01.01.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
MÜJDE IŞIL
MÜJDE IŞIL- Pandemi koşullarının zora soktuğu sinema salonları 2022’de eskisi kadar olmasa da dolmaya başladı. Bu da daha iddialı filmlerin vizyon sırasını beklediği 2023 için ümit verdi. Devam filmlerinin ağırlığının hissedildiği bu senenin takviminden en dikkat çeken yapımları derleyip sinemada bir nevi yeni yıl rehberi hazırladık.
“The Fabelmans”: Bu seneki Oscar Ödülleri’nde adını sıklıkla duyacağımız yapımların başında Steven Spielberg imzalı “The Fabelmans” geliyor. Sinemayı ruhen ve gişesel farklı bir boyuta taşıyan Spielberg, yeni filminde küçüklüğünü ve sinemayla tanışmasını anlatıyor. Birebir olmasa da büyük oranda otobiyografik bir hikâye… Stanley Kubrick’ten yadigâr “A.I. Artificial Intelligence/Yapay Zekâ”dan 21 yıl sonra Spielberg’ün adını, ilk defa bu filmin jeneriğinde senarist olarak görüyoruz.
“The Whale”: Prömiyerini yaptığı Venedik Film Festivali’nde farklı tepkiler aldı. Ajitasyon yaptığını söyleyen de var, etkileyici bir damarı olduğunu düşünen de… Çok sevenler ve sevmeyenler olarak ikiye ayrılmış durumda izleyici. Darren Aronofsky imzalı bir film için elbette doğal bir durum. “Mumya” serisiyle ünlenip sonrasında başarısını sürdüremeyen Brendan Fraser’ın (Maruz kaldığı istismar rezaleti yüzünden sektörden uzaklaştığını dile getirmişti) “The Whale”deki performansıyla Oscar’a uzanabileceği konuşuluyor. Fraser, filmde aşırı kilolu ve münzevi bir İngilizce hocasına hayat veriyor.
“The Banshees of Inisherin”: Martin McDonagh hem tiyatroda hem de sinemada etkin olabilen nadir ve güçlü kalemlerden. Minimal görünen olaylar ve insanlardan derin insanlık tespitleri çıkaran McDonagh yeni filminde de yine yaptı yapacağını! İki eski dostun arkadaşlıklarının bozulmasından yola çıkıp çok yönlü bir hikâye anlattı. Festivallerde övgü ve ödüllerle karşılanan filminin Oscar yarışında da iddialı olacağını söylemek abartı olmaz. Colin Farrell, Brendan Gleeson ve Barry Keoghan’ın muhteşem performansları da unutulmayacak cinsten.
“Knock at the Cabin”: M. Night Shyamalan söz konusuysa izleyeceğiniz filmin sizi hayran mı bırakacağını yoksa hayal kırıklığına mı uğratacağını bilemezsiniz. İlk dönemleri kadar güçlü ve kalıcı yapımlara imza atamasa da her filmini merak ettirmeyi başarıyor kendisi. Paul G. Tremblay’in 2018 tarihli romanı “The Cabin at the End of the World”den uyarlanan film bir ailenin, kıyameti durdurmak için içlerinden birinin ölmesini talep eden silahlı yabancılar tarafından rehin alınışını anlatıyor.
“Elemental”: Pixar animasyonu olmadan bir yılın vizyon takvimi eksik kalır hiç kuşkusuz. “Elemental”, bu yılın iddialı animasyonlarının başında geliyor. Film dört elementin; ateş, su, toprak ve hava halklarının ahenkle yaşadığı bir şehirde, tutkulu genç bir kadın ile her şeyi akışına bırakan bir adamın ne kadar çok ortak noktaları olduğunu keşfetmelerini anlatıyor. Konusu ile bir Pixar başyapıtı olan “Inside Out/Ters Yüz”ü hayli anımsatıyor.
“Indiana Jones and the Dial of Destiny”: “Indiana Jones” serisinin son filmi yaklaşık 15 yıl önce vizyona girmişti. “Indiana Jones and the Dial of Destiny” serinin beşinci filmi. Aynı zamanda Steven Spielberg’ün yönetmediği ilk Indy filmi. James Mangold ondan bayrağı devraldı. Harrison Ford’un ilk üçlemedeki kadar genç görünebilmesi için teknolojiden hayli faydalanıldı. ‘60’ların sonunda ABD ile Sovyet Rusya arasındaki uzay yarışına odaklanan bu yeni macerada Mads Mikkelsen ve Antonio Banderas da var.
“Mission: Impossible - Dead Reckoning Part One”: “Top Gun: Maverick” ile 2022’nin en kârlı filmine imza atan Tom Cruise, pandeminin de etkisiyle beş sene aradan sonra yeniden “Mission: Impossible” serisiyle karşımıza çıkacak. Serinin yedinci filminde ekibin yeniden bir araya geldiğini ve Ethan Hunt’ın geçmişinin hikâyede önemli bir yer tuttuğu biliniyor. Serinin her filminde Cruise’un aksiyon ile gerçeklik çıtasını daha da yukarı taşıyıp seyircinin yüreğini ağzına getirmeyi rahatlıkla başardığı ve başaracağı da…
“Dune: Part Two”: Denis Villeneuve’ün bilim kurgu destanı, ilk filmin kaldığı yerden devam ediyor: Paul, baharatın bekçileri Chani ve Fremenlerin yardımıyla babasının intikamını almak ve evreni kurtarmak için yola çıkıyor. Devam filmin kadrosunda Florence Pugh, Austin Butler ve Christopher Walken dikkat çekiyor. Timothée Chalamet hayranları ile “Dune”severlerin kesişim noktası epeyce heyecan yüklü.
“Ant-Man and the Wasp: Quantumania”: Sir Elton John’ın ikonik şakısı “Goodbye Yellow Brick Road”un yer aldığı fragmanıyla dikkat çeken yapım, bu senenin en merak edilen süper kahraman filmlerinin başında geliyor. Scott ve kızı Cassie arasındaki ilişki, Ant-Man’in üçüncü filminde daha da derinleşiyor.
“Oppenheimer”: Pandemide bile “film sinemada izlenir” diyerek “Tenet”i vizyona sokan Christopher Nolan yine perdeye ihtişamlı bir yapımla gelecek. Adından da anlaşılacağı üzere yeni filmi, atom bombasının babası sayılan J. Robert Oppenheimer’ı anlatıyor. Bu rolde Nolan’ın gözde oyuncusu Cillian Murphy var. IMAX kamerasında ilk kez siyah beyaz çekilen film olan “Oppenheimer”da Nolan, Oscarlı beş oyuncuyu; Casey Affleck, Kenneth Branagh, Matt Damon, Gary Oldman ve Rami Malek’i bir araya getiriyor.