Meleklerin mucizeleriyle tanışmaya hazır mısınız?

Sevda Serbest / milliyet.com.tr

Biray Dalkıran'nın yönetmen koltuğunda olduğu, Hakan Türksen, Altan Erkekli,Gaye Gürsel ve Ayşen Gruda gibi usta oyuncuların oyunculuklarıyla göz kamaştırdğı Meleklerlerin Mucizesi filmi geçtiğimiz haftalarda vizyona girdi. Biz de oldukça ses getiren filmi ve meleklerin mucizelerle dolu dünyasını filmin başrol oyuncularından Hakan Türkşen'den dinledik!

Yeni filminiz Meleklerin Mucizesi vizyonda. Biraz filmden bahseder misiniz?

Evet filmimiz vizyonda. Farklı, eğlenceli, çok keyifli ama bir o kadar da düşündüren, izleyiciye yol gösteren, mesajları olan bir film. Hem hayatın içinden, yaşamdaki tesadüfleri anlatan, aynı zamanda umut vaat eden, Allah’ın ve meleklerinin mesajlarından bahseden ilginç bir film… Biz çekerken çok eğlendik ama kendi hayatımızdan da pek çok olayın farkına vardık. Umuyorum ki izleyici de böyle hissedecek.

Bu sizin ilk başrolünüz sanırım. Hakan Türkşen'i izleyici bu filmde biraz daha yakından tanıdı. Oyunculuk kariyeriniz ne zaman başladı? Sizi biraz daha yakından tanıyabilir miyiz?

Sahne ile çok erken yaşta tanıştım. Turne tiyatrolarında yan rollerde oynayarak oyunculuk yönümü geliştirdim. 1991 yılında özel tiyatrolarda sahne aldım. Aynı dönemde Müjdat Gezen Çocuk Merkezinde bir çocuk oyununda yer aldım. Enis Fosforoğlu yönetimindeki tiyatro okulundan mezun oldum. Televizyon ile ilk tanışmam 1992 yılında yayınlanan Süper Baba dizisi ile oldu. 4 sene dizide rol aldım. Bu arada Uluslararası İlişkiler Ekonomi bölümünde yüksek öğrenimimi tamamladım. Aynı zamanda, Başkent İletişim Bilimleri Akademisi Tiyatro Bölümünü de bitirdim. Avrupa Yakası’nda da Garson Mahmut karakteri ile 4 sezon yer aldım. Fransa, Hollanda, Amerika, Avusturya gibi dünyanın pek çok ülkesinde sinema ile ilgili eğitim ve seminerlere katıldım, hala da kendimi geliştirmeye devam ediyorum.

Peki önümüzdeki dönemlerde hangi projelerde olacaksın?

Önümüzdeki dönem dört farklı filmde sinemaseverler ile buluşacağım. ‘’Don Juan’ı öldürmek’’ ve ‘’Beni de Götür ‘’ ve ‘’ Seni Seviyorum Adamım’’. Bu üçünün çekimleri tamamlandı. Haziran ayında çekimlerine başlanacak olan İrfan Yalçın’ın aynı adlı eserinden uyarlanan ‘’Fare’yi Öldürmek’’ filminde de yer alacağım. Sinema kariyerim devam ediyor, ama tabi ki aklıma yatan iyi bir proje olursa, dizi filmde rol almak istiyorum. Bir yarışma projesine can vermek izleyicileri heyecanlandırarak sunmak istiyorum.

Filmin meleklerle tanışmak için iyi bir fırsat olduğunu söylüyorsunuz. Neler oluyor filmde?

Aslına bakarsanız pek çok şey oluyor. Neler yok ki filmde. Benim canlandırdığım Hakan karakterinin hayattan ümidini kestiği bir dönemde iç sesini dinlemesi ile karşılaştığı inanılması güç olaylara şahit oluyorsunuz. Asla olmaz denen, artık geri dönüşü yok denen durumlarda Allah’ın ve meleklerinin yardımı ile Hakan’ın yaşadığı değişimleri görüyorsunuz. İzleyici bu büyük gücün farkına varıyor. Kendi hayatında da ona verilen mesajları hatırlıyor. Hepimiz biliyoruz ilahi bir güç var, o daima yanımızda ama onun verdiği işaretleri görmek önemli olan. O işaretleri fark etmek ve bu farkındalık ile hayatın akışını değiştirmek elimizde. Filmde sıkça verilen mesajlar bu yönde. Allah’ın izni ile melekler bize yardım ediyor. Sadece inanmak ve istemek lazım.

Film sizi de etkiledi mi?

Ben bu projede çok değişimler yaşadım. Kendi düşüncelerimde de farklılıklar oluşmaya başladı. Farkındalığım arttı ve ben de istemeye başladım. Kötüler tabi ki var ama umarım herkes kendi payına iyi olmayı başarır hayatta

Mucizelere inanıyor musunuz? Film çekimi sırasında yaşanılan enteresan bir olay var mı?

Tabi ki inanıyorum. Aslına bakarsanız bu film başlı başına bir mucize benim için. İntihar sahnem vardı. Yönetmenimiz biraz daha gerçekçi olsun istediği için, birkaç saniye de olsa boynumdan tavana asılı olarak kaldım. Ayağımın altına konan kitaplar kaydı ve resmen ölüm tehlikesi atlattım. Yeri düşmemle tavandaki avize de yerinden koptu ve kıl payı üzerime düşmeden olayı atlattım. Yere düştüğümde yerdeki avizenin üzerindeki melek figürü ile göz göze gelince neredeyse küçük dilimi yutuyordum. İnanılmaz bir tesadüftü bu. Hiçbir zaman unutamayacağım.

Altan Erkekli, Aysen Gruda, Seray Gözler gibi büyük ustalarda aynı projede olmak nasıldı?

O kadar keyifliydi ki anlatamam. Böyle büyük oyuncularla beraber kamera karşısında olmak hem çok heyecanlıydı hem de çok gurur vericiydi . Altan Erkekli Başkent İletişim Bilimleri Akademisi’nden Tiyatro hocamdır. Onunla oynamak benim için çok önemliydi. Seray Gözler hocam ile Süper Baba dizinde uzun süre beraber çalışmıştık.. Ayşen Gruda ise bambaşka bir deneyimdi benim için. Hem oyuncu olarak kendisine hayranım hem de insan olarak. Onda bambaşka bir enerji var.

Mars sinemaları filminizide ayetlerin yer alması nedeniyle filminizi yayınlamamış. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Türkiye’de sinemaseverlerin %90’ının gittiği ve ülke genelinde sinema salonlarının % 64’üne sahip olan Cinemaximum Mars grubu tekel oluşturmuş durumda. Bu grubun bir filmi almaması demek, o filmin baştan batması demek. Sektörde bu kadar güçlüyseniz az da olsa, belki 20 belki 10 salonda ya da en azında 1 salonda bile filmi oynatması filme büyük katkı yapması demek … Filmimizi seyredip, önerilerde bulunan yetkililerinin, 6 seans oynatılabilir gibi bir fikir beyan edip, saha sonra olumsuz geri dönüş yapması yapımcımızı olduğu kadar beni de çok üzdü.

Nedenini bilemedik doğrusu. Sonra aklımıza türlü türlü şeyler geldi. Mesela, filmin başında ve sonunda bulunan ayetlerden rahatsız olabileceklerini düşündük. Bu konu hakkında ben görüşlerimi cesurca söyledim ama basından kimse bunun üzerinde durmadı.

Bir insanın iki dudağı arasından çıkacak şeye bağlı bir filmin akıbeti. Gerçekten çok acı. Konu ayetler veya her neyse… ama şunu söyleyebilirim ki, yüz binlerce insana ulaşması gereken çok iyi bir film, kendi imkanları ile yol alıyor. İnancımız şu, iyi olan kazanır. Filmimiz az salonda oynuyor olsa da çok ilgi görüyor ve izleyiciden çok güzel geri dönüşler alıyoruz.

Bu yıl bir çok Türk filmi vizyona girdi. İzleyici için alternatifler çok. Neden Meleklerin Mucizesini tercih etmeli izleyici?

Öncelikle şunu söylemeliyim, alışılmış yapımların dışında. Eğlenceli, sinemaya neden gidersiniz ? Ağlamak için mi ? İyi vakit geçirmek için. Yaşamdan da bir şeyler bulabilmek için. Filmden çıktıktan sonra düşünmek için, ‘evet ya’ diyebilmek için. Biz bunların hepsini vaat ediyoruz filmimizde. Hatta ve hatta filmdeki mesajlara dikkat ederlerse kendi yaşam döngülerini bile değiştirebileceklerini söylüyoruz. Umut veriyoruz, hayata farklı bir gözle bakmalarına yardım ediyoruz. İç seslerini dinlemeye davet ediyoruz. İnanmanın başarmanın yarısı olduğunu hatırlatıyoruz. Muadili olamayan, daha önce denenmemiş bir filmi izleyerek bir çok konuda kendilerini aydınlanmaya davet ediyoruz. Allah’ın ve yardımcısı melekelerinin mucizelerine tanık olmaya davet ediyoruz.