Zbs Alfaçelik 2012'de Büyük Hedeflerini Koruyor

Türk yapısal çelik sektörünün önde gelen kuruluşlarından Zbs Alfaçelik, zor bir yıl olmasına rağmen 2011’de gerek Türkiye’de gerekse yurtdışında bir çok başarılı projeye imza attı. Yıl sonu değerlendirme toplantısında şirketi, yapısal çelik sektörü, kentsel dönüşüm ve depreme dayanıklı yapılar hakkında bilgi veren Zbs Alfaçelik Genel Müdürü Rıdvan Murat, 2012’den umutlu olduklarını açıkladı. Yılı 16 milyon lira ciro ile kapatacaklarını belirten Rıdvan Murat, “2011 bir önceki yıla göre daha iyiydi. Kaliteli hizmet sunan, zamanında teslimat yapabilen ve hem Türkiye’de hem de uluslararası piyasada rekabet edebilen bir firma olma yolundaki yürüyüşümüzü sürdürdük. Azerbaycan, Fas ve Türkiye’de aldığımız birkaç işle beklenmeyen Libya krizinin etkisini azalttık. Bildiğiniz gibi orada bir stadyum inşaa edecektik. Ancak Libya’da yaşanan rejim değişikliği nedeniyle bu çalışmamız ertelendi. Libya dışındaki tüm işlerimiz tam gaz devam ediyor” dedi.

Ödüllü projelere imza attı

Yaptıkları projelerin bir kaçı hakkında bilgi veren Rıdvan Murat şunları söyledi:

“2010 yılı Avrupa Çelik Ödülü’ne layık görülen Tollgate Projesi ile birlikte çalışmaya başladığımız partnerlerimizle beraber taahhüdünü üstlendiğimiz yaklaşık 3 bin tonluk Heydar Aliyev Havaalanı yeni terminal binasını yapıyoruz. Fas’ın El Jadida kentinde KGM Ağır Makina Sanayi için yaklaşık 1.100 tonluk konveyör hattı, Türkiye’de ise Akyazı’da Asaş Alüminyum Sanayi için yaklaşık 6 bin tonluk üretim tesisi inşa ediyoruz. Bu projeler dışında, Şekerpınar’da Erlüks Kimya Depolama İnşaat Sanayi için yaklaşık 800 tonluk lojistik depolama tesisini, Hendek’te Küçükçalık Tekstil Sanayi için yaklaşık 400 tonluk üretim tesisini ve Çerkezköy’de yaklaşık 240 tonluk üretim tesisini tamamlayarak teslim etmiş bulunmaktayız. Ayrıca Irak ve Bakü’de görüşmelerini sürdürdüğümüz büyük projeler de var.”

20 milyon TL ciro hedefliyor

Türkiye’nin yanı sıra yurtdışında Ürdün, Rusya, Cezayir, Libya, Romanya, Almanya, Azerbeycan, Irak ve Avusturya’da çok sayıda endüstriyel yapı, depo, antrepo, fabrika binası, hizmet binası, sanayi tesisi, çok katlı çelik konut, iş merkezi, stadyum ve havaalanı hizmet binası inşaa ettiklerini ifade eden Murat, çalışmalarının 2012’de de tüm hızıyla devam edeceğini anlattı. Murat, “Devam eden ve yeni yapımına başlayacağımız projeler sayesinde 2012 yılında 20 milyon TL ciro hedefliyoruz” diye konuştu. Yurtiçi ve yurtdışında inşa ettikleri tüm yapıları Sakarya’da bulunan fabrikalarında ürettiklerini, şantiye sahasında sadece montajını yaptıklarını belirten Rıdvan Murat fabrika hakkında şu bilgileri verdi:

“Sakarya Hendek’de bulunan fabrikamız, 30 bin metrekare açık alan üzerine kurulu 13 bin 500 metrekare kapalı alanda faaliyet gösteriyor. Avusturyalı Zeman ile yaptığımız ortaklık sonrasında fabrikaya 7 milyon liralık yatırım gerçekleştirdik. Bu sayede tesisi büyüttük, makine parkını yeniledik ve sosyal alanlarımızı düzenledik. Birleşme sonucunda Avrupa’ya direkt ihracat yapar hale geldik. Üretim kapasitemiz aylık tek vardiyada bin ton, yıllık ise 15 bin tondur. Ancak, bu kapasite talebe göre daha da artabilir. Ürün gamımızda, yapısal çelik imalatına ek olarak Alfaprofil ve Alfapanel gibi sektörün yan ürünlerini de bulunuyor.”

Kentsel dönüşüm hızlanmalı

Konuşmasında kentsel dönüşüm ve depreme hazırlık konularına da değinen Zbs Alfaçelik Genel Müdürü Rıdvan Murat şöyle devam etti:

“Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın "İktidarı kaybetme pahasına da olsa kaçak ve çürük yapıları yıkacağız" açıklamasını çok önemli buluyoruz ve sonuna kadar destekliyoruz. Zira Türkiye bir deprem ülkesi. Türkiye’de yaklaşık 19 milyon yapı stoğu var. Ancak bunların 8.5 milyonu kaçak, ruhsatsız ve depreme karşı dayanıksız. Kentsel Dönüşüm Yasası’nın çıkmasıyla birlikte bu 8.5 milyon konutun yenilenmesinin önü açılacak. Riskli binalardaki mülk sahiplerinin 3'te 2'sinin onayıyla binalar yıkılarak, yenileri inşa edilebilecek. Bu Türkiye açısından bir dönüm noktasıdır.”

Kentsel dönüşümün sadece şehirlerin gecekondu bölgelerinde ya da varoşlarında uygulanmayacağına dikkat çeken Murat, “Bakıyorsunuz İstanbul’un en mutena yerinde Bağdat Caddesi’nde, Ortaköy’de ya da Şişli’de de yıkılmak üzere olan çürük binalar var. Yasa sayesinde bu binaların da yenilenecek olması çok anlamlı” açıklamasında bulundu.

Çelik olmadan eksik kalır

Bu yenilenme çalışmaları yapılırken Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğinin göz önünde bulundurulması gerektiğini dile getiren Murat, “Yeni kentler kurulurken hızlı, depreme dayanıklı, çevreci ve ekonomik bir dönüşüm için, çelik yapılara da yer verilmeli. Çünkü çelik yapılar belirli bir kalitede üretilir ve kontrol sürecinden geçer. Unutulmamalıdır ki betonarme yapılara göre, çok daha esnek ve hafif olan çelik yapılar, çok büyük dizayn hataları yapılmadığı takdirde en kötü durumda bile içindeki insanlara yaşam alanı bırakır ve deprem anında tahliye için zaman kazandırır” diye konuştu.

Kontrolsüzlüğe son verilsin

Türkiye’nin en önemli sorunlarından birinin de kontrolsüzlük olduğunu ifade eden Murat, “Çelik yapılarla bu sorun ortadan kalkar. Çünkü çelik yapıların en önemli özelliklerinden biri de izlenebilir ve kontrollü bir sürecin ürünü olmalarıdır. Hem ham malzemenin üretimi hem de yapı konstrüksiyonunun imalatı fabrika ortamında yapıldığından, üretim tesislerinin bünyesinde oluşturulan kalite sistemi ile tüm aşamalar son derece titiz bir şekilde kontrol edilir. Bu şekilde ortaya çıkan ürün, ülkemizin en büyük problemi olan kontrolsüzlük veya kontrol mekanizmalarındaki keyfiyete son verir” açıklamasında bulundu.

Türkiye’de yapısal çeliğin bir türlü istenilen noktaya ulaşamadığını belirten Zbs Alfaçelik İnşaat Sanayi Genel Müdürü Rıdvan Murat, “Türkiye’de yapılan inşaatların sadece yüzde 6’sında yapısal çelik kullanılıyor. Hedefimiz yılda 500 bin inşaatın yapıldığı Türkiye pazarından yüzde 10 pay almak. Dünya çeliğin önemini ve avantajlarını çoktan fark etti. Bu nedenle Türk yapısal çelik firmaları olarak daha çok yurtdışı pazarlarda iş yapıyoruz. Çünkü Avrupa’da yapılarda çelik kullanımı ortalama yüzde 54, Japonya ile ABD’de yüzde 70’in üzerinde, İran’da dahi yüzde 80’lerde” diyerek sözlerini tamamladı.