05.05.2022 - 11:41 | Son Güncellenme:
ŞÜKRÜ ANDAÇ
“Marcus muhtemelen ülserdi. Aile hayatı tam bir sıkıntı kaynağıydı; belli ki eşi kendisine sadık kalmamıştı. Hükümranlığı süresince sınır bölgelerde pek çok ayaklanma oldu. Marcus, bu türedi kabileleri bastırmak için çıkılan seferleri yönetmeye bizzat gitti. İmparatorluğun en üst düzey resmi görevlilerinden baş kaldıranlar da oldu. Astları kendisine karşı saygısızdı, Marcus küstahlık karşısında heyecansız bir mizaç sergileyerek, hoşgörülü davranmayı tercih etti. Roma vatandaşları, arkasından onunla alay ettiler ama bunun için hiç ceza almadılar. Saltanatı boyunca imparatorluk salgın, kıtlık ve Smyrna (İzmir) depremi gibi doğal afetler de geçirdi. Romalı tarihçi Cassius Dio, Marcus’un içinde bulunduğu açmazı şu şekilde özetler: “Talih yüzüne hiç gülmedi. Sağlıklı değildi ve hayatının her evresinde, başında birden fazla bela vardı. Ben, tam da bu sebeple kendisini daha ziyade takdir ederim çünkü olağan dışı zorlukların ortasında kendini ayakta tutmuş hem de imparatorluğun bütünlüğünü kurmuştur.”
“Marcus Aurelius 121 yılında doğar. Genç yaşta felsefe ile ilgilenmiş. Ünlü bir biyografi yazarı Marcus‘tan “ağırbaşlı bir çocuk“ olarak bahseder ve bunu da “dadı gözetiminde yetiştirilme yaşını geçer geçmez ileri düzey eğitmenlere teslim edilmesi ve felsefeyi anlar hale gelmesi”ne bağlar. 12 yaşında ressam ve filozof Diagnetus’un tedrisine girer ve kinizm olduğu anlaşılan bir felsefe denemeye girişir: Kaba elbiseler giyip yerde uyumaya başlar. Marcus, ergenlik döneminde filozof Kalkedonlu (Kadıköy) Apollonius’tan ders alır. Marcus’un aklına, kararlı ve mantıklı olmanın gereğini sokan; günlerce süren yoğun çalışma temposunu istirahatlerle bölmeyi öğreten; hastalık, acı ve soğukkanlılığı öğreten kişi hep Apollonius’tur. Marcus, fizik ya da mantıktan çok stoacı ahlakla (yaşam felsefesi) ilgilenir. Gücü kullanmak konusunda kendisine son derece hakimdi. Halkın parasını israf etmemeye özen gösterir. Harcamalar konusunda Senato’dan izin istemek zorunda olmadığı halde bunu her seferinde yapardı.”
Roma İmparatorluğu’nun en geniş sınırlara ulaştığı dönemde imparatorluk yapmış Marcus Aurelius ve inandığı Stoa felsefesi günümüzün insanına da yol gösterebilir. Marcus Aurelius’un kişisel bir günlük olarak da bilinen felsefe kitabı “Düşünceler” de Stoa felsefesini anlamak adına yol gösterici bir kaynaktır. (Bilgiler William B. Irvine tarafından yazılan Güzel Yaşam Kılavuzu kitabından alınmıştır.)
Roma İmparatorluğu’nun en geniş sınırlara ulaştığı dönemde başta bulunan Marcus Aurelius ve felsefesi günümüz yöneticilerine yol gösterici olabilir...
Milliyet Gazetesi Ekonomi Müdürü sukru.andac@milliyet.com.tr