03.07.2020 - 12:58 | Son Güncellenme:
“Müzik Kütüphanesi”nin ilk kitabı mart ayının başında çıktığında, 2020 yılının dünyayı durduracak bir salgınla “taç”lanmak üzere olduğunun farkında değildik. Yüz binlerce insanın hayatına mal olan küresel salgın, müzik endüstrisini de kökünden değiştirecek gibi görünüyor: Canlı müzik bir daha eskisi gibi olacak mı? Bu dönemde insanların ne kadarı bir araya gelerek eğlenmek isteyecek? Evden yapılan canlı yayınlar ve bu yayınların çoğunlukla “bedava” olması, dinleyicinin/izleyicinin kafasında performansın anlam ve önemine dair bir erozyona yol açacak mı? Müzisyenler, teknisyenler, ışıkçılar nasıl para kazanacak? Müzik, dünyanın en ucuz şeyi olmaya devam mı edecek, yoksa daha da mı ucuz olmalı? Peki müziksiz bir dünyayı birkaç gün deneyimlemek, acaba toplumun geri kalanına başka bir fikir verir miydi? Ve herkesi farklı farklı vuran bu salgın sırasında, müziğin bize nasıl güç, şifa ve dayanma gücü verdiğini bir kez daha görmedik mi?
Müzik sektörünün dertleri giderek büyüyor ve dünya müzik çevreleri bu dertleri toplumun gündemine getirmenin yeni yollarını arıyor. Elinizde tuttuğunuz kitap, çok sıra dışı bir yazarın, çok yeni ve bu konular açısından çok önemli bir kitabı. Mü