Kültür SanatModada markaların uzun ömür savaşı

Modada markaların uzun ömür savaşı

27.02.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:

Batılı ülkelerde birçok moda markasının, onu yaratan modacı işinden uzaklaştığında da yaşadığını görüyoruz. Türkiye’de ise modacılar işlerinden uzaklaştığında markalarının da tarihe karıştığına sık tanık oluyoruz. Bu farklılığın nedenlerini önde gelen modacılarımızdan dinledik

Modada markaların uzun ömür savaşı

AYŞE ÖZDEMİR Milliyet

Haberin Devamı

ATIL KUTOĞLU

Yurt dışında markaların vefat, emeklilik gibi nedenlere rağmen devamlılığı, modacıların genellikle en parlak dönemlerinde şirketlerini ya da hisselerinin büyük kısmını, güçlü holdinglere satmış olmalarından kaynaklanıyor. Bunu başarabilen markalar, markayı yaratan modacı vefat etse de ayrılsa da devam ediyor, örneğin YSL, Dior, Chanel, Balenciaga vs. Bir de hayatta olup markasıyla ilişkisi kesilen modacılar var Valentino, Jil Sander gibi. Ancak bu da çetrefilli bir iş, bazen çok başarılı olmuş modacılar ve markaları, büyük holdinglerin yanlış idarelerinden veya başka sorunlardan dolayı yok olup gidebiliyor, en başta Donna Karan ve DKNY, ki ben buna hâlâ şaşırıyorum. Bu kadar ticari başarısı olan, bilinçli bir marka nasıl silinip gitti? Bir dönem modaseverlerin hayranlıkla takip ettiği Christian Lacroix, şu anda hayatta olmasına rağmen markası bir firmadan diğerine satıldı, sık el değiştirdi ve sonunda kapandı.

Haberin Devamı

AHMET ERASLAN

Bu benim haute couture’daki 43’üncü senem. Bunca yıldır hep birini yetiştirmek istedim ama maalesef bizde yetenek çıkmıyor. Bir de bizde çıraklık öldü. Kimse çıraklıktan yetişip usta olmak istemiyor. Bir okul bitiren, birkaç çizim yapan hemen kendisini modacı sanıyor, pratiğe, deneyime emek vermiyor, oysa haute couture çok büyük emek istiyor, yıllarınızı vermenizi istiyor. Maalesef el vereceğim bir modacı adayı bulamadım. Bir de bizde bazı hanımlar gece yatıp sabah kalktıklarında, geniş çevrelerine güvenerek kendilerini modacı ilan ediyorlar. Oysa bu akşamdan sabaha olacak bir iş değil bir sanat, ustalaşmak için yıllarca emek vermeniz lazım.

ÖZLEM SÜER

Moda tasarımcılığı, aslında insanın ömrünü adadığı bir yolculuk. Modayı meslek olarak seçtiğinizde hayatınızdaki birçok nimetten vazgeçiyorsunuz, büyük fedakârlıklar yapıyorsunuz, mesele herkes bayram tatili yaparken siz yapmıyorsunuz. Bu nedenle projelerinizi gerçekleştirmeniz için ailenizin sizi anlaması lazım, aile desteği çok önemli. Tabii bir markanın 200 - 300 yıl yaşaması için yaratıcılığın dışında sürecin finansal açıdan çok güçlü yürümesi gerekiyor. Modacılar yaratıcı insanlar, sezonun en iyisini yapmak için büyük enerji harcıyorlar. Ama markaların yüz yıllarca yaşaması yaratıcılıkla ilgili olmasının yanı sıra finansal ve stratejik bir konu. Bir markanın korunması kolay değil, fonlanması lazım. Batılı ülkelerde fonlar var. Ayrıca markalar satın alınıp, tasarımcılar danışan pozisyonunda kalabiliyor. O markaların da çok iyi satması bunu sağlıyor. Modacı varisi yoksa markasını satıp, danışılan pozisyonunda vitrinde durmayı tercih edebiliyor. Tasarımcılık ele avuca sığmayan bir alan, yaratıcısı da bunu elinden kaçırabiliyor.

Haberin Devamı

ZEYNEP KARTAL

Yurt dışına baktığımızda pek çok ünlü markanın neredeyse bir yüzyılı aşan bir geçmişi olduğunu görüyoruz. Bazı markaların kreatif direktörleri ise günümüzde hem kendi markalarını hayata geçirerek bu alanda varlıklarını sürdürüyor hem de kreatif direktörlük görevlerini devam ettiriyorlar. Yurt dışında moda markaları için kurumlaşma da çok önemli. Yurt dışında bu anlamda profesyonellerle birlikte çalışarak marka değerini artırmaya yönelik adımlar benimseniyor. Bu doğrultuda stratejilerini hayata geçirerek markanın içinde farklı bir kurumsal yapı oluşturuyorlar. Son aşamada da çoğu zaman dev şirketlerle anlaşıp markalarını devrettiklerine tanık oluyoruz. Bunun yanı sıra diğer bir faktör olarak sonraki kuşağa aktarılmaması veya markanın DNA’sına uygun doğru isimle çalışılmaması ön plana çıkıyor. Aile üyeleri markayı devam ettirmek yerine kendi isteklerine yönelebiliyor. Bunu anlayışla karşılıyorum. Çünkü moda duygulara ve ilham dünyasına dokunan farklı ve uzun soluklu bir yolculuk. Tamamıyla seçim meselesi. Ülkemizde de köklü geçmişe sahip, farklı jenerasyonlar tarafından yönetilen markaların olması da mutluluk verici. Doğru bakış açısı ve doğru zamanda yapılan hamlelerle ülkemizdeki modaevlerinin mirasının geleceğe taşınabileceğini düşünüyorum. Özellikle genç kuşak tasarımcıların bu konuda önemli adımlar kaydedeceğine inanıyorum.

Haberin Devamı

DİLEK HANİF

Haberin Devamı

Modada markalaşarak uzun ömürlü olmak için kişiye özel ürünün dışında yani haute couture dışında hazır giyimde seri üretiminizin olması lazım. Hazır giyimdeki seri üretimlerinizin de sadece atölyenizin bulunduğu şehirde değil, başka yerlerde de tüketiciye ulaşması gerekir. Haute couture ile sınırlı kalırsanız, hazır giyimde seri üretim yapmazsanız ve farklı yerlerde tüketiciye ulaşmazsanız markalaşma olmuyor.

SADIK KIZILAĞAÇ

Şimdi tiyatro kostümleri hazırlayan ve resim çalışmaları yapan modacı Sadık Kızılağaç: “Türkiye’de hiçbir şey markalaşmıyor. Peynirimiz de markalaşmıyor modamız da... Modaya kimse yatırım yapmak istemiyor. Sponsorlar yok. Oysa batılı ülkelerde modacılar, memleket meselesi olarak sponsorlarla destekleniyor. Moda kozmetikle parfümle birlikte yürüyen bir sektör. Kozmetik, parfüm çok satıldığı için modayı besliyor. Ülkeler de bu alanlardaki üretimi destekliyor. Bizde de birçok arkadaşımız parfüm çıkarmayı denedi ama tutmadı. Dünya çapında tanıtım yapmazsanız kim alır sizin elbisenizi kim alır parfümünüzü. Tüm konular için geçerli bu. Dünya sahnesine çıkamıyoruz. Hadi biz mesleğimizde güzel günler yaşadık ama bu gençler ne yapacak, modaya destek verilmiyor ki. Ben başka nedenlerden dolayı modayı bıraktım.”

Bir düğün gecesi...

Tasarımları Türkiye’nin yanı sıra birçok ülkede modaseverlere ulaşan Özlem Süer’in geçtiğimiz cuma akşamı İstanbul’da Four Seasons Hotel Bosphorus’ta düzenlediği “beyaz defile” bir düğünün detaylarını gözler önüne serdi. Türk ve yabancı mankenlerin yer aldığı defile, yaz düğününe hazırlık yapan gelin adaylarına tasarım şöleni sunarken alkışları aldı.