04.02.2020 - 11:56 | Son Güncellenme:
İhsan Dindar - milliyet.com.tr
Arter şehre yeni bir festival kazandırıyor: Yeni ve En Yeni Müzik Festivali. Sanat direktörü olduğunuz bu festivali nasıl tanımlıyorsunuz?
1962 yılında Wiesbaden'da (Almanya) gerçekleşen efsanevi Fluxus Uluslararası En Yeni Müzik Festivali'ne (Fluxus-Internationale Festspiele Neuester Musik) ismiyle esprili bir gönderme yapan Yeni ve En Yeni Müzik Festivali, modern sanatsal müzik üretimini tüm boyutlarıyla ele alan bir uluslararası müzik festivali olarak tanımlanabilir: nota kâğıdına dökülmüş yazılı müzik eserleri, açık formlu müzik, deneysel müzik, besteciler tarafından icra edilen performanslar, mecralar arası müzik, elektronik müzik, doğaçlama müzik, müzik ve görsel sanatlar ortaklığı ve bunların arasında yer alan diğer tüm türleri kapsayan bir festival. Türkiye'deki çağdaş müzik çalışmalarına da bu festival bağlamında özel bir önem atfediyoruz.
Klasik ve elektronik müzik arasında bir ilişki söz konusu. Sizce bu hikaye nasıl başladı?
Aslında bu hikâyeyi 20. yüzyılın başlarına kadar geri götürmek mümkün: Kendisi de oldukça geleneksel yöntemlerle çalışan İtalyan besteci ve piyanist Ferruccio Busoni “Entwurf einer neuen Ästhetik der Tonkunst” [Yeni Bir Müzik Estetiği için Eskiz] başlıklı yazısında, sınırsız, kesintisiz müzikal aralık ve tınılar üretmeyi mümkün kılacak elektrikli cihaz veya aygıtlar tahayyül eder. Busoni, aynı yazısında Amerika kökenli Thaddeus Cahill tarafından geliştirilen ve mekanik müzik enstrümanlarının zımni sınırlarını aşan erken dönem bir elektronik enstrümandan bahseder. 1920'lerde elektronik bir kitle iletişim aracı olarak radyonun yükselişe geçmesiyle Ondes Martenot, Theremin ve Trautonium gibi elektronik müzik enstrümanlarının gelişimi de ivme kazanır. Bana kalırsa, bu yeni teknolojinin müzikal yaratım açısından sunduğu imkânlar öncelikle avangard müzisyenler tarafından araştırılmış, ardından jingle üretimi gibi ticari amaçlar için kullanılmaya başlanmıştır. Elbette sessiz film döneminden sonra sesli filmin gelişimi de bu bağlamda önemli bir rol oynar. Elektronik temelli müziğin gelişimi 1920'li yıllarda hız kazanmıştır.
Festivaldeki sanatçıları nasıl seçtiniz? Kriterleriniz nelerdi?
Programa ilişkin seçimlerde parametrelerimiz, yenilik, özgünlük, kalite ve merak oldu. Müzikal estetiğin öne çıkan icracılarına, maceraperest uluslararası sanatçılara yöneldim: Türkiye, Lübnan, Almanya gibi ülkelerde yaşayıp üreten ve güçlü bir ifadeye sahip sanatçılar.
Festivalin sizin çalışmalarınızı tüm boyutlarıyla temsil ettiğini söyleyebilir miyiz?
Festivalin ilk edisyonu başlı başına bir deney niteliği taşıyor. Yepyeni, mükemmel bir çağdaş sanat alanı olan Arter'in sunduğu ortam ve bağlam çerçevesinde bir müzik festivali organize etmek harika bir duygu. Müzik ve sanat arasındaki karşılaşma ve çarpışmaları bütün biçimleriyle araştırmak her zaman üzerine çalıştığım bir konu oldu. Bu bir devinim hâli: Sanat disiplinleri arasındaki sınırlar zamanla daha da geçirgen bir hâle geliyor. Arter de bana mesleki arzularımı merkeze alarak çalışma imkânı tanıyor.
Festivalin programı açıklandı. Müzikseverleri bu programda neler bekliyor?
Umuyorum ki festivalde müzikal nitelikli birçok sürprizle karşılaşacaklar. Program son derece çeşitli ve çok yönlü. Ayrıca uzman olmayan dinleyiciler için de erişilebilir bir program. Bestecilerin kendi eserlerini aktif biçimde icra etmesine dayanan müzik “performansları”, festival programının önemli bir boyutu olacak.
Festivalin geleceğine dair öngörü ve hedefleriniz neler?
Küçük sayılsa da güzel olacağını umduğum bir başlangıç yapıyoruz. Yeni müziğe giderek daha fazla ilgi duyacak genç ve yaşlı, her kesimden ve büyüyen bir kitleye; zihni, kulakları ve gözleri yeniliklere açık insanlara ulaşmayı umuyoruz. Bunun yanı sıra, Türkiye'den genç bestecileri, toplulukları ve müzisyenleri desteklemeye, böylece son derece zengin bir klasik müzik ve halk müziği mirasına sahip olan bu ülkede çağdaş müzik sahnesini de güçlendirmeye gayret ediyoruz. Sanatsal müzik üretimi, doğaçlama, elektronika, pop, club gibi türlerin sınırlarında gezinen yetenekli genç müzisyenleri teşvik etmek istiyoruz.
Festival bu yıl 3 gün sürecek. Gelecek yıl süreyi uzatmayı düşünüyor musunuz?
Yeni ve En Yeni Müzik Festivali'ni 2021 yılının Şubat ayında tekrar düzenlediğimizde festivalin süresini dört veya beş güne çıkarma niyetindeyiz. Ayrıca her ayın son Pazar günü gerçekleşecek bir konser dizisi planlıyoruz. Yeni ve yaratıcı müziği Arter'in etkinlik ve sunumlarına tam olarak dahil etmek için yoğun enerji ve kaynak sarf edeceğiz.
Fotoğraf: Kai Bienert
ihsan.dindar@milliyet.com.tr