11.07.2024 - 07:02 | Son Güncellenme:
Suzan Somalı Sönmez - David Lynch’in neo-noir tarzı filmi “Wild at Heart”ı hatırlamayan yoktur! 1990’da ABD’de vizyona girdikten kısa bir süre sonra Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye alan ve ilerleyen yıllarda kült hâline gelen bu kara komedi, uluslararası başarı kazanınca 1991 mayısında Türkiye’de de gösterime girmişti. Muhteşem orijinal müzikleri Angelo Badalamenti imzasını taşıyan filmde kullanılan bir de şarkı vardı ki, Beyoğlu Atlas Sineması’nı dolduran seyircilerin ağzına dolanmıştı bile!
Chris Isaak’le ilk tanışmamız böyle oldu. 1989 tarihli “Heart Shaped World” albümünde yer alan “Wicked Game” şarkısı, “Wild at Heart”ta kullanıldıktan sonra dünya genelinde popülerlik kazandı ve en unutulmaz şarkılardan biri hâline geldi. Şarkının romantik ve melankolik yapısı Isaak’in karakteristik derin sesiyle birleşince, dinleyen herkesin üzerinde büyük bir etki yarattı ve geniş bir dinleyici kitlesi tarafından benimsenerek popüler kültürde önemli bir yer edindi.
Duygusal bağ
Chris Isaak, müzik kariyerine 1980’lerin başında adım attı. ‘85’te “Silvertone” albümüyle çıkış yapan, eşsiz vokal tonu ve melankolik şarkı sözleriyle dikkat çeken müzisyen 1950’lere damgasını vuran rockabilly’nin enerjisini, blues’un derinliğini ve pop müziğin melodi odaklı yapısını bir araya getiren özgün bir tarza sahip. Bu eklektik yaklaşım, dinleyiciye nostaljik bir his verirken aynı zamanda çağdaş bir sound da sunuyor. Isaak’in yumuşak ve duygusal ses rengiyle yorumladığı şarkılarında melankoliyi ve romantizmi ifade eden sözler aşk, kayıp ve özlem temalarını sıkça işliyor ve ritmik yapısı temelde akustik ve elektrik gitarlarla desteklenen şarkılar, dinleyiciyle duygusal bir bağ kurmasını sağlıyor.
“Blue Hotel”, “Somebody’s Crying”, “Baby Did a Bad, Bad Thing”, “Let Me Down Easy” ve “San Francisco Days” gibi hitleriyle tüm dünyada sağlam bir hayran kitlesi edinen, 13’üncü son stüdyo albümü “First Comes the Night”ı 2015’te piyasaya çıkaran ve sonraki yıllarda turnelere ağırlık veren bu muhteşem şarkıcı ne mutlu ki, 31. İstanbul Caz Festivali kapsamında bu kez İstanbul’da bir konser verecek. Isaak’ın klasikleşmiş şarkılarını canlı olarak seslendireceği ve müzikseverlere kuşkusuz unutulmaz anlar yaşatacağı konser, yarın Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’da gerçekleşecek. 40 yıllık uzun soluklu kariyerine iki Grammy adaylığı, bir platin plak, 13 stüdyo albümü, 12 tekli, sayısız kapalı gişe konser ve birçok film müziği sığdıran, modern müziğe yeni bir soluk getiren Chris Isaak’in canlı sahne performanslarının her zaman ilgi çekici olduğunu hatırlatarak, bu deneyimi kaçırmamanızı tavsiye ederim!