24.10.2008 - 00:14 | Son Güncellenme:
İtalya’nın, uzun kızıl saçlarından dolayı Kızıl Milva adıyla anılan şarkıcı ve oyuncusu Milva, dün akşam Tuzla’daki Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi’nde bir konser verdi. Milva, konser öncesinde gerçekleştirilen toplantıda basının sorularını yanıtladı.
Toplantıyı açan S.Ü. Gösteri Merkezi Sanat Danışmanı Yekta Kara, Milva’nın uzun süre önce bir İstanbul Tiyatro Festivali açılışı ve Afife Jale Ödül Töreni için Türkiye’ye geldiğini ancak ilk kez konser için burada bulunduğunu belirtti.
San Remo’da tanındı
1961’de San Remo Şarkı Yarışması’nda üçüncü olarak ismini duyuran Milva, ünlü yönetmen Giorgio Strehler’in yönlendirmesiyle politik bir repertuvara yönelerek, İtalyan direniş şarkıları ve Bertolt Brecht oyunlarından şarkılar seslendirdi.
Brecht’in ünlü “Üç Kuruşluk Opera”sının 1973’teki temsilinde üstlendiği rolüyle olumlu eleştiriler alan şarkıcı Ennio Morricone, Mikis Theodorakis, Vangelis gibi ünlü bestecilerle çalıştı.
Onu diva olarak niteleyen Kara’nın övgüsüne teşekkür eden Milva, kendisini diva olarak görmediğini belirtti. “Akşam sadece tango söylemeyeceğim, bir dahi olan Piazzola’nın tangolarını söyleyeceğim” diyen şarkıcı, Piazzola’nın tango türünü çağdaş müzik ve cazla yorumladığını belirtti.
Dans için değil...
“Piazzola’yla yedi yıl çalıştım; Besteci, ‘Maria de Buenos Aires’ operasındaki Maria rolünü bana adamıştı. Paris’teki Les Bouffes du Nord tiyatrosunda sahnelendiğinde operanın başrolünde pek çok defa sahneye çıktım” dedi.
Konser programını 7 yıl boyunca Piazzola’yla icra ettiğini belirten Milva, bestecinin 1992’de kanserden ölmesinden sonra yeni grubuyla çalışmaya başladığını belirtti.
Astor Piazzola’nın tangolarını dans edilmesi için değil dinlenmesi için yazdığını belirten Milva, kendisinin de bestecinin bu yaklaşımına sadık kaldığını belirtti.
Kırk yılı aşan sanat yaşamında pek çok albümü bulunan Milva, 2004’te Milanolu şair Alda Merini’ye adanmış “Milva Merini Söylüyor”u yayımlamıştı.