10.09.2014 - 11:46 | Son Güncellenme:
Akdeniz Mutfak Günleri hem o meşhur Hatay yemeklerinin hem de Akdeniz ülkelerinin damak tadlarını anlamak, karşılaştırabilmek ve aralarındaki uyumu hissedebilmek açısından oldukça verimli ve keyifliydi. Özellikle Hatay valisi M. Celalettin Lekesiz’in festival boyunca tüm etkinliklere dahil olması, festival ruhunu yerinde izlemesi festivali başarıya götüren en önemli sebeplerden biri diyebilirim. Hatay İl Yenilik Platformu’nun, yerel-ulusal sivil toplum kuruluşlarının, Kültür Bakanlığı’nın da desteğini hissettiğimiz festivalin Hatay halkının coşkusu ile büyük bir karnavala dönüşmesini de unutmamak gerek. “Hatay’ın önce insanına aşık olursunuz” cümlesini desteklercesine eşlik etti her şey...
4 gün süren etkinliğe, 77’si yurt dışından 97 dünyaca ünlü Michelin Yıldızlı aşçı, gurme ve oldukça kalabalık bir basın grubu katıldı. Etkinliği yaklaşık 2 bin kişi takip etti. Hatay’da esnaftan, çiftçiye herkes festivali kucaklamış durumda. “Bunu da tadın mutlaka, asla bırakmam, buranın en meşhur yemeği budur” lar sarıp sarmalıyor sizi.
"Akdeniz Ülkeleri Mutfak Günleri" 17 Akdeniz ülkesinden ünlü şef ile gurmelerin katılımıyla, Hatay'a özgü yöresel ürünlerin sergilendiği kortej yürüyüşüyle başladı. Gagavuz Türkleri'nin gösterisiyle başlayan yürüyüşte vatandaşlara defne sabunu, mandalina ve üzüm gibi ürünler dağıttılar. Farklı din temsilcilerinin "Ben, sen, o yok! Biz varız" yazılı araç üzerinde vatandaşları selamlayıp, karanfil atmaları Hatay’ın bir kez daha medeniyetler şehri olduğuna vurgu yapmış oldu.
Hatay Valisi M. Celalettin Lekesiz, festival ile ilgili gazetecilere yaptığı açıklamada Hatay’ın medeniyetler başkenti olduğuna vurgu yaparken sözlerine şöyle devam etti; ”600'e yakın yemek çeşidiyle pek çok ulusun yemek çeşidinden, sayısından daha fazla yemeğe sahip bir il Hatay. Kentin bu mutfak penceresinden turizm sektörüne bakmak ve bir taraftan da Akdeniz ülkelerini davet ederek Hatay'ı ve ülkemizi tanıtmak istedik. 20'ye yakın kamu kurum kuruluşlarının katılımıyla, desteğiyle İl Yenilik Platformu kurduk. Akdeniz Ülkeleri Mutfak Günleri de platformun çalışmalarından, projelerinden bir tanesi."
Akdeniz’in şeflerinden yemek şöleni…
Etkinliğin ilk günü Ottoman Otel’de gerçekleştirilen Hatay yemekleri etkinliğinde yöreye özgü kuyruklu oruk, kağıt kebabı ve künefe gibi özel lezzetlerle tam bir lezzet karnavalı yaşadık. Öyle ki UNESCO Dünya Gastronomi Şehirleri arasında Hatay’ın da yer almaması için hiçbir neden yok.
Baharat Kraliçesi
Baharat Kraliçesi Choumicha Chafai Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Müzesi’nde Fas mutfağından sunum yaptı. Fas’ın en önemli 100 kadınından biri olan Chafai, baharat üretip, satıyor, kitap yazıyor ve yemek programları yapıyor. Vedat Milor’un keyifli anlatımı ile yaptığı yemeği en ince ayrıntısına kadar izleyenlerle paylaşmayı da ihmal etmedi Chafai. Kayısı, ceviz, Antep fıstığı, kuru üzüm ve çeşitli baharatlar ilave ederek elde ettiği lezzetler baş döndürücüydü.
İspanyol şefin son yemeği…
Fransız asıllı İspanyol şef Jean Luc Figueras, Fransız ve Katalan yemeklerini harmanlayarak oluşturduğu lezzetlerle ün salmış. Festival’in ilk akşam yemeği için Katalan yemeklerinden oluşan bir mönü hazırladı. Neşeli tavırları ile konuklara hem damak hem de güzel sohbet keyfi yaşatan 57 yaşındaki Figueras yemek organizasyonu sonrasında geçirdiği ani kalp krizi nedeniyle maalesef hayatını kaybetti. Diğer akşam Savon Otel’de İspanyol şef için bir anma yemeği düzenlendi.
Farid Zadi’den öğle yemeği…
Anemon Otel’de düzenlenen öğle yemeğinde Cezayirli şef Farid Zadi’nin hazırladığı zengin mönüde özelikle Cezayir kebabı, Mantar Escabeche, 7 sebzeli berber kuskusu davetlilerin beğenisini aldı.
Gökyüzünde İtalyan yemekleri…
Festival’in 3. Günü İskenderun sahilinde Akdeniz Ülkeleri Mutfak Günleri etkinliğinin en renkli görüntülerinden biri gerçekleşti. Yaklaşık 70 metre yükseklikte “Gökyüzü Yemek Masası”nda, İtalyan mutfağının dünyaca ünlü şefleri Fabio Brambilla ve Davide Bravelli’nin hazırladığı akşam yemeği davetlilere sunuldu. Ardından Yalı restoranda İtalyan yemekleri sunumuna devam edildi.
Defne Definedir yürüyüşü...
Festival’in 3. Günü Defne Definedir yürüyüşü doğa ve yöresel lezzet severlerin oldukça ilgisini çekti. Halka açık olan yürüyüş Samandağ ilçesindeki Yoğunoluk Mahallesi'nde başlayıp Hıdırbey Mahallesi'ne kadar, yaklaşık 2 kilometrelik Defne Yolu boyunca gerçekleşti. Yol boyunca defne sabunu ve yağının yapılış aşamalarını görmüş olduk. Sonrasında eşsiz Samandağ manzarası eşliğinde tandırda ve sacda ekmek yapılışına, yöreye özgü yemeklerin odun ateşinde pişirilişine, köy yoğurdu ile yayıkta mis kokulu köpüklü ayranın hazırlanışına eşlikçi olduk. Ardından bu muhteşem yemeklerin tadına baktık.
Osmanlı Mutfak Kültürü
Festivalin 4. Gününde Hatay’ın Payas ilçesinde Sokullu Mehmet Paşa külliyesini ve Payasa kalesini gezdik. Mimarisi Mimar Sinan’a ait olan bu külliye Anadolu’nun en büyük külliyesi kabul ediliyormuş. Burada 16. Osmanlı Dönemi Mutfak uygulamalarına şahit olduk. Osmanlı dönemi kıyafetli bay ve bayan saray hizmetliler yemek ve şerbet ikramı yaptı. Odun ateşinde pişirilen Ballı Mahmudiye, Kabuniye Pilavı, Badem Çorbası ve Pehlil tahta kaşık ve bakır tabaklar eşliğinde yer sofrasında yenildi.
Akdeniz ülkeleri arasında ilke kez Hatay’da düzenlenen Akdeniz Ülkeleri Mutfak Günleri kentin dünya gastronomi şehri olması yolunda önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. Umarım gelecek yıllarda bu etkinlik, başta Hatay olmak üzere diğer Akdeniz ülkeleri tarafından da devam ettirilir.