09.10.2015 - 17:37 | Son Güncellenme:
Ufuk Özkan, ´Bu Tom ve Jerry, Tellioğlulları ve Seferoğulları hikayesi” dedi. Set kazalarından da bahseden Ufuk Özkan, yaşadığı ayı sahnesini anlattı. Özkan, “Sette bir ayının kovalama sahnesi çekilecekti. Ayının gazlı içeceklere karşı alerjisi var ve gazozlu bir kovalamaca yapmamız gerekiyordu. Gazoz elime bulaşınca ayı beni kovalamaya başladı ve hayatımı zor kurtardım´ ifadeleriyle anlatırken kahkahalar havada uçuştu.Tolga Şahintolga.sahin@milliyet.com.tr
Fırat Tanış, ilk olarak filmin çekimlerinde en zorlandığı sahneyi şöyle anlattı: Cevahir, Ulvi, Müfit ve ben defineyi bulduğumuz anda tuzağa düşüyoruz. Sahnenin devamında biz boynumuza kadar toprağa gömülüyoruz, işte ben bu sahnede çok zorlandım.
Filmi izleyecek seyircilerin Cevahir ve Ulvi’yi bir boz ayının kovaladığını ve kaçtıklarını görecekler. Bu sahne gerçekten yaşandı ve Ufuk ayıdan çok zor kurtuldu.
Sinema başka sanat dallarını da kullanır. Müziği de oyunculuğu da ışığı da vs.Sinema filminde ben daha büyük bir olgunun bir parçası olarak bulunuyorum fakat müzikte bu böyle değil.Müzik daha kendi kendime, daha özgür olabildiğim bir alan olduğundan ben için daha farklı.
Filmin başlangıç serüveninden de bahsetti..Dizi bittikten hemen sonra çekmek istiyorduk, ekipteki arkadaşlarım ve ben farklı farklı projelerde bulunduk, bu sebeptendir ki biraz beklemek zorunda kaldık.
Dizinin sessiz karakteri Ahmet Sarsılmaz’la da konuştuk..Tv uyarlamasının sinemaya aktarımının güzel bir örneğini yaptığımızı düşünüyoruz. Çevremizden de aslında tepkiler alıyorduk. Şöyle ki; ´Abi çoktan yapmalıydınız, geç bile kaldınız´ diyorlardı.Daha sonra ise insanların merakla beklediği filmi bizde çektik, tamamladık ve heyecanla insanların izlemesini bekliyoruz.
Filmde sürpriz ve gerçek olan talihsiz olaylarda yaşandı..Çekimler sırasında oyuncular hayati tehlikeler yaşadı. Mesela, Cevahir’le Ulvi filmde de göreceksiniz bir boz ayı tarafından kovalandığını ve canlarını zor kurtardılar. Şöyle ki; ayının sahibi ayıyı ilkten bırakıp ardından hemen tutması gerekirken tutamıyor ve ayı Ufuk’a gerçekten saldırıyor ve canlarını zor kurtardı.
Filmi izleyenler bir sürprizle de karşılaşacaklar..Seyirciler Müfit’in ilk defa sesini duyacaklar. Aslında insanlar benim sesimi duyuyorlar. Çünkü ben aynı zamanda dublaj yapan biriyim. Sesimi duyan çok insan var fakat bana ait olduğunu bilmiyorlar. Dizide de bir kez duydular ama kaçıranlar ilk defa duyacaklar.
Dizide ki sessiz karakteri ile ilgili bir anısını da anlattı..Bir cafede genç arkadaşlar oturduğu sırada tv’de Geniş Aile dizisi oynuyor. Aralarından biri diğerlerine artık nereden biliyorsa ´bakın bu gerçekten konuşamıyor, engelli olduğundan yapımcı acıyıp değerlendirmek istiyor. Yeteneğini de gören yapımcı bu yeteneğini de böylece kullanmak istiyor´ dediklerine şahit oldum.
İzlemeye gelecek seyircilere de mesaj gönderdi..Sarsılmaz, ´Geniş Aile dizisi bitmiş olabilir ama geniş aile bitmedi ve hala güldüreceklerimiz var´ dedi.
Son olarak da Bülent Çolak (Ulvi)’la konuştuk..Bülent Çolak, film aslında tiyatromuzdan yansıyan bir olgu oldu. Şöyle, Koyu Bilal ´Karagöz´, Cevahir ´Hacivat´, Ulvi de ´İbiş´e tekabül ediyor.İzlemeye gelecek insanlar Ulvi’yi bebek akıllı ve yeteneksiz olduğundan sivri bir karakter olarak görecekler. Ayrıca Ulvi karakterinin normal hayatta yansımasını görmek her şeyden önce bu dünyayı kuranların başarısı olduğunu söyleyebilirim.Çolak, film sanki diziden sonra 4 sene ara girmemiş gibi hikayeye yeniden başladık ve filmi izleyecek insanların çok eğlenceli ve bol kahkahalı dakikalar yaşayacağını düşünüyorum.
Ulvi karakterinin toplumda kabul görüp benimsenmesine de değindi..Çolak, Mars’ta su bulunmasıyla ilgili yapılan bir caps’ten örnek verdi ve, ‘Mars’ta bulunan suyla çay demleyen ulvi´ söylemini hatırlattı. Örneklerine devam eden Çolak, Nihat Hatipoğlu’na ´Mars’ta bulunan suyla abdest alınır mı?´ sorusu gelmişti, hadi buyurun şimdi bu Ulvi’lik değilde nedir, şeklinde anlattı.
Film aslında doğal hayatla iç içe dedi ve ekledi..Mahalle kültürü, hayatı kaybolmaya başladı. İnsanlar artık sitelerde yaşamaya başladılar. Dikine yaşanıyor hayatı yani yatay paydan uzaklaştık. İnsanlar artık dayanışmayı samimiyeti kurmaca işlerde görüyorlar. Dizilerde filmler de görüyorlar artık. Bu samimiyeti koruyabilirseniz eğer insanlar size sağdık kalırlar ve seyirci sizi izlemeye gelir.
Kendisiyle de ilgili konuşan Çolak şunları söyledi..İnsanları güldürmek zor iş. Hayatta karşılığı olan projelerde rol almayı seviyorum. Çünkü yapılan işin bir yankısı bir boyutu olsun isterim.
Filmin devamının gelebileceğinin de sinyallerini verdi..Filmi izlemeye gelecek insanların filmin son sahnesinde bir başka hikayenin başlayabileceğine görecekler. Bu da yepyeni bir hikaye ile yeniden izleyicilerle buluşabileceğimizin sinyalini veriyor.
Üç sezon boyunca yayınlanan, televizyon tarihinin en samimi, en sürprizli, en güldüren dizisi “Geniş Aile”; 4 yıl aradan sonra “Geniş Aile: Yapıştır!” filmiyle dolu dolu kahkahayı sinema salonlarına taşıyor. Define peşinde koşarken binbir türlü belaya bulaşan fenomen dörtlü Ufuk Özkan, Fırat Tanış, Bülent Çolak ve Ahmet Sarsılmaz’ın başrollerini paylaştığı “Geniş Aile: Yapıştır!”, 9 Ekim Cuma günü izleyicisine ilaç gibi gelmek için sinemalarda!
Yönetmenliğini Ömer Uğur’un, senaristliğini Cüneyt İnay’ın üstlendiği “Geniş Aile: Yapıştır!”; ekranların en bitirim, en komik, en sevilen dörtlüsü Ufuk Özkan, Fırat Tanış, Bülent Çolak ve Ahmet Sarsılmaz’ın başrollerinde olduğu yeni bir macerayla bu defa sinema salonlarını kahkahaya boğmaya geliyor. Aklına sürekli fikir gelmesi, sağlıklı düşünmesine engel olan Cevahir (Ufuk Özkan), kendisini onun mutsuzluğuna adayan Koyu Bilal (Fırat Tanış), yancılıkta bir dünya markası, “yetersiz” Ulvi (Bülent Çolak) ve Bilal’in “sessiz” mantığı Müfit (Ahmet Sarsılmaz); “Geniş Aile: Yapıştır!”da, define peşinde koşarken içine düştükleri belalı macerayla gülmekten kırıp geçirecek.Barakuda Film’in yapımcılığını üstlendiği sinema filmi “Geniş Aile: Yapıştır!”da vazgeçilmez aile üyeleri Tanju Tuncel, Mine Teber, Bihter Dinçel, Bora Akkaş ile Mustafa Uzunyılmaz da rol alırken, Yağmur Tanrısevsin, Derya Karadaş, Renan Bilek ve Levent Niş de efsane kadroya dahil oldu.
Çekimleri Ayvalık ve İstanbul’da gerçekleştirilen “Geniş Aile: Yapıştır!”, sinemaseverlere bol bol kahkaha, bol bol macera vadediyor. Cevahir’in (Ufuk Özkan) babaannesi Hafize’nin (Tanju Tuncel) hastalanması üzerine; tedavi için yeterli parayı bulmaya çalışan Cevahir’in eline bir define haritası geçer. Cevahir’in belalısı Koyu Bilal (Fırat Tanış) olayın kokusunu alır ve haritanın yarısını kaparak haritanın gösterdiği yere, Ayvalık’a doğru yola çıkar. Cevahir de Ulvi (Bülent Çolak) ile beraber Ayvalık yoluna düşer. Heyecan ve macera dolu bir define arayışına dönüşen yolculukta hepsi, kendilerini hiç beklemedikleri durumların, olayların ve belaların içinde bulurlar.Yapımcılığını “Vay Arkadaş”, “Galip Derviş”, “İçimdeki Ses”, “Guruldayan Kalpler” gibi projelere imza atan Barakuda Film’in üstlendiği “Geniş Aile: Yapıştır!”, 9 Ekim 2015, Cuma günü sinemalarda!