10.01.2023 - 03:44 | Son Güncellenme:
AYLİN RANA AYDİN- Kamu - özel sektör iş birliği (KÖİ) modeli alanındaki çalışmalar hızla ilerliyor. 2022 Haziran itibarıyla yerel yönetimlerin KÖİ projesi geliştirmesinin önündeki yasal engeller kaldırıldı. Bu kapsamda önümüzdeki dönemde KÖİ model sayısının artması bekleniyor. KÖİ Araştırma Merkezi Başkanı Dr. Eyüp Vural Aydın, KÖİ modelinin durumunu ve gelecek öngörülerini değerlendirdi.
KÖİ modelini anlatır mısınız?
Kamu-özel sektör iş birliğini şöyle tanımlıyoruz: Kamu ve özel sektörün bir araya gelerek bir kamu hizmeti sunmak ya da bir kamu binası ortaya çıkarmak üzere performansa dayalı hizmetlerin alındığı ve ödemelerin de performansa dayalı olarak uzun süreli sözleşmeler dahilinde önemli bazı risklerin özel sektör tarafından üstlenildiği bir proje geliştirme yöntemi. KÖİ sadece bir finansman sağlama aracı değil aslında. Kamunun parası olmadığında bir iş yapacağı ya da bir para üreteceği modelden ziyade, kamunun zaman zaman da bir bölgesel kalkınma, bir genel makroekonomik kalkınma, bir ulaşım ihtiyacının hızlıca giderilmesi gibi farklı sebeplerle ortaya çıkarabileceği bir proje geliştirme yöntemi.
Peki neden tercih ediliyor?
Bazı noktalarda önemli derecelerde kamu hizmetlerine erişim son derece önem kazanıyor. Ya da bir bölgenin kalkınması için orada uzun yıllar bir inşaat sürecini beklememek, hızlıca o global konjonktürdeki gelişmeleri kaçırmamak üzere birtakım altyapı yatırımlarına hızlı erişmeniz lazım. Bu ekonomik kalkınmayı tetiklediği kadar aynı zamanda kamu hizmetine erişimin de hızını artırıyor. Bu sebeple KÖİ modeline başvurulmasının sebebi ihtiyaç duyulan hizmete hızlı kavuşmak, kamunun kısıtlı altyapı yatırımlarını uzun yıllara yaymak suretiyle daha az giderle daha hızlıca kamu hizmetlerini kazanıp bunu aslında bir anlamda taksitli satın alma operasyonu gibi de düşünebilirsiniz. Bir yılda alacağınız işi 10 yıllık operasyonel süreye yayarak taksitle satın almış gibi de kamunun reaksiyonlarının olduğunu görebilirsiniz. İkincisi özel sektörün yaptığı altyapı yatırımlarında bütçe kontrolü özel sektörde olduğu için kamu bu inşaatın bu altyapının hangi fiyata ve hangi sürede tamamlanabileceğini öngörebiliyor olması lazım, bu çok önemli.
Bu yatırımların geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Dünyada altyapı yatırımları ihtiyacı misliyle artmaya devam ediyor. Raporlara göre 2040 yılına göre dünyadaki altyapı yatırım ihtiyacı 94 trilyon dolar. Sadece yarısını kamu bütçeleri finanse edebiliyor. Bu da şu demek; büyük bir ihtiyaç var, kısıtlı kaynaklar var. Bu sebeple kamu daha fazla şehirde yaşayan vatandaşların ihtiyaçlarını karşılayabilmek için özel sektör finansmanına ihtiyaç duyuyor. Özel sektör finansmanı olmadan bizlerin günlük yaşantısını kolaylaştıracak ve değer yaratacak birtakım altyapı yatırımlarına erişmemiz kısa süre içerisinde çok mümkün görünmüyor. Bu sebeple aslında özel sektörün kamu hizmetlerine erişimi konusunda global perspektifte önemli bir rekabet var. Ülkeler artık altyapı yatırımlarına gidecek olan fonları, kaynakları, kalkınma bankası kaynaklarını, ticari banka kaynaklarını, özel yatırımcıları, aile fonları, bireysel fonları, ortaklık fonları gibi farklı kaynakları kendi ülkelerine çekebilmek için farklı rekabette enstrümanlar geliştirmekteler. KDV istisnalar, gümrük, gelir vergisi istisnaları, garanti tutarlarının netleşmesi, finansmanın maliyetlerinin azaltılması gibi bir dizi farklı çözüm arayışını bu global perspektifte rekabete sokuyorlar.
Sürdürülebilirlik...
Artan altyapı yatırımlarının daha çok şehirleşme, uygarlaşma ve son dönemde Birleşmiş Milletler’in de ortaya koyduğu sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde geliştiğini görüyoruz. Sürdürülebilir, daha yeşil bir gezegen, daha dijital altyapı imkanları, daha güçlü, sağlam, uzun süreli, dönüştürülebilir altyapı yatırımlarına ihtiyaç olduğunu görüyoruz. Bundan sonra daha insan odaklı kamu hizmetlerine yoğunlaşılacak. Küresel iklim değişikliğine pozitif katkı sağlamayan altyapı yatırımlarına finansman bulmak zorlaşacak. KÖİ’nin geleceği ‘insanı, hizmeti odağa alan’ projeksiyonda daha yeşil, çevreci ve iklim dostu, dijital altyapı yatırımlarını göreceğiz. Merkezi idarelerin perspektifinden baktığımız büyük mega altyapıların önümüzdeki dönemde görece azalarak artık daha çok insana değen yerel yönetimler düzeyinde yani vatandaşın yaşadığı, günlük çözümler beklediği, ihtiyaçlarını hızlı idarelere ilettiği yerel yönetim düzeyinde KÖİ model sayısının artacağını, proje büyüklüklerinin de azalacağını da ama bu modele başvurununu hızla devam edeceğini düşünüyoruz.
Türkiye’de KÖİ modeliyle kaç proje geliştirildi?
1984’te başlayan projeler bugün 262 adet oldu. Bu projelerin yatırım tutarı 88.5 milyar dolar. Türkiye’deki projelerin kurgusal anlamda, inşaatların geliştirilmesi, teknolojinin kullanılması, know-how transferi anlamında, uluslararası yatırımcının Türkiye’ye çekilmesi anlamında, uluslararası büyük şirketlerle Türk şirketlerin yaptığı ortaklıklar sayesinde, Türk şirketlerin buradaki deneyimlerini yurtdışına taşımamız açısından baktığımızda KÖİ projeleri Türkiye’de önemli bir görev üstlenmiştir. Bunun etkilerini görmeye devam ediyoruz. Halihazırda civar ülkelerdeki KÖİ modeli projelerde Türk şirketlerinin de aktif çalıştığını görüyoruz. Vatandaşlar olarak bu mega projelerin arkasındaki hikâyesini görmüyoruz. Türkiye’deki eleştirilerin çok fazla yoğunlaştığı yer garantiler mekanizması. Sanki 1 liralık projelere 10 liralık garantiler verildiği ve 15 liralık ödemeler yapıldığına dair yanlış bir algı var. Türkiye’deki projelerin süreleri ve garantileri dünya örneklerine göre kısa bile. Avrupa’da otoyolların 50 yıl, ABD’de 70 yıl, Kanada’da 35-40 yıl olduğunu görebilirsiniz. Türkiye’de bunlar 10-20 yıl arasında tamamlanır. KÖİ modelini artık yavaş yavaş üst yapı dediğimiz gelişim, sağlık, eğitim, çevre, yerel yönetimler, enerji, dijitalleşme gibi alanlarında da kullanmaya başlamalıyız. Bu son derece önemli
Yerel yönetimlerin KÖİ projesi geliştirmesi önündeki engeller kalktı...
Artık yerel yönetimler KÖİ modelini geliştirebilecek her türlü yasal altyapıya hazır. Yerel yönetimler insana çok daha hızlı dokunuyor. Burada çevre yatırımlarını, enerji, kent içi ulaşım, raylı sistem çözümler, sosyal işler, yerel düzeydeki sağlık ve eğitim hizmetlerini görebileceğiz.
Depozitoya KÖİ modeli
Depozito sistemiyle ilgili KÖİ modeli önerisi gelmişti. O yönde bir gelişme var mı?
Onu da tamamladık, bakanlığımıza sunduk. Depozito sistemi Türkiye’de kamu-özel iş birliği modeliyle gerçekleştirilecek. 2023 yılının başında ihalesine çıkılması planlanıyor. Depozitoların toplanması, bunların yeniden kazandırılması, kamuya bu bilgilerin verilmesi, sonra tekrar üretime sokulması süreçlerinin tamamını özel sektör üstlenecek. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından kurulan Türkiye Çevre Ajansı kontrol ve koordinasyonunda proje sahipliğinde depozito sistemi KÖİ modeliyle dünyada rol-model olarak kullanılacak.
Projeler yerinde incelenecek
PPP Week'te neler olacak?
Bu yıl 41 ülkeden katılımcıyı ağırlamayı planlıyoruz. İstanbul PPP Week 16-19 Ocak'ta İstanbul’da Le Meridien Etiler’de düzenlenecek. Dünya Bankası, Avrupa Yatırım Bankası, İslam Kalkınma Bankası, Asya Kalkınma Bankası, Avrupa Yatırımcılar Birliği, Afrika Yatırımcılar Birliği, Birleşmiş Milletler, Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu, BM Asya - Pasifik Komisyonu. Bunların her birinin PPP bölüm başkanları... Akademisyenlerimiz de eğitimler, workshoplar için burada olacaklar. Türk şirketlerimiz de PPP sorumlularıyla bir araya gelecekk. Projelerimize geziler düzenleyeceğiz. Bu yılki tema; “PPP’ye yatırım insana, çevreye ve ekonomiye yatırım” oldu.
Lider kadrolar güçlendi
Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen şirketleri, yılın son ayında üst düzey atamalar gerçekleştirdi. Yöneticiler bankacılık, bilişim, havacılık, gıda, perakende, ilaç ve finans alanlarında şirketlerine global ve yerel pazarlarda liderlik edecek. DataExpert’in derlediği bazı atamalar şöyle:
ING Grubu Global İcra Kurulu Üyesi ve Pazar Liderleri Bölgesi Başkanı olarak görev yapan Pınar Abay, 15 Mayıs 2023 tarihinden itibaren ING Grubu Global İcra Kurulu Üyeliği görevine ek olarak Global Perakende Bankacılık Başkanı olarak atandı. Yeni yapılanmada Abay, mevcut bölgesinde yer alan Hollanda, Belçika ve Lüksemburg’a ek olarak Avustralya, Almanya, İtalya, Polonya, Romanya, İspanya ve Türkiye’de de tüm segmentlerden sorumlu olacak. Abay, buna ek olarak global perakende bankacılık faaliyetlerine liderlik edecek.
Türkiye İş Bankası, Gaziantep Kurumsal Şube Müdürü Mehmet Celayir’in, bankanın Genel Müdür Yardımcılığı görevine atanmasına karar verdi. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olan Mehmet Celayir, 1996’da İş Bankası Elazığ Şubesi’nde Memur olarak göreve başladı. Şube Müdürlüğü, Bölge Müdür Yardımcılığı, Kredi Bölge Müdürlüğü, Ticari Şube Müdürlüğü gibi çeşitli görevlerde bulunduktan sonra 2017 yılında Ticari Bankacılık Satış Müdürü olarak atandı. Mehmet Celayir, Temmuz 2020’den bu yana Gaziantep Kurumsal Şube Müdürlüğü görevini sürdürüyordu.
MediaMarkt Türkiye’de İcra Kurulu Üyesi, Pazarlama, e-Ticaret ve Kurumsal İletişim Direktörü Çağanur Atay Uçtu, 1 Ocak 2023 itibarıyla MediaMarkt Benelüks Bölgesi (Belçika, Hollanda ve Lüksemburg) İcra Kurulu Üyesi, Pazarlama ve Deneyim Direktörü olarak atandı. MediaMarkt Türkiye’de markanın müşteri odaklı dijital dönüşüm sürecini yöneten Atay Uçtu, bu görevlerine paralel 2 yıl boyunca MediaMarkt İsveç’in Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörlüğü’nü üstlendi. MediaMarkt Saturn Holding'in Global Pazarlama ekibinde Global İletişim Konsepti projesine de liderlik etti.
Multinet Up’ta Müşteri Deneyimi Genel Müdür Yardımcılığı görevine Gül Bilgin Mokan, Multinet Up İnsan ve Kültür Direktörlüğü görevine Kader Şen getirildi. Multinet Up’ta Müşteri Deneyimi ve Yönetişimi Direktörü olarak görev yapan Gül Bilgin Mokan, 1 Aralık itibarıyla Multinet Up Müşteri Deneyimi Genel Müdür Yardımcılığı pozisyonuna atandı. Gazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği ve Cavendish College’ta İşletme Yönetimi bölümlerinde eğitim alan Gül Bilgin Mokan, 2014 yılında İç Denetim, Risk ve Uyum Müdür Yardımcısı olarak Multinet Up’ta göreve başladı, 2017 yılında Müşteri Deneyimi ve Yönetişimi Direktörü oldu.
2019’tan itibaren Multinet Up İnsan ve Kültür Müdürü olarak görev yapan Kader Şen ise 1 Aralık itibarıyla Multinet Up İnsan ve Kültür Direktörü görevine atandı. Lisans eğitimini Kocaeli Üniversitesi çift anadal programıyla Ekonomi ve İşletme bölümlerinde tamamlayan Kader Şen, Polonya Wroclavski Üniversitesi’nde Yönetimsel Ekonomi eğitimi aldı. Şen, 2013 yılında İnsan Kaynakları Uzmanı olarak Multinet Up’ta çalışmaya başladı. 2019 yılında İnsan ve Kültür Müdürü olarak Multinet Up ve iştiraklerinin insan kaynakları süreçlerini yöneten Şen, 2022 Aralık itibarıyla İnsan ve Kültür Direktörü olarak görev yapmaya devam edecek.
PepsiCo Türkiye ve Avrupa sektöründe 20 yılı aşkın süre görev yapan Ergün Günay, PepsiCo Türkiye Satış Başkan Yardımcısı oldu. PepsiCo Türkiye’nin lider ekibinden Günay, PepsiCo Türkiye Satış Başkan Yardımcısı görevine atandı. Günay’ın kariyeri 20 yılı aşkın süre PepsiCo Türkiye ve Avrupa sektöründe ticari pazarlama ile başlayıp iç görü, organize ticaret satış, ciro yönetimi, satış strateji ve geliştirme fonksiyonlarıyla devam etti. 2000 yılında Koç Üniversitesi İşletme bölümü mezunu olan Günay, en son görevi olan Satış Strateji ve Ticari Operasyonlar Türkiye Kıdemli Direktörü görevinde kanal stratejilerini oluşturdu.
Amgen Türkiye’de 2019 yılından bu yana Finans Direktörü olarak görev yapan Meltem Korucu, Amgen ABD Operasyonu (USBO), İnflamasyon İş Birimi Finans Direktörü olarak atandı. Amgen Türkiye Finans Direktörü Meltem Korucu, USBO, İnflamasyon İş Birimi Finans Direktörü görevine getirildi. Meltem Korucu, görevini Thousand Oaks, Kaliforniya’da sürdürecek ve de ürünlerin finansal ve stratejik süreçlerinden sorumlu olacak. Amgen'e 2019 yılında Amgen Türkiye Finans Direktörü olarak katılan Meltem Korucu, Amgen ürünlerinin hem finansal süreçlerinden hem de gözetiminden sorumlu olarak çalıştı. Finansal süreçlerin sorumluluğunun yanı sıra bölgedeki iş geliştirme faaliyetlerinin ve sermaye/finansman düzenlemelerinin şekillenmesinde rol oynayan Meltem Korucu, yeni görevine 14 Kasım itibarıyla başladı.
Meltem Korucu’nun ABD operasyonuna atanmasının ardından Finans Liderliği görevine Ağustos 2021’den bu yana Amgen Türkiye Kıdemli Finans Müdürü olarak görev yapan Güven Duran getirildi. Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden lisans derecesine sahip olan Güven Duran, Ağustos 2019’da Gensenta Ticari ve Teknik Operasyonlar Kıdemli Finans Müdürü olarak başlamıştı. Ağustos 2021’de Amgen Türkiye Kıdemli Finans Müdürü olan Güven Duran, Amgen ve Gensenta’dan önce Red Bull ve Coca Cola İçecek’te Finans Müdürü pozisyonunda görev yaptı.
Türk Hava Yolları ve Lufthansa’nın ortak kuruluşu SunExpress’in üst yönetim kadrosunda yeni atama gerçekleşti. Tuncay Eminoğlu, 1 Aralık 2022 tarihi itibarıyla SunExpress Genel Müdür Yardımcısı olarak atandı. İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu olan Tuncay Eminoğlu, çalışma hayatına 2008 yılında Türk Hava Yolları’nda (THY) başladı. THY bünyesinde çeşitli yöneticilik pozisyonlarında görev alan Eminoğlu, 2010-2013 yılları arasında THY Brüksel Bölgesi Ticaret Müdürlüğü, 2013-2015 yılları arasında ise THY Lüksemburg Genel Müdürlüğünü üstlendi. 2015-2017 yılları arasında THY Şikago Genel Müdürü olarak çalışan Eminoğlu, SunExpress bünyesine katılmadan önce THY Asya ve Uzak Doğu Satış Başkan Yardımcılığını yürütüyordu
Yeni nesil alacak finansmanı platformu Figopara’nın İnsan ve Kültürden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı pozisyonuna Zeynep Mete atandı. Şirketin Türkiye ve global büyüme hedefleri doğrultusunda insan ve kültür odaklı strateji, yönetim ve hizmet anlayışından sorumlu olacak Zeynep Mete, organizasyonel yapının güçlendirilmesini sağlamanın yanında Figopara’nın stratejik yönetimine de katkı sağlayacak. İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünden 2006’da mezun olan Zeynep Mete teknoloji, risk sermayesi, hızlı tüketim ve İK yönetim danışmanlığı sektörlerinde ulusal ve uluslararası şirketlerde çalıştı. Zeynep Mete, 2017 yılında kendi girişimi Neotalent’ı kurdu. Mete, Aralık 2022’den itibaren Figopara’da İnsan ve Kültür’den sorumlu genel müdür yardımcısı olarak çalışmalarını sürdürecek
TFI TAB Gıda Yatırımları’nda CFO görevine Furkan Ünal getirildi. TFI TAB Gıda Yatırımları’na katılmadan önce 5 yıl Kardemir’de şirketin CFO’su olarak görev yapan Ünal, Aktif Bank’ta Kurumsal Finansman ve Yatırımlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı ve İcra Kurulu Üyeliği, Dubai Grup’a bağlı TAİB Bank’ta Yönetim Kurulu Başdanışmanlığı görevlerini üstlendi. Ünal, Kazakistan ve Arnavutluk’ta iki ayrı bankada Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeliği ve ABD Nasdaq borsasında işlem görmekte olan bir firmada Danışma Kurulu Üyeliği görevlerini yürütmekte. Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde lisans eğitimi alan Ünal, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde MBA yaptı. Ünal aynı zamanda İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde doktora eğitimine devam ediyor
Sabancı Holding ve Heidelberg Materials ortak kuruluşu Akçansa’nın Genel Müdürlüğü görevine 1 Aralık 2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Vecih Yılmaz atandı. Vecih Yılmaz, 2005 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi İşletme bölümünden mezun oldu, eş zamanlı olarak aynı üniversitede Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi yan dal programını tamamladı. 2012 yılında Galatasaray Üniversitesi’nde Finansal Ekonomi alanında yüksek lisans eğitimini tamamladı. Yılmaz, Haziran 2017 ve Nisan 2019 tarihleri arasında Sabancı Holding’de Finans Direktörü olarak atandı ve ayrıca Kordsa ve Yünsa’da Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yaptı. Vecih Yılmaz, Nisan 2019 tarihinden itibaren Çimsa’da Finans ve Mali İşler Genel Müdür Yardımcısı rolünü yürütmekteydi.