Diyarbakır'dan geçen Dicle Nehri, son 44 yılın en etkili kuraklığın yaşanması ve Ilısu Barajı altında kalacak olan tarihi Hasankeyf ilçesinde yapılan Kültürel varlık çalışması nedeniyle barajdan su verilmemesi nedeniyle adeta kurudu. Çocukluk yıllarında Dicle Nehri'nde kelekle dolaştığını anlatan 65 yaşındaki Ramazan Vuranel, Dicle'nin şuan ki halini görünce çok üzüldüğünü söyledi.Türkiye'nin bu yıl son 44 yılın en kurak yılını yaşarken, Diyarbakır'dan geçen Dicle Nehri, su seviyesi bakımından tarihinin en kötü dönemini yaşıyor. Bir dönem kelek ve botlarla gezilen Dicle Nehrinden artık adım mesafesi ile karşıdan karşıya geçilebiliyor. Yetkililer, son 44 yılın en kurak mevsiminin yaşanması ve Ilısu barajı altında kalacak olan tarihi Hasenkeyf ilçesinde yapılan Külütrel varlık çalıyşmaları nedeniyle Dicle barajından Dicle nehre su verilmemesi nedeniyle neherdeki su seviyşesinin düştüğünü söyledi. Bölgenin hayat kaynağı olarak anılan Dicle Nehri'nin kurumasından dolayı bir süre önce binlerce balık sussuzluktan dolayı telef olmuştu. Dicle'nin suyu ile beslenen Hevsel bahçelerinin de yaşanan kuraklıktan önemli ölçüde etkilendiği öğrenildi.ESKİNDEN ON GÖZLÜ KÖPRÜNÜN TÜM GÖZLERİ SUYLA TAŞIRDI Çocukluk yıllarında Dicle Nehri'nde kelekle dolaştığını anlatan 65 yaşındaki Ramazan Vuranel, Dicle'nin şuan ki halini görünce çok üzüldüğünü belirterek, Eskiden Dicle Nehri'nde kellek kullanılırdı. Karşıdan karşı geçmek isteyen, hayvan taşıyanlar, yoğurt getirenler her zaman kelekleri kullanırdı. Yaz aylarında Diyarbakır karpuzu yetiştirenlen Dicle'nin kenarında aylarca kalırdı. Marul, domates, şeftali, erik, karpuz gibi bir çok şeyi nehrin kenarında ekerlerdi. Şimdi bakıyorsunuz nehirde su bulamıyorsunuz. Ürünler ekiliyor fakat eski tadı vermiyor. Kış aylarında nehir suyu taşıyordu. Bazı zamanlarda On Gözlü Köprü'yü neredeyse taşıyacak duruma geliyordu. Köprünün on gözü de doluyordu. Nehrin bu halde olduğunu görüncü üzülüyorum dedi. Ahmet Sökmen ise, doğduğun