04.06.2015 - 18:12 | Son Güncellenme:
5 Haziran günü, Stockholm’de 1972’de gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı’nda Dünya Çevre Günü ilan edildi.
Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) tarafından Dünya Çevre Günü kapsamında yapılan açıklamada, çevrenin, toplumun bütün kesimleri tarafından emek verilmesi gereken hayati bir konu olduğu hatırlatıldı. Özellikle ülkemizde toplumsal çevre bilincinin artırılması için yapılması gereken çok sayıda çalışma olduğunun belirtildiği açıklamada, konunun çevre dengesinin korunmasından atık yönetimine, enerji verimliliğinden yeşil ekonomiye birçok açıdan ele alınması gerektiği bildirildi.
Türkiye’de özellikle büyük şehirlerdeki tüketim alışkanlıklarının sadece kişisel bütçeyi değil de, gezegenin narin dengesini de zorladığını ifade eden SÜT-D Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, bu konuda ev kadınından iş adamına toplumun her kesimine büyük görevler düştüğünü söyledi.
“Çevrecilere iyi davranın”
Hem üretirken hem de tüketirken verdiğimiz kararların, sadece bizim ve yakın çevremizdekilerin değil tüm gezegenin bugününe ve yarınına dokunduğunu söyleyerek herkesi çevre konusunda bilinçli hareket etmeye,çevre seferberliğine çağıran İTÜ Öğretim Üyesi ve SÜT-D Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Karaosmanoğlu, “Hayatınızdaki çevrecilere çok iyi davranın, çünkü bu güzelim gezegenimizi onlar kurtaracak” dedi. Prof. Dr. Karaosmanoğlu, bu konuda duyarlılık sahibi olan herkesi çevreyle ilgili en az bir sivil toplum kuruluşuna üye olmaya ve çevre gönüllülerinin arasına katılmaya davet etti.
Rakamlarla atık sorunu
Her yıl, Türkiye'deki evlerden kaynaklanan toplam atık miktarı yaklaşık 25,28 milyon ton civarındadır. Bu da kişi başına günlük 1,15 kg. atığa karşılık gelmektedir. Yalnızca İstanbul’da her yıl 5.5 milyon ton evsel atık açığa çıkmaktadır.
Türkiye’de yılda 1,2 milyon ton endüstriyel atık, 100 bin ton tıbbi atık ve 539 bin ton e-atık ortaya çıkmaktadır.
Ülkemizde bir yılda üretilen evsel atıklar 3,5 milyon adet çift katlı otobüsü doldurmaya yetecek miktardadır. Bu otobüsleri arka arkaya koyduğunuzda Londra’dan Avustralya’nın Sydney kentine kadar uzanan ve sonra geri dönen bir kuyruk oluşturmuş olursunuz.