Kültür Sanat‘Doğayı şehirden ayırmıyorum’

‘Doğayı şehirden ayırmıyorum’

02.04.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:

İstanbullu sanatseverlerin merakla beklediği Artweeks@Akaretler’in 6. Edisyonu başladı. Bilgili Holding sponsorluğunda düzenlenen Artweeks’te öne çıkan sergilerden biri ise Bilgili ailesinden… İş kadını ve ressam Şerife Bilgili Ercantürk’ün “Bağmana” adlı sergisi yapı ve birey arasındaki ilişkiyi konu ederek kentin bütününün ifade biçimine temas ediyor.

‘Doğayı şehirden ayırmıyorum’

Seray Şahinler - Küratörlüğünü Begüm Güney’in üstlendiği sergide 14 adet eser var. 10 Nisan’a kadar ziyaret edilebilecek sergideki eserler özellikle inşaat alanlarında kullanılan malzemeler ile oluşturulan özel bir temada eserler sergilenecek.

Haberin Devamı

“Bağmana”nın fikri nasıl doğdu, eserler nasıl şekillendi ve sizin için nasıl bir süreçti?

Serginin adı ‘Bağmana’, bağ ve mana kelimelerini birleştirilerek-bağlayarak oluşturulan, anlamsız fakat anlamlandırmaya açık bir kelime önermesi. Pandemi ile gelen yeni düzende, hepimizin hayatında değişen ‘anlam’ ve ‘anlamlandırma’ dürtüsünü, yaşam alanı olarak kentin içinde arıyordum. Çünkü burası benim yaşam alanım. Bireysel olarak yapıyla kurduğum bağ, inşaat alanı ve şantiyelerde geçen tüm iş hayatım boyunca yaşadıklarımı anlamlandırmamı ve hatırlama şeklimi de etkiledi. Hepimizin de etkiliyor.

Sergide inşaat alanlarında kullandıkları malzemeler ile oluşturulan özel bir temada eserler sergileniyor. Kalıntılar üzerinden yepyeni bir söz söylüyor ve yeni bir dünya kuruyorsunuz aslında. Bu tercihin sebebi neydi?

Haberin Devamı

Eserlerin çoğunda kullandığım malzemeler, inşaat atık ya da kullanılmayan ekipman-materyallerden oluşuyor. Kenti onu kuran malzeme ile yeniden ele alıyorum. Renk seçimlerim her sergimde değişiyor. Doğayı şehirden ayırmıyorum. İkisinin ortak bir manzara yarattığı bir hafıza geliştirmenin bir yolunu bulmamız gerekiyor. Dolayısıyla paletim genellikle hava, toprak ve topraktan gelenlerin renklerinde oluyor.

Kentler belleğimizde ve bugünümüzde çok önemli ve sembolik yere sahip. Kentin mimarisi psikolojimizden tercihlerimize kadar birçok şeyi etkiliyor. Yapı-birey ilişkisi nasıl yön veriyor bugüne?

Bizim hafızamız - hatırlama deneyimimizde mekân çok güçlü bir araç. Çok analitik bir açıklama yapmadan bellek-mekan ilişkisinin bireysel ve toplumsal hayatımızın her alanında etkin olduğunu söylemek yanlış olmaz. Gündelik hayat pratiğimiz kent yapısıyla şekilleniyor. Dolayısıyla içimizde ve etrafımızda gerçekleşen her şey muhakkak kent ile ilintilidir.