Büyükelçi’den barış sergisi

Yasemin Bay

Minik heykeller ve resimler yapmaya başladığında henüz 2,5 yaşındaydı. İsmet İnönü ile dönemin cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın katıldığı ilk kişisel sergisini ise 8 yaşında açtı. O bir 'harika çocuk’tu.  Ne var ki, sanat dışında bir yol çizdi kendisine. Ama sanattan asla kopmadan... Halen Umman Sultanlığı’nda Türkiye Büyükelçisi olarak görev yapıyor. Onlarca sergiye ve yapıta imza atan bir sanatçı aynı zamanda: Engin Türker.
Türkiye dışında ABD, Kıbrıs, İsveç, Fransa, Bahreyn ve Bosna Hersek’te de pek çok kez sergiler açan Türker, şimdi yeni bir çalışma sunuyor izleyicilere. Sanatçının barışı temel alan resimleri ve minyatür heykellerinden oluşan son sergisi bu akşam Dolmabahçe Sanat Galerisi’nde açılıyor.
“Zaman Barışa Karşıt Zaman” adlı sergide, barışı doğurmaya çalışan güvercinlerin haykırışlarını duyuyoruz. Birazdan bembeyaz tuvallerden fırlayıp gökyüzüne kavuşacakmış gibiler...
Atlar yani zamansa, hızla akıp gitmeye devam ediyor. Ve tüm olan biteni umarsızca izliyor baykuş heykelleri, tıpkı bazı insanlar gibi...

'Sorunları tekrarlatıyor’
Sergiyi iki bölüm gibi düşünmek mümkün. Bir yanda Türker’in tuval üzerine yağlıboya, akrilik ve karışık teknikle yaptığı resimleri yer alıyor.
Bu resimlerin her birinde barış simgesi  güvercinler ve zaman kavramını ifade eden atlar göze çarpıyor. Diğer yanda da sanatçının pişmiş toprakla ürettiği minyatür heykelleri sıralanıyor.  Sanatçı, heykelleri ve resimleri birbirini tamamlayan bir tasarımla sergi alanına yerleştirmiş.
Türker, “Sergim yitirilen zaman dilimlerinde kaybolan barış imkanlarının serzenişi bir anlamda” diyor ve ekliyor:
“Belirli zaman dilimlerinde bazı sorunların çözülmesi için imkanlar çıkıyor. Mesela  Ortadoğu sorununun tarihine baktığımızda sayısız toplantı, BM kararları söz konusu. Ama her çaba bir yerde sonuç almadan tüketilip gidiyor. İnsanların acıları devam ediyor. Savaşlar, iç çatışmalar için hep küçük zaman dilimlerinde bir çaba harcanıyor.
Bazıları eksik niyetli veya sırf günü kurtarmak için bazıları iyi niyetli de olsa... Ama o hızlıca akan zaman bu sorunların çözümlenmesine bir türlü imkan tanımıyor; acımasızca onları tekrarlatıyor.”

Ütopik ve hümanist
Türker’in sergisi biraz ütopik biraz hümanist bir yaklaşıma sahip. Zamanı sorguluyor. Ve barışı tutmaya çalışan zamanın, hızlıca akıp giden zamana sitemini dile getiriyor.
İlk bakışta sergi biraz karamsar gibi görünüyor. Fakat aslında umudu da içinde barındırıyor. Çünkü tüm sorunların düzelmesi arzusunu beraberinde getiriyor.
Türker’in, bir diplomat ve sanatçı olarak barış konusundaki fikirleri ise şöyle: “Bir tarafta barış için toplantılar yapılıyor öbür tarafta ise silahlanma önerileri geliyor. Sürekli savaş tehditleri var. Barış konusunda umudu yitirmemeliyiz. Ama o kadar çok barışa karşıt uygulama yaşanıyor ki günümüzde. O zaman düşünmek gerekiyor; barış için gerçekten samimi bir yaklaşım var mı? Çünkü inanıyorum ki gerçek anlamda barış istense, bu bir şekilde sağlanır. Bir yerde hata yapılıyor. Bir yerde barışın kıymeti bilinmiyor. Acaba gerçek barış nasıl sağlanacak diye de düşünüyor tabii insan.”
Daima toplumsal sorunları göz önüne alan, resminin odağına yerleştiren bir sanatçı Türker. Sürekli üreten biri olarak çalışmalarının da sürekli yol aldığını, evrim geçirdiğini vurguluyor. Artık kendini daha yetkin hissettiğini söyleyen Türker, sanat eğitimi almamış.
Resminin de tek bir yolda olmadığını ifade ediyor: “Bir ara nahif bir dönem yaşadım. Bir aşamadan sonra o çalışma beni tatmin etmedi, yeni arayışlara girdim. Tabii fırçada bir sürekliliğiniz oluyor. Kişiliğiniz oluşuyor sanat eserinizin üzerinde. Ama aynı zamanda bir de evrim gerekiyor bana göre.”
Sanat ile diplomasinin çok iyi geçinen iki dost olduğunu söyleyen Engin Türker’in sergisi 14 Eylül’e kadar izlenebilir.

Dolmabahçe Sanat Galerisi
Tel: (0212) 236 90 00