‘İnce benzerlikler’ ve bilinmezlikler

Adını Umberto Eco’nun “Foucault Sarkacı” romanından alan “Olağanüstü denklikler, ince benzerlikler” sergisi, ilk bakışta, hemen görünür ve kavranır olanın değil; derinleştikçe, katmanlarına inildikçe fark edilenin izini sürüyor. Alp İşmen ve Yüksel Dal, pratiğini kalem ve kâğıtla gerçekleştiren ve mürekkebin kâğıt üzerindeki olanaklarını araştıran iki sanatçı. Her iki sanatçı da mürekkebi sıradan bir malzemeden çok, bir deneyim alanı olarak ele alıyor. Sergide yer alan çalışmalarda “çizgi” öne çıkıyor. Küratörlüğünü Nergis Abıyeva’nın üstlendiği “Olağanüstü denklikler, ince benzerlikler” sergisi, Alp İşmen ve Yüksel Dal’ın çalışmalarını birbirine paralel izlenen denkliklerle sunarken izleyiciye her bir sanatçının pratiğini kavrama fırsatı da veriyor.

Konfor alanları

“Gel-Git” isimli sergi ise Leyla Emadi’nin son bir yılda yaşadığı zorunlu değişimler ve toplumsal sorunlarla çalışmalarının nasıl evrildiğini gözler önüne seriyor. Sergi, konfor alanlarımız ve bunun tam zıttı olan bilinmezlik-belirsizlik hallerini sorguluyor. Sanatçı, sergide yer alan çalışmalarıyla insanın kontrol edemediği durumlar karşısındaki bocalamalarına odaklanırken insanın duygu durumundaki iniş çıkışların yarattığı belirsizlik halinin “ruh”unda yarattığı “yıkım”ı da mercek altına alıyor.