02.12.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
KÜLTÜR SANAT SERVİSİ
Contemporary İstanbul (Cİ), Türkiye sanat piyasasının önemli bir akışını sağlamasının yanında, yerli ve yabancı galerilerin katılımıyla sanatçılara ve koleksiyonerlere her yıl yenilikçi bir bakış sunuyor. Bu yıl ise Kovit-19 salgını nedeniyle yeni bir formatla sanatsevererin karşısına çıkacak Contemporary İstanbul, dünyadaki birçok benzeri etkinlik gibi fiziki fuarla birlikte dijital fuarı da alternatif olarak izleyiciye sunacak. 15 yıl gibi önemli bir zaman dilimini geride bırakan Contemporary İstanbul bu yıl, her zamanki mekânı İstanbul Kongre Merkezi ve dijital ortamda 16-20 Aralık tarihleri arasında düzenlenecek. 14 - 15 Aralık’ta ise koleksiyoncu ve sanat profesyonellerine yönelik önizleme olacak. Pandemi nedeniyle zor şartlarda hayata geçirilecek fuarı, Cİ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli, Milliyet Sanat’a anlattı. Yanı sıra Plastik Sanatlar sayfalarında Can Küçük’ün bir köpek ile insanın kesişen yaşamları üzerinden hazırladığı biyografik sergisi üzerine bir değerlendirme, ikisi Londra’da üç sergiyle gündemde olan Tracey Emin’in eserlerine dair bir dosya, geçen ay bir yangında kül olan tarihi Vaniköy Camii’nin bulunduğu yerle ilişkisini inceleyen bir yazı, Çağrı Saray’ın yeni sergisi üzerine bir röportaj okurların karşısına çıkıyor.
Gazeteciliği işleyen filmler
Derginin sinema sayfalarında dikkat çeken konulardan biri önümüzdeki aylarda izleyici karşısına çıkacak gazetecilik temalı “Still Here”dan yola çıkıyor ve sinemacının gazetecilik mesleğini işlediği filmleri bir araya getiriyor. Seneye gösterime girecek “Wonder Woman 1984”ten yola çıkan bir yazı son dönemde sinema ve televizyondaki 1980’ler nostaljisini merkeze alıyor. David Fincher imzalı ve “Yurttaş Kane”in senaryosunun yazım sürecini anlatan “Mack”ten yola çıkan bir yazı ise sinema tarihinin tartışmasız klasiğine bugünden bakıyor. Sinema sayfalarında yer alan bir diğer dosyada 2020’nin sinema karnesi çıkarılıyor ve bu yıl izlediğimiz, izleyemediğimiz ve dijital platformlarda izleyicilerle buluşan filmler bir araya getiriliyor.
Terapi odası nasıl bir yer?
Milliyet Sanat’ın edebiyat sayfalarında ise Nermin Yıldırım yeni romanı “Ev”i anlatıyor. Pandemi sürecinde yazdığı öyküleri yeni bir kitapta toplayan Müge İplikçi, 2020’nin çetrefilli günlerinde kaleme aldığı öykülerinde kafası karışık okurlarına mutluluğun ‘olmayan’ reçetesini sunuyor. Terapi odasından çıkan kitaplar ve bunlardan uyarlanan diziler furyasında Milliyet Sanat soruyor: Terapi odası aslında nasıl bir yer?
Moğollar’dan ‘Anadolu Güneşi’
Derginin müzik sayfaları, Tom Smith’in yorumladığı Brit pop’un karanlık şarkıları ile açılıyor. Moğollar, yeni albümü “Anatolian Sun”ı anlatırken İskandinavya’nın nadide seslerinden Ane Brun’ün çıkan yeni iki albümüne dair bir değerlendirme de müzik sayfalarında kendine yer buluyor. Salgında üretimin eve geçtiği dönemde, evde üretilen şarkılar da geniş bir dosyayla okurun karşısına çıkıyor. “Türk Arpı Projesi”ni de Şirin Pancaroğlu Milliyet Sanat okurlarına anlatıyor.
Sahne Sanatları sayfalarında Yiğit Sertdemir, bir Oğuz Atay uyarlaması olan “Demiryolu Hikâyecileri”ni aktarırıken Türkiye’nin ilk kadın oyun yazarı Fatma Nudiye Yalçı’nın hayatını anlatan “Yaftalı Tabut”a dair ayrıntılar da okurun karşısında. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nün YouTube kanalındaki birçok eserden Macar besteci Delibes’in “Coppelia” balesine dair bir inceleme yazısı okurla buluşurken Yapı Kredi bomontiada ve Craft’ın iş birliği de dergide okunabiliyor.