08.08.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Egemen Limoncuoğlu - İlk gelen Ringo oldu. Saat on çeyrek gibi. Diğerleri de bir saate kalmadan göründüler. Günlerden cuma, takvim yapraklarından 8 Ağustos 1969’du. George Harrison kot takımlarıyla gelmişti. Ringo Starr koyu bir takım giymiş, hafiften bir levazımatçıyı andırıyordu. Paul McCartney kravatsız lacivert bir takım ve terlikleriyle görünmüştü. John Lennon saçı ve sakalına, bembeyaz takım elbisesini de ekleyince tam bir ruhani lider gibi görünüyordu. Meşhur plak şirketi EMI’nin Londra’nın Abbey Road mıntıkasındaki ismiyle müsemma kayıt stüdyoları Abby Road Stüdyoları’nın girişindeki merdivenlere oturmuş fotoğraf çekimini bekliyorlardı. Neşeler yerindeydi. Ki bu o sıralar bir araya geldiklerinde pek de olan bir şey değildi. Adım adım birbirlerinden uzaklaşmaya başlayalı epey zaman oluyordu. John vaktinin neredeyse tamamını Yoko ile geçiriyordu. O senenin 20 Mart’ında evlenmişlerdi. Aynı tarihlerde Paul de Linda McCartney ile evlenmişti. İkisinin de The Beatles dışında müzik yapma fikri hayata geçmek için gün sayıyordu. Müzik tarihinin en verimli beste takımı artık doğru dürüst işleyemez haldeydi. Grubun başarısında müthiş bir etkisi olan menajerleri Brian Epstein ölmüş, uzun süredir konser vermez olmuşlardı. 1969 yazında Abbey Road Stüdyoları’ndaki kayıt seansları, eski havalarını yakalamaya çalıştıkları son bir denemeydi.
Amerikalı bir turist
Grup saat 11 gibi bir araya geldiğinde, fotoğrafçı Iakin Macmillan yaya geçidinden karşıya tek sıra halinde geçişlerini planladıkları gibi çekmek üzere yerini aldı. Bir polis memurundan gayet işlek olan trafiği birkaç dakika için durdurmasını rica ettiler. Macmillan seri bir şekilde altı poz çekti. Dört Beatle, bir yaya geçidi, bir ‘vosvos’ ve karşıdan karşıya geçen bu dört ‘tipe’ bakan Amerikalı bir turist (Paul Cole) fotoğrafların başrolündeydi. O Volkswagen marka araba ve plakası en az albüm kapağı kadar meşhur oldu. Açık artırmalarda satıldı ilerleyen vakitlerde. Paul Cole o kadar meşhur olmadı. O altı pozdan önde John, arkasında sırayla Ringo, Paul ile George’un olduğu ve grup üyelerinin adımlarını en simetrik şekilde attığı bir tanesi albüm kapağı olmak üzere hemen oracıkta seçildi.
Aslında grubun Abbey Road Stüdyoları’nda yaptıkları bu kayıtlar için düşündüğü isim Everest’ti. Sürekli gördükleri bir sigara markasıydı Everest. Everest Dağı’nın önünde silüetlerinin arzı endam ettiği bir kapak fotoğrafı olmasını planlamışlardı. Nepal’e gitme işi yatınca, b planı olarak Abbey Road’un konumlandığı cadde fikri ortaya atıldı. Fikir Paul’ündü. O fikir ve 8 Ağustos günü çekilen altı poz müzik tarihinin en bilinen, en çok taklit edilen, en çok referans alınan kapak fotoğraflarından biri oldu. Kapakta Everest Dağı yer alsaydı aynı etkiyi gösterir miydi? Kim bilir, belki evet belki hayır. Ama popüler kültürün böylesi bir parçası olamayacağını kestirmek güç değil.
Bir ‘doğa harikası’
“Abbey Road” albümü o senenin 26 Eylül’ünde piyasaya çıktı ve The Beatles’ın kaydettiği son albüm oldu. 1970’de dağılmaları ve adeta bir devrin kapanmasına fon müziği olacak “Let It Be” albümlerinin kaytları “Abbey Road”dan daha önce yapılmıştı. “Abbey Road”, The Beatles’ın eski günlerindeki havayı yakalamaya çalıştığı bir albümdü demiştik. Bunda büyük ölçüde başarılı da olmuştu. Her ne kadar ‘geliyor gelmekte olan’ sonu engelleyemese de kariyerlerinin nadide albümlerinden biri olarak her daim anıldı, anılıyor. Albüm kapağı da neredeyse albümden bağımsız olarak kendi tarihini ve kültürel fenomenini yarattı. Müzik tarihinin en meşhur yaya geçidi oldu. Sıklıkla nazire yapıldı o günden bu yana albüm kapağına, Red Hot Chili Peppers’ın sadece birer çorap giydikleri “The Abbey Road EP”sinin kapağından, The Simpsons ailesinin çok benzer bir pozla Rolling Stone dergisine kapak oluşuna, bir yaya geçidinden tek sıra halinde geçen gruplar, meşhur karakterlerle dolu koskoca bir Abbey Road kültürü oluştu. Tabii sosyal medya çağı da geri kalmadı bundan. Albüm kapağıyla sokaklarda yaya geçidini tam da yerine denk getirerek çekilen fotoğraflar, selfie’ler derken, yaya geçidinin bizzat her müzikseverin gidip görmesi gereken bir ‘doğa harikası’ haline gelişi de eklendi. The Beatles’tan bize yadigâr güzeller güzeli şarkıların yanı sıra böyle keyifli detayların da olduğunu anımsadığımız bir pazar olsun bu pazar. Bir de hep birlikte “Abbey Road” albümünün açılış parçası “Come Together”ı yüksek sesle dinledik mi, tamam.