12.01.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Gülden Öktem
Tarihçi, müzeci, dünyanın sayılı el yazması ve minyatür sanatı uzmanlarından biri olan ve Topkapı Sarayı’nın ilk kadın müdürü Dr. Filiz Çağman dün 81 yaşında yaşamını yitirdi. 1940’ta Edirne’de doğan ve birkaç yıl önce doğduğu Edirne’ye tekrar dönen Dr. Çağman, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Estetik ve Sanat Tarihi Enstitüsü’nün Türk ve İslam Disiplini’nden 1964’te mezun oldu.
Mezun olduğu yıl asistan olarak Topkapı Sarayı’nın El Yazmaları Kütüphanesi’ne girdi. Zamanla burada el yazma kitap, minyatür ve hat sanatları uzmanı olarak görev yapmaya başladı. 1971’de İstanbul Üniversitesi’nden “Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi Hazine 762 no’lu Nizami Hamse’sinin Minyatürleri” konulu teziyle doktor unvanını aldı. Topkapı Sarayı Koleksiyonu’ndaki nadide eserlerin gün yüzüne çıkması konusunda önemli adımlar attı. Akademik çalışmalarıyla dünyanın sayılı resimli el yazma, hat ve kitap sanatı uzmanı olarak ismini duyuran Dr. Çağman, saray nakkaşhanesi ve ehl-i hiref teşkilatı (Osmanlı’da usta ve çıraklardan oluşan cemaatler) hakkında yaptığı çalışmalarla Topkapı Sarayı ve Osmanlı sanatı alanında da uzmanlaştı. Topkapı Sarayı üzerine iki kitap kaleme aldı. Bunlardan biri Zeren Tanıdı ile birlikte Tercüman Yayınları’ndan 1979’da çıkardıkları “Topkapı Palaca Museum Islamic Miniature Painting”, diğeri ise Ahmet Ertuğ ile hazırladıkları Ertuğ & Kocabıyık Yayınları’ndan 1991’de basılan “Topkapı” kitabıydı. Bu eserler dışında “Osmanlı Sarayı Tasvir Sanatı”, “Osmanlı Sanatında Hat”, “Padişahın Portresi Tesavir-i Ali Osman” başta olmak üzere müzeler ve müzicilikle ilgili 13 kitaba imza attı.
Vehbi Koç Vakfı, Vehbi Koç Ödülü’nü Topkapı Sarayı’nda verdi. Ödülü alan Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü Filiz Çağman (en solda) Semahat Arsel, İstemihan Talay ve Rahmi Koç ile.
6 yıl müzede yaşadı
1997 senesinde Topkapı Sarayı’na atanan ilk kadın müze müdürü olarak Türkiye’de tarihe geçti. İki yıl sonra yaşanan büyük İstanbul depreminin ardından evinin hasar görmesiyle birlikte tamamen Topkapı Sarayı’nda bir odaya yerleşti. Emekli olmadan hemen önce Milliyet’e verdiği bir röportajda, “5 - 6 yıldır müdür olduğumdan beri burada kalıyorum. 17 Ağustos depreminden sonra bir daha evime gitmemeye karar verdim. Çünkü evim karşıdaydı. İstanbul depremi olursa asla buraya gelemeyeceğimi düşündüm. Fobi oluştu” diyordu.
Topkapı Sarayı’nın 17 Ağustos depreminin ardından güçlendirime çalışmaları için harekete geçen Dr. Çağman, müzenin gelecekte bir depreme de hazırlıklı olmadığını ise şöyle özetliyordu:
“Müzenin hiçbir yeri hazır değil. Bizim yaptığımız, bazı sergileme ünitelerinde, kutsal emanetlerde filan da... Camlara film çektik. Ve hazineyi yeniliyorduk. Yığma binanın sarsıntısı değişik oluyor. Her şeyi nişlerin içine yerleştirdik. Nişlere çelik vitrinler kondu. Olası bir depremde duvarlardaki çinilerin sağlamlaştırılması çalışması başlattık. Çünkü en çok kırılacak olan onlar. Pek çok yenilik yapıldı ama daha yüzde 40 yapıldı. Para olursa çalışmalar 3-5 yıl daha sürer.”
İlber Ortaylı, Topkapı Sarayı’nda Filiz Çağman’dan görevi eteğini öperek devralmıştı.
Eteğini öptü
Çağman, 2005 senesinde Topkapı Sarayı’ndan emekli olarak görevini İlber Ortaylı’ya devretti. Dr. Çağman’ın vefatından sonra dün sosyal medyada, görev teslimi sırasında İlber Ortaylı’nın selefinin ceketinin eteğini öpmesi “hürmet” göstergesi olarak paylaşıldı. Emekliliğinin hemen ardından Dr. Filiz Çağman’a bir şükran hediyesi olarak Topkapı Sarayı’nda beş gün süren bir sempozyum düzenlendi. Aynı yılın ocak ayında Londra Kraliyet Sanat Akademisi’nde açılan “Türkler: Bin Yılın Yolculuğu 600-1600” başlıklı serginin küratörlüğünü Dr. Nazan Ölçer ve David Roxburgh ile birlikte üstlendi. Yaşamı boyunca birçok ödüle değer görülen Çağman, emekliliğinin ardından Sakıp Sabancı Müzesi’ne beş yıl boyunca danışmanlık yaptı. Çağman, yaşamının son yıllarını doğduğu kent olan Edirne’de geçirdi.