80 yaşındaki alzheimer hastasını donmak üzereyken buldularVan'ın Muradiye ilçesinde kaybolan 80 yaşındaki alzheimer hastası kadını jandarma donmak üzere iken buldu.Muradiye Görecek Mahallesi’nde ikamet eden 80 yaşındaki Sabiha Çetinkaya saat 14.30 sıralarında kaldığı akrabasının evinden ayrılarak ortadan kayboldu. Ailesinin tüm aramalarına rağmen bulunamayan yaşlı kadının akrabaları jandarmayı arayarak yardım istedi. Van Jandarma Komutanlığı ekiplerine durumun bildirilmesi üzerine zamana karşı mücadele büyük bir hızla başlatılarak mahalle sakinleri ile birlikte aramalar başlatıldı. Gece saat 22.00 sıralarında yaşlı kadını arazide ıslak, yorgun ve bitkin bir şekilde bulan jandarma gerekli tedavisinin yapılması amacıyla ambulansla Muradiye Devlet Hastanesine ulaştırdı. Ölümden dönen yaşlı bayan hastanede tedavi altına alınarak ailesine teslim edildi.Yaşlı bayanın torunu; "Ninem halamın evindeydi, alzheimer hastalığı var. Unutkanlık sıkıntısı var. Kendi evinde olduğu halde ben köyüme gideceğim diye alıp başını gidiyor. Kendi evinde kendini yabancı hissediyor. Vefat eden dedemin öldüğüne inanmıyor, yaşadığına inanıyor. Kendi köyünün başka bir yerde olduğuna inanıyor. Biz onun durduramıyoruz. Bu gün halamın evindeydi, halam ona ' burada otur ben koyunlara bakıp geleyim, çay içeceğiz' demiş, ancak halam döndüğünde ninemi yerinde bulamıyor. Aramaya çıktık bulamadık. Jandarmaya haber verdik, Allah razı olsun jandarma biz köylülerle birlikte aramaya başladık. Geç saatlerde jandarmayla birlikte bulduk. Bulduğumuz gibi çok şükür sağ salim ambulansla hastaneye getirdik. Jandarma ekibine teşekkür ediyoruz" dedi.
Donmak üzereyken bulunan Afganlı kız, üniversiteyi ikincilikle bitirdiTürkiye’ye Afganistan’dan ‘umuda yolculuk’ yaparak 2011 yılında ailesiyle göçmen olarak gelen Hadis Shiva (22), sığınmacı olarak yaşadığı Erzurum’da Atatürk Üniversitesi Fars Dili ve Edebiyatı bölümünden ikincilikle mezun oldu. Afganistan’da çıkan savaştan kaçmak için küçük yaşta yola çıkan Hadis Shiva ailesiyle birlikte önce İran’a sığındı. İran’da barınamayan Hadis ve ailesi 2011 yılında Türkiye’ye Erzurum’a göç etti. Erzurum’da yaşamaya başlayan Hadis Afganistanlı göçmenlerin “büyükbaba” diye hitap ettiği ERVAK Başkanı Erdal Güzel’le tanışması onun hayatını değiştirdi.Erdal Güzel’e liseyi İran’da okuduğunu ve üniversite hayalinin olduğunu söyledi. Erdal Güzel ise manevi kızı olarak kabul ettiği Hadis’i dershaneye yazdırdı ve tüm masraflarını karşıladı.1 yıl sonra Atatürk Üniversitesi Fars Dili ve Edebiyatı bölümünü kazanan Hadis başarılı bir öğrencilik dönemi geçirerek Fars Dili ve Edebiyatı bölümünü sınıf ikinciliğiyle bitirdi.Hadis’in iyi bir yazar olacağına inandığını ifade eden Erzurum Kalkınma Vakfı Başkanı Erdal Güzel, “Ben üniversiteyi bitireli 41 yıl oldu. 41 yıl önce bir heyecan tatmıştım daha sonra 3 çocuğum var üniversite mezunu onlarda da aynı heyecanı tatmıştım ve bugün 41 yıl önceki gibi heyecanlıyım ‘’kızım’’ mezun oluyor. Çok mutluyum kelimelerle anlatamam. Hadis’in bende özel bir yeri var. Büyük başarılara imza atmasını istiyorum hedefleri ve idealleri var umuyorum gerçekleştirecektir. Ben Hadis’in iyi bir yazar olacağına inanıyorum. Beni kendine idol olarak görüyor. Bu benim için gurur verici Hadis’i tebrik ediyorum umarım hep mutlu olur” diye konuştu.Türkiye’yi çok sevdiğini ve Erzurum’da kendi evinde gibi hissettiğini vurgulayan Hadis Shiva ise, “Türkiye’ ye geldiğimde böyle olacağını hiç hayal edemezdim. Üniversiteye başladığım günü hatırlıyorum o heyecanımı hatırlıyorum çok çabuk geçti ve bugün mezun oluyorum. Okula başladığımda Büyükbaba elimden tutarak beni okula
Yıkılmak üzere olan evde oturan aileyi belediye kurtardıBursa'nın Karacabey ilçesinde, yıkılmak üzere olan evde ikamet eden aileye belediye yardım eli uzattı. Muratlı Mahallesi Muhtarlığının ihbarı üzerine Karacabey Belediyesi harekete geçti. Belediye tarafından Beyen ailesine yeni bina yapılarak teslim edildi. Belediye Başkanı Ali Özkan, aileyi ziyaret ederek, “Muhtarımızın talebi üzerine geldiğimizde, dar gelirli vatandaşımızın virane bir evde hayatını ikame ettirmeye çalıştığına şahit olduk. Can güvenliği olmayan ve hayatlarını tehlikeye atmış bir şekilde yaşıyorlardı. Buna ilgisiz kalamazdık. Karacabey Belediyesi olarak onların yaşayabileceği bu mütevazı konutu yapmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Kırsalda ve merkezde vatandaşlarımıza yardımcı oluyoruz. Onları üzerlerine yıkılmak üzere olan evden çıkarıp yeni evlerine kavuşturmaktan mutluyuz” dedi.Hüseyin Beyen ise, “ Başkanımız sağ olsun . Bizi mezbelelikten kurtardı. Karacabey Belediyesi’ne ve Başkanımız Ali Özkan’a teşekkür ediyoruz. Allah ondan razı olsun” ifadelerini kullandı.
2 çocukları hasta ve yaşadıkları ev yıkılmak üzereÇankırı'nın Tüney köyünde yaşayan Bodur ailesinin yaşam sıkıntısı yürek burkuyor. Çankırı'da merkeze bağlı Tüney köyünde yaşayan 44 yaşındaki Ahmet Bodur’un 2 çocuğu hasta ve yaşadığı evi yıkılmak üzere. Bodur çocukluğundan beri babasından kalan evinde yaşıyor. Bir fabrikada asgari ücretle işçi olarak çalışan Bodur, çocuklarının tedavisi için 2 ayda bir Ankara’ya gidiyor. Bodur’un 9 yaşındaki çocuğu da gelişim rahatsızlığıyla mücadele ediyor. Sürekli tedavi gördüğünü beyan eden Bodur, yetkililerden yardım bekliyor. Konu ile ilgili İHA muhabirine yaptığı açıklama yapan Bodur, “Evim yıkılmak üzere. Maddi durumum olmadığından dolayı evimi tamir ettiremiyorum. Yeni bir ev için komşuların yardımıyla yan tarafa bir temel attık ama devamını getiremedik. Evi yapabilecek bir imkanım yok. Çocuklarımda tedavi görüyor. Asgari ücretle çalışıyorum. Eşimin de çalışma imkanı yok, eşim çocukların bakımıyla ilgileniyor. Tek gelirle de bu işler olmuyor. Allah razı olsun komşularımdan. Yardım ediyorlar ama onlarında kendilerine göre ihtiyaçları var. İlgili yerlerden yardım bekliyoruz" dedi. Eşi Şerife Bodur da duyarlı vatandaşlardan yardım beklediklerini aktararak, “Evimiz yıkılıyor, maddi durumumuz iyi değil. Çocuklarımız sürekli tedavi görüyor. Çocuğumdan birisinin akşamları iğne olması gerekiyor. Bir çocuğumda görme problemi, diğerinde de gelişim problemi var. Duyarlı vatandaşlardan yardım bekliyoruz” şeklinde konuştu. Bodur ailesine ev yapımı için yardımcı olan köylülerden Hikmet Demir, kendilerinin de desteğinin bir yere kadar olduğunu ifade ederek yetkilerden yardım beklediklerini söyledi. Bodur ailesinin yakınlarından Mehmet Şen ise ev yapımında yardım ettiğini ifade ederek şunları söyledi: “Biz Ahmet Bodur’un evinim yapılmasına yardım ettik. Bunlar çok mağdur durumdalar. Çocukları hasta. Asgari ücretle bir yere kadar geçinebiliyorlar. İlgili yerlerden yardım etmelerini istiyoruz.”
Dicle Nehri neredeyse kuruduDiyarbakır'dan geçen Dicle Nehri, son 44 yılın en etkili kuraklığın yaşanması ve Ilısu Barajı altında kalacak olan tarihi Hasankeyf ilçesinde yapılan Kültürel varlık çalışması nedeniyle barajdan su verilmemesi nedeniyle adeta kurudu. Çocukluk yıllarında Dicle Nehri'nde kelekle dolaştığını anlatan 65 yaşındaki Ramazan Vuranel, Dicle'nin şuan ki halini görünce çok üzüldüğünü söyledi.Türkiye'nin bu yıl son 44 yılın en kurak yılını yaşarken, Diyarbakır'dan geçen Dicle Nehri, su seviyesi bakımından tarihinin en kötü dönemini yaşıyor. Bir dönem kelek ve botlarla gezilen Dicle Nehrinden artık adım mesafesi ile karşıdan karşıya geçilebiliyor. Yetkililer, son 44 yılın en kurak mevsiminin yaşanması ve Ilısu barajı altında kalacak olan tarihi Hasenkeyf ilçesinde yapılan Külütrel varlık çalıyşmaları nedeniyle Dicle barajından Dicle nehre su verilmemesi nedeniyle neherdeki su seviyşesinin düştüğünü söyledi. Bölgenin hayat kaynağı olarak anılan Dicle Nehri'nin kurumasından dolayı bir süre önce binlerce balık sussuzluktan dolayı telef olmuştu. Dicle'nin suyu ile beslenen Hevsel bahçelerinin de yaşanan kuraklıktan önemli ölçüde etkilendiği öğrenildi.ESKİNDEN ON GÖZLÜ KÖPRÜNÜN TÜM GÖZLERİ SUYLA TAŞIRDI Çocukluk yıllarında Dicle Nehri'nde kelekle dolaştığını anlatan 65 yaşındaki Ramazan Vuranel, Dicle'nin şuan ki halini görünce çok üzüldüğünü belirterek, Eskiden Dicle Nehri'nde kellek kullanılırdı. Karşıdan karşı geçmek isteyen, hayvan taşıyanlar, yoğurt getirenler her zaman kelekleri kullanırdı. Yaz aylarında Diyarbakır karpuzu yetiştirenlen Dicle'nin kenarında aylarca kalırdı. Marul, domates, şeftali, erik, karpuz gibi bir çok şeyi nehrin kenarında ekerlerdi. Şimdi bakıyorsunuz nehirde su bulamıyorsunuz. Ürünler ekiliyor fakat eski tadı vermiyor. Kış aylarında nehir suyu taşıyordu. Bazı zamanlarda On Gözlü Köprü'yü neredeyse taşıyacak duruma geliyordu. Köprünün on gözü de doluyordu. Nehrin bu halde olduğunu görüncü üzülüyorum dedi. Ahmet Sökmen ise, doğduğun
Gizli çekilen film Oscar'a yürüyorFilm çekmenin yasak olduğu Suudi Arabistan'da kadın bir yönetmenin çektiği bir film Oscar yarışına katılacak. Haifaa Al- Mansour’un Wadjda/Vecide adlı filmi En İyi Yabancı Film kategorisinde Suudi Arabistan’ı temsil etmek üzere aday adayı oldu.