Devler İzmir’den giyiniyor

AYLİN RANA AYDİN- İngiltere ve İspanya başta olmak üzere Avrupa pazarına yönelik üretim yapan Sun Tekstil, Avrupa pazarında daha da büyümeyi hedefliyor. Sun Tekstil Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Melis Vekiloğlu, Inditex, Marks & Spencer, Tesco, Next gibi markalarla çalıştıklarını ifade ediyor. 2022 yılının Sun Tekstil olarak iyi geçtiğini söyleyen Vekiloğlu, “Şu anda beklentilerimizin üzerinde büyüme gerçekleştiriyoruz. Avrupa’da konuşulan, görüşülen resesyona rağmen ondan hiç etkilenmedik diyebilirim. Çünkü şu anda müşterilerimizin kendi satışlarında da herhangi bir etkilenme yok. 2023 yılı beklentilerimiz aslında daha da yüksek ilerliyor. Çünkü yeni müşteri potansiyelimiz ve yeni müşterilerimizle de faaliyetlerimizi gerçekleştirdik ve ilk yüklemelerimizi yapmaya başlıyoruz. 2023’te onların etkilerini daha fazla göreceğiz” diyor. Geçtiğimiz aylarda gerçekleşen halka arz sürecinde de yapacakları yatırımları açıkladıklarını anımsatan Vekiloğlu, “Burada 2023 yılında hedeflediğimiz yeni bir bina yatırımımız var. Bağlı ortaklığımız Ekoten ile biz aynı binayı paylaşıyoruz. Dolayısıyla ilk olarak halka arzdan gelen parayla birlikte öncelikli olarak suyun geri dönüştürülmesi yatırımı gerçekleştirdik. Hem bizim kendi iç üretim kapasite hacmimizi büyütmek hem de Ekoten’in kapasitesini genişletmek gibi bir büyüme, yatırım planımız mevcut” ifadelerini kullanıyor.

Coğrafi avantaj var

Sun Tekstil olarak çalıştıkları ana perakendecilerin İspanya, İngiltere, Fransa’da yer aldığını ve son olarak İsveç pazarıyla çalışmaya başladıklarını aktaran Vekiloğlu, şöyle anlatıyor: “Çalıştığımız markaların mağazalarının olduğu her ülkeye aslında ihracatımız gerçekleşmiş oluyor. İspanya’da Inditex grubuyla, İngiltere’de Marks & Spencer, Tesco, Next, Fransa’da Kiabi ile çalışıyoruz.” Türkiye’nin pandemi döneminde elde ettiği tedarikçi konumunu kaybetmediğini belirten Vekiloğlu, “Çünkü hâlâ daha genel olarak herkesin pandemiyle beraber başlayan ve şu anda bütün dünyada süregelen ekonomik ve siyasi durumlardan kaynaklı olarak aslında Türkiye, Avrupa pazarı için çok önemli bir konumda. Bir kere coğrafi olarak Avrupa’ya yakın olmamız en büyük avantajımız. Tekstil, konfeksiyon alanındaki altyapımız da Avrupa’nın yakın ülkelerden tedariğini çok yüksek oranda karşılayacak durumda. Yakın ülke tedariği ya Türkiye’den gerçekleştiriliyor ya da Kuzey Afrika ülkelerinden oluyor. Ama o ülkeler Türkiye ile kıyaslandığında altyapısal olarak şu anda Türkiye’nin kapasitesine ulaşmaları oransal olarak çok zor. Sun Tekstil olarak yaptığımız ürün grubu sebebiyle, kendi tasarımlarımızı da sattığımız için çok daha katma değerli, kumaşın ya da ürünün üzerinde özelliği olan ürünler satıyoruz. Özellikle dikim konusunda da yetkin insanlar tarafından dikilmesi gerekiyor” diyor.

3 milyon adet üretim

Aylık yaklaşık 3 milyon adet üretim hacmine sahip olduklarını dile getiren Vekiloğlu, bunun sadece yüzde 10’luk kısmını iç bünyede yaptıklarını söylüyor. İzmir Torbalı’da ve Manisa’da kendilerine ait üretim tesislerinin bulunduğunu kaydeden Vekiloğlu, onun dışındakileri Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde yer alan konfeksiyon üreticilerinde gerçekleştirdiklerini ve toplamda 40’a yakın üretim birimiyle çalıştıklarını belirtiyor. Kumaşların da yüzde 20-25’lik kısmını bağlı ortaklıkları olan Ekoten’den satın aldıklarını açıklayan Vekiloğlu, “Geriye kalan kısmını Türkiye’de bulunan kumaş tedarikçilerinden gerçekleştiriyoruz. Bu yüzden de çok etkin bir tedarik zinciri yönetimimiz var. Biz buna çok bütünsel bir bakış açısıyla yaklaşarak aslında bütün tedarikçilerimize 7-8 farklı kriterden oluşan onların operasyonel başarılarından tutun da sosyal ve çevre uygunlukları, kurumsal yönetim becerileri, inovasyon ve Ar-Ge’ye olan yatkınlıkları, kendilerini geliştirme becerileri, finansman güçleri açısından aslında birçok başlıklar altında inceliyoruz. Sürekli onların gelişmesi ve iyileşmesi için de faaliyetlerde bulunuyoruz” diye konuşuyor.

Sürdürülebilirlik komitesi

Sürdürülebilirlik konusunda 2018 yılında bir komite kurduklarını söyleyen Vekiloğlu, şöyle anlatıyor: “Komitede kurucu ortaklar, ikinci kuşak, şirketlerin genel müdürleri ve üst pozisyonlarda yer alan insanlar bulunuyor. Sürdürülebilirlik için kendimize strateji ve yol haritası seçtik. Şirketlerimizin bütün stratejilerini de bu planda devam ettiriyoruz. Sürdürülebilir kalkınma amaçlarının yayınladığı amaçlar arasında 4 amacı kendimize ilke olarak benimsedik. 2021 yılında ürünlerimizin yüzde 60’ı sürdürülebilir malzemeyle üretildi. Malzemeden başlayarak analizlerimizi kurguluyoruz. Hem dijital olarak hem de elyaf ve ipliğe kadar inerek aslında yine Ar-Ge çalışmalarımızla buradaki sürdürülebilir hammadde kullanım oranımızı artırmayı hedefliyoruz. Özellikle dijital kısımda pandeminin de gelmesiyle birlikte fiziksel numuneler yapmak yerine daha fazla dijital koleksiyon sunumlarımızı gerçekleştirmeye başladık. 2021 yılında fiziksel numune sayımızı yüzde 40 oranında düşürmeyi başardık.

Tüketici beklentileri artıyor

Özellikle Kuzey Avrupa’daki tüketicilerin beklentilerinin çok fazla arttığını söyleyen Melis Vekiloğlu, “Aslında onlar da ‘bu ürünün sürdürülebilir olduğunu ve çevreye zarar vermediğini nereden bileceğiz’ diye soruyor. Bu Avrupa’nın tekstil için aldığı sürdürülebilir tekstil stratejileri aslında bizlere de yön veriyor. Tüketicinin de malın nerelerde üretildiğini, hangi elyaflardan yapıldığını daha iyi bileceği bir gelecek bizi bekliyor. Şu anda da altyapıları ona göre hazırlıyoruz. O yüzden de bunu nasıl geliştirebiliriz, bu izlenebilirliği nasıl sağlarız, tedarik zinciri bu anlamda nasıl gelişmeli, perakende müşterilerimizle beraber ortak projeler gerçekleştirerek bunu ilerletiyoruz. Çünkü markaların da bunu tek başına yapmaları mümkün değil, tedarikçileriyle iş birliği geliştirerek yapmalılar” diyor.

Suyun geri kazanımı

2001 yılından beri su yönetimi konusunda çalışmalar yürüttüklerini anlatan Melis Vekiloğlu, “2021 yılına kadar toplam su tüketim oranımızı yüzde 46 oranında azalttık. Kumaşta da su tüketimimiz kilo başına yüzde 62 oranında azaldı. Ekoten’e yaptığımız ve 2023’te devreye alacağımız suyun geri kazanımı tesisiyle yüzde 95 oranında suyun geri kazanımını sağlayacağız” diye anlatıyor.