Pornocunun özgürlük savaşı

"Larry Flynt: Skandalın İsmi / People vs. Larry Flynt" - Yön: Milos Forman / Gör: Philipe Rousselot / Sen: Scott Alexander, Larry Karasziewski / Müz: Thomas Newman / Oyn: Woody Harrelson (Larry Flynt), Courtney Love (Althea), Edward Norton (Alan Isaacman), Brett Harrelson (Jimmy), Richard Paul (Jarry Falwell), Miles Chapin (Arlo), Donna Hanover (Ruth Carter).
SİNEMACILAR insanı rezil de eder vezir de. "Jinekolojik foto muhabirliği" yapan "Hustler" dergisinin sahibi Larry Flynt'i de kahraman yaptılar.
ABD'nin feminist liderlerinden Gloria Steinem'in "kadınlara karşı savaşın Goebbels'i" olarak nitelediği Larry Flynt, ifade özgürlüğünün bir simgesi mi? Bu soruya sağlıklı bir yanıt verebilmek için pornografi çevresinde geliştirilen kadın bedeninin, cinsel duyguların sömürülmesi, din kökenli toplumsal ahlakın geçerliliği, kutsal sayılan kavramların dokunulmazlığı gibi tartışmalar üzerinde durup düşünmek gerekir. "Larry Flynt: Skandalın İsmi"nde sınırsız ifade özgürlüğünden yana olan bir adamın ve ona katılan sinemacıların bakış açısından bu tartışmaları izleyeceksiniz.
Larry Flynt, yaşamı ve kişiliğiyle aşırı uçta yer alan biri. Daha çocukken kaçak içki imal etmiş. Kardeşi Jimmy ile birlikte bir striptiz kulübü işletmeye başlamış. Kulübü tanıtma amaçlı bir dergi çıkarmış. Ardından iki milyon tirajlı Hustler adlı dergiyi yayınlamaya başlamış. Flynt'in ahlakçıların şimşeklerini üzerine çekmesinin nedeni cinsel organları da gösteren fotoğraflara ağırlıklı yer vermesi, Noel Baba gibi kutsal ikonların yanı sıra popüler kişilikleri de pornografi malzemesi yapması. Yani Playboy vb. gibi yazıyla kamuflaj yapmadan, içeriğini normalleştirmeye çalışmadan, "azı karar çoğu zarar" demeden, açık açık pornografi yayınlaması. Özel yaşamı da cabası...
Milos Forman, "Guguk Kuşu" ve "Amadeus"ta olduğu gibi üstün nitelikli bir film gerçekleştirmiş. Oyuncularından da üstün bir performans almasını bilmiş. Nirvana'nın intihar eden solisti Kurt Cobain'in eşi Courtney Love ilk kez kamera karşısına çıktığı halde çok iyi bir oyun sergiliyor. Onu bu role seçen ve hazırlayan Forman'ın potansiyel keşfindeki isabetliliğine hayran olmamak elde değil. Woody Harrelson ise bu rolden sonra yapımcıları peşinden koşturuyor olmalı. Flynt'in arsızlığını, huzursuzluğunu ve militan ruhunu, ikiyüzlü konformistlerin düzenini havaya uçuran dinamit cesaretini inandırıcı biçimde canlandırıyor.
Akıllıca ve esprili diyalogları, heyecan verici senaryosu ve etkili görüntü yönetimi de eklenince, kesinlikle izlenmesi gereken bir yedinci sanat yapıtı çıkmış ortaya.