Milliyet ExecutiveÖnce hayal ortağı, sonra hissedar...

Önce hayal ortağı, sonra hissedar...

10.01.2023 - 02:45 | Son Güncellenme:

“Bir şirkete finansal sermayeden öte bir destek verebileceğime inandığımda yatırım yapma olasılığım artıyor. İlişkimiz önce mentorluk ile başlıyor, sonra doğru zamanda yatırıma dönüşebiliyor. Yani önce girişimin hayal ortağı oluyorum, sonra da hissedarı...”

Önce hayal ortağı, sonra hissedar...

EBRU SUNGUR- Ebru Dorman, Morgan Stanley, France Telecom, Orange Ventures, Maxis de dahil pek çok şirkette üst düzey yöneticilik yaptı. Hatta ‘Dünya Devlerini Yöneten 50 Türk’ listesine girdi. Türkiye’de de aralarında Acıbadem Sağlık Grubu ve MV Holding’in de bulunduğu, sektörlerinin önde gelen şirketlerinde önemli görevler üstlendi. Sonra tüm bu tecrübeleri, deyim yerindeyse üç kişiye dönüştü! O artık hem bir melek yatırımcı hem bağımsız yönetim kurulu üyesi hem de yazar. Ebru Dorman, Milliyet Executive’in üç ayrı alandaki sorularını, üç ayrı kimliğiyle yanıtladı. Önce yatırımcı Ebru Dorman…

Haberin Devamı

Borsa, faiz, gayrimenkul gibi alışılagelmiş yatırım seçenekleri varken erken aşama girişimlere yatırım yapmanızın nedeni nedir?

Benim için melek yatırımcılık, bir varlık tahsisi meselesi değil, girişimcilere destek olma tutkumu maddi katkı ile pekiştirme… Bununla beraber tabii ki finansal getiri olarak yüksek potansiyeli olabileceğini düşündüklerimi seçip yatırım yapıyorum. 2000 yılından bu yana girişimcilik ve venture capital dünyasının içindeyim. Londra’da başarısızlıkla sonuçlanan girişimimin ardından Morgan Stanley ve Orange Ventures’daki rollerimle ile devam etti. Türkiye’de ise StartersHub yönetim kurulu başkanlığım ve yerli VC fonlarına kurumsal ve bireysel yatırımlar ile gelişti. Erken aşama girişimcilerde başarı oranı o kadar düşük ki, yatırımcı kaybetmeyi göze alacağı miktarları yatırıp, çok başarılı olanların başarısız olanları fazlasıyla telafi edeceği bir beklenti ile bu işi yapmalı. Sabırlı olmak da gerekiyor, kısa vadede hızlı getiri vadeden bir yatırım modeli değil. Düzenli pasif getiri ve uzun vadede değer artışı için gayrimenkul yatırımlarım da var. Borsa yatırımlarımı ise fon yöneticileri üzerinden yapmayı tercih ediyor, o işi uzmanlarına bırakmakta fayda var.

Haberin Devamı

Yatırım yapacağınız erken aşama girişimleri neye göre belirliyorsunuz?

Ben öncelikle ekibe yatırım yapıyorum.

‘Çeşitlilikten yararlanmayan şirketler fırsatı kaçırıyor’

Ebru Dorman’ı Milliyet Executive için aradığımızda, “Ama ben artık executive işleri bıraktım” demişti. Elbette kastettiği, halihazırda bir şirkette profesyonel yönetici, örneğin CEO olarak çalışmamasıydı. Ancak o her ne kadar “Bıraktım” dese de şirketler onun tecrübesinden, bakış açısından yararlanmak istiyorlar. O da ‘bağımsız yönetim kurulu üyesi’ kimliğiyle buna cevap veriyor. Ve bizim sorularımıza da...

Bağımsız yönetim kurulu üyeleri, şirkete neler katabilir?

 Bir şirketin en yüksek karar mercii olan yönetim kurulunun temel görevi yönlendirme, kontrol ve denetimdir. Özellikle halka açık şirketlerde denetim komitesi üyelerinin tamamı, kurumsal yönetim, aday gösterme ve ücret komitesi gibi diğer komitelerin ise başkanları, bağımsız yönetim kurulu üyeleri arasından seçilir. Ancak halka açık olmayan şirketlerde de bağımsız yönetim kurulu üyesi atama eğilimi artış göstermekte. Bunun temel sebebi bağımsız üyelerin sağladıkları farklı bakış açısı, uzmanlık ve deneyimler ile yönetim kurulunun daha etkin çalışmasına katkı sağlamaları.

Haberin Devamı

Bağımsız yönetim kurulu üyelerinin karşılaştıkları olumsuzluklar, zorluklar nelerdir?

Ben şahsen bir olumsuzluk veya zorluk yaşamadım ancak genel olarak, Türkiye’de yönetişim ilkeleri açısından dünya standartlarında işleyen şirket oranının artması gerektiğini söyleyebiliriz. Bir diğer konu da çeşitlilik. Örneğin yönetim kurullarında kadın üyelerin temsil oranı konusunda alınacak çok yolumuz var, bazı yönetim kurullarında ise daha genç üyelere yer verip yaş açısından da çeşitlilik sağlamaya ihtiyaç var. Yönetim kurullarında çeşitliliğin şirketlerin performansını anlamlı ölçüde artırabileceğini gösteren çok sayıda çalışma var. Henüz bu çeşitlilikten yararlanmamış şirketler fırsat kaçırmış oluyorlar. Bir potansiyel zorluk özellikle halka açık olmayan şirketlerde bağımsız yönetim kurulu üyesinden beklentinin icracı üyelere benzer şekillenmesi olabilir. Bu durumda karşılıklı beklentileri baştan net bir şekilde konuşmak faydalı olur diye düşünüyorum.

Haberin Devamı

Sizin bağımsız yönetim kurulu üyesi olarak görev almanızın ana motivasyon kaynağı nedir?

2020 yılından bu yana bağımsız yönetim kurulu üyesi olarak görev yapıyorum. Öncesinde 25 yılı aşan yöneticilik hayatımda çok farklı ve zengin deneyimler biriktirdim. Özellikle bunun son 5 yılında hem holding CEO’su hem de icracı yönetim kurulu üyesi olarak rol almış olmam, bir sonraki kariyer adımım da bağımsız yönetim kurulu üyeliği için doğal bir geçiş oldu. Deneyimlerimi birden fazla kurumda değerlendirmek, önceki yoğun çalışma hayatıma nazaran daha makul bir tempo ile kariyerime devam ederken özel hayata ve yeni projelere daha fazla zaman ayırabilmek ana motivasyon kaynakları oldu. Gelen teklifleri çok seçici olarak değerlendiriyorum. Şu anda HSBC Bank Türkiye, Borusan Lojistik ve Saran Grubu yönetim kurullarında görev yapıyorum.

Haberin Devamı

Sizce en çok hangi deneyim veya özelliklerinizden dolayı bağımsız yönetim kurulu üyeliğine davet ediliyorsunuz?

Teknoloji, dijital dönüşüm, birleşme ve satın alma, girişimcilik ve girişim sermayesi alanlarındaki tecrübelerim; 17 yıllık yurt dışı (Avrupa, Amerika ve Asya) deneyimim; bağımsız yönetim kurulu üyesi arayışında olan bazı şirketler için cazip oluyor diye düşünüyorum. Stratejik bakış açısı, bağımsız düşünce ve iletişim becerileri de bu rolü başarı ile sürdürebilmek için değerli özellikler. Rol aldığım üç yönetim kurulunda da sektör dışı deneyimi ile farklı bakış açısı getiren kişi olarak masada oturuyorum.

Ekibin tutkusuna, adanmışlığına, birlikte başarma gücüne... Çalıştıkları alanın beni heyecanlandırması, yaratacağı pozitif etki potansiyeli de önemli faktörler. Bazen o anki iş modelinin kazanan model olmayacağını bildiğim halde, ekibin o alanda doğru fırsatı bulacağı inancım ile ilerliyorum. Yatırım yapacağım şirkete finansal sermayeden öte bir destek verebileceğime inandığımda yatırım yapma olasılığım artıyor. İlişkimiz önce mentorluk ile başlıyor, sonra doğru zamanda yatırıma dönüşebiliyor. Yani önce girişimin hayal ortağı oluyorum, sonra da hissedarı. Mentorluk veya yatırım almak isteyen yurt içi ve yurt dışından girişimciler çeşitli kanallardan bana ulaşıyor. Melek yatırımcılığa ilgi duyan ancak acaba nerden başlasam diyen okuyuculara tavsiyem girişimcilik haberlerini düzenli takip etmeleri, farklı demo day etkinliklerini izlemeleri, hoşlarına giden girişimler ile mentor ilişkisi kurmak üzere proaktif olabilirler. Bu yatırımlara düzenli nakit va vakit ayırmaya hazırım diyenler melek ağlarından birine üye olmayı seçebilir.

Sizi en fazla heyecanlandıran yatırımınız hangisi?

 Aslında hepsi farklı sebeplerle heyecan duyup yatırım yaptığım girişimler ama en çok heyecanlandıran WeWALK. Akıllı baston ürünü ve yardımcı teknolojileri ile görme engellilerin sosyal hayata tam bağımsız ve eşit katılımını kolaylaştıran WeWALK dünya çapında başarılara imza attı. Henüz şirketleşmemiş olduğu çok erken bir aşamada mentorluk yapmaya başladım ve sonra yatırımcısı da oldum.

Bir girişimden çıkmaya nasıl, neye göre karar verirsiniz?

 Yatırım yaptığım girişimlerden çıkış için 7-10 yıl civarı bir vade öngörüyorum. Sonraki aşamalarda yatırım yapan büyük fonlar mevcut küçük yatırımcıların hisselerini almak üzere teklif verebiliyor. Ben bugüne kadar bu teklifleri değerlendirmedim, yatırımcı olarak kalmayı ve daha ileri aşamada çıkış yapmayı beklemeyi tercih ettim. Bazen makroekonomik sebepler, bazen de girişim özelindeki nedenlerle zaman içinde değerler düşebilir, dolayısı ile bu hem hissiyata hem de satış fırsatı karşınıza çıktığındaki nakit ihtiyacınıza göre verilecek bir karar. Çıkış ardından girişimcinin bir sonraki girişimine de yatırım yapmayı tabii ki değerlendiririm.

‘Bir sosyal girişimcinin ruh haliyle yazdım’

Başarılı, mutlu, sağlıklı bir yaşam için tavsiyelerini, girişimcilik ve fırsatlardan yararlanma konusundaki görüşlerini, kendi kariyer öyküsüyle harmanlayan Ebru Dorman, bunları ‘Hayallerin Ötesinde Yaşamak’ adlı kitabında okurlarla paylaşıyor. Yazar Ebru Dorman, yazma serüveniyle ilgili soruları şöyle yanıtladı:

Yazmanın ana dürtüsü ‘anlatmak isteğidir’ ki Marquez bile otobiyografik kitabına ‘Anlatmak İçin Yaşamak’ adını vermiş. Siz anlatmaya nasıl karar verdiniz?

Aslında anlatmaya, yazmaya karar vermekten çok daha önce başladım. Türkiye’ye döndüğüm 2013 yılından bu yana gerek girişimciler, gerekse lise ve üniversite öğrencileri ile çeşitli vesileler ile pek çok konuşma ve sohbet fırsatı oldu. Teke tek mentorluk yaptığım onlarca, konuşma yaptığım binlerce insan oldu. Onların hayatına küçük de olsa bir dokunuşta bulunmak, belki ilham veya cesaret verebilmek, benim için çok anlam ifade etti. Ne mutlu bana ki gençlik yıllarımda hayal edemeyeceğim derecede zengin tecrübe ve başarılar elde ettim, sıra dışı bir hayatım oldu, paylaşmaya değecek çok şey öğrendim. Pandemiden dolayı evlere kapanmış olduğumuz Aralık 2020’de bu paylaşımlarımı daha kalıcı hale getirmek; başarılı, mutlu ve sağlıklı bir hayata dair ipuçlarımı adeta bir alet kutusu şeklinde çok daha fazla insana ulaştırabilmek amacıyla kitabımı yazmaya karar verdim. Aslında kendimi bir yazar değil bir sosyal girişimci olarak görüp o ruh haliyle yazdım ve adeta bir startup misali yazmaya başladığımdan tam 12 hafta sonra “Hayallerin Ötesinde Yaşamak” raflarda yer aldı. Kitabımın tüm telif gelirini de Darüşşafaka Cemiyeti’ne bağışladım.

Yazarken/anlatırken karşınızda kimin olduğunu düşündünüz?

Öncelikle gençlere ve kariyerinin ilk yarısındaki kişilere hitaben, sohbet havasında ve sade bir dille yazmaya çalıştım. Ancak sonra gördüm ki her yaştan okuyucu keyif alabiliyor ve iyi ki yazmışım dedirtecek sıcacık mesajlarıyla Instagram veya Linkedin üzeriden bağlantıya geçiyorlar.

Kitabınızdan, potansiyel okur için spoiler olabilecek, ‘gel gel’ diyen üç cümle seçebilir misiniz?

“Benim için başarı mutlu olmak, hayata coşku ile bağlı olmak, kendini sevmek, sevilmek, insanlık için faydalı işler yapmış olmaktır. Başarı bir hedef değil, bir yolculuktur.” “Girişimcilik ruhu bir kafa yapısı, bir yaklaşım, bir davranış biçimidir. Spora başlamanın yaşı olmadığı gibi girişimcilik ruhunu geliştirmenin de yaşı yok.” “Hayatı başkalarının onayını almak için değil, kendimiz için, kendi değerlerimize göre yaşayalım.”