12.10.2022 - 23:02 | Son Güncellenme:
Selim KAYA- Gıyasettin TETİK/ DİYARBAKIR (DHA)
Diyarbakır’da ilk kez düzenlenen ‘Sur Kültür Yolu Festivali’ etkinlikleri kapsamında İkinci Diyarbakır Uluslararası Kısa Film Festivali Dicle Üniversitesi 15 Temmuz Kongre Merkezi’nde düzenlenen programla başladı. Programa, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan da katıldı. Festivalin onur ödülü oyuncu Parla Şenol’a verildi. Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, ‘Sur Kültür Yolu Festivali’ etkinliklerine Diyarbakırlıların yoğun ilgi gösterdiğini söyledi. Günlük katılımın 100 bini aştığını söyleyen Bakan Yardımcısı Demircan, “Kent kültüründe ne varsa, gastronomiden tiyatroya, sergilerden restorasyona, filmsiz zaten hayat olmaz. Dolayısıyla hemen hemen her yere dokunduk ve dokunduğumuz her noktada sosyolojinin her katmanına hitap etmeye çalıştık. Bu süreçte yeni bir şey öğrendim. O da bir hocamız 29 harf var alfabemizde diye. Mesela Z olmazsa olur mu? Muz diyemeyiz, az diyemeyiz. Onun için bütün renklere, bütün tatlara, bütün seslere kulak verip böylesine yaygın bir etkinlik yaptığımız için çok mutluyuz” dedi.
‘FİLMLER KÜLTÜRÜN EN İYİ AKTARICISI’
Filmlerin kültürün en iyi aktarıcısı olduğunu söyleyen Bakan Yardımcısı Demircan, “Eğer sinema olmazsa ne hikayelerimizi anlatabiliriz ne yemeklerimizi anlatabiliriz ne tarihimizi anlatabiliriz ne de tarihi mirasımızı gösterebiliriz. Onun için sinema kültürel aktarım ve etkileşim açısından çok kıymetlidir. Festivalin içerisine böyle bir etkinliği denk getirmeyi de planladık. Özellikle tercih ettik. Bu iletişim çağında gençler kendilerini sosyal medyada da anlatacaklar ve kısaca anlatmayı bilmeliler. Kısa film çekmek uzun film çekmekten daha önemli. Ve haberin de makbul olanı kısa olan ve doyurucu olanıdır. Bütün bunlara baktığımız zaman sinemanın bir aktarım aracı olduğunu göz önünde bulundurduğunuzda kısa film festivallerinin ehemmiyeti de daha iyi anlaşılacak diye düşünüyorum” diye konuştu.
Kısa Film Festivali’nde onur ödülüne layık görülen oyuncu Parla Şenol da 45 yıl aradan sonra geldiği kentin gastronomisine hayran kaldığını ifade ederek, “Diyarbakırlı gençlerle bir söyleşi yaptık, çok güzel oldu. Diyarbakır özel bir şehir ve bu tür festivaller insanların bir araya gelmesini, duygularını paylaşmalarını sağladığı için çok önemli. Bir parçası olduğum için mutluyum” ifadelerini kullandı.