Türkan Şoray
Türk oyuncu, senarist ve yönetmen. Türk sinemasında "Sultan" lakabıyla anılmaktadır. 1960'larda sinema ile tanışmış, ilk sinema ödülü 1964 Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "Acı Hayat" filmiyle en başarılı kadın oyuncu ödülünü almıştır. Toplamda 222 filmde rol alan Şoray, dünyanın 'en çok film çeviren' kadın oyuncusudur. Şoray, 12 Mart 2010 tarihinde Unesco Türkiye iyi niyet elçisi seçilmiş ve "Sevgiyle yapılamayacak bir şey yoktur diye düşünüyorum. Gücü sevgiyle birleştirirsek, birçok sorunun üstesinden gelebiliriz" demiştir. Ayrıca Şoray'ın kendi adını taşıyan bir ilkokul vardır.Sinema oyuncuları Hülya Koçyiğit, Filiz Akın ve Fatma Girik'le birlikte, Türk sinemasının bir dönemine damgasını vurmuş dört önemli kadın oyuncudan biri kabul edilir. Bu dörtlü içerisinde, yönetmenlik yapan tek sinema oyuncusudur. Başrolünde kendisine eşlik eden Kadir İnanır ile oynadığı 1972 yapımlı Dönüş, 1976 yapımlı Bodrum Hakimi, 1973 yapımlı Azap'ın tek başına yönetmenliğini ve 1981 yapımlı Yılanı Öldürseler filminin Şerif Gören ile birlikte yapmıştır.Hayatıİstanbul'un Eyüp ilçesinde doğan Türkân Şoray memur bir ailenin ilk çocuğudur. Nazan ve Figen adında iki kızkardeşi daha olan Şoray'ın babası vefat etmişti. Annesi Meliha Şoray (1927-1984)'ın desteğiyle sinemaya adım atan Şoray, 1962 yılında Galatasaray eski Asbaşkanı Rüçhan Adlı (1923-1995) ile 20 yıl bir birliktelik yaşadı. Bu süre içinde birkaç defa ayrılıp barışan çift, Rüçhan Adlı'nın eşinden bir türlü boşanamaması yüzünden yollarını ayırdı. Türkân Şoray, 1995 Ağustos'unda hastaneye kaldırılan Adlı'yı son anlarına kadar yalnız bırakmadı. Tiyatro oyuncusu Cihan Ünal ile 1983'te evlenmiş 1987'de ayrılmış ve bu evlilikten Yağmur adlı bir kızları olmuştur.Sinema KariyeriYeşilçam'a adımOturdukları Karagümrük'teki ev sahiplerinin kızı olan sinema oyuncusu Emel Yıldız ile bir film setine giden Türkân Şoray, Türker İnanoğlu'nun teşviki ile Yeşilçam'a adım atar. Emel Yıldız'ın yerine Şoray'ın da kariyerinin başlangıcı anlamına gelen 1960 yılı yapımlı "Köyde Bir Kız Sevdim" filminde başrol oynar.1960'lar: İlk yıllarıFatih Kız Lisesi ortaokulu bölümünde okurken, Karagümrük'teki ev sahiplerinin kızı olan sinema oyuncusu Emel Yıldız daha sonra Panter Emel olarak tanınmıştır. Yıldız ile bir film setine giden Türkân Şoray, Türker İnanoğlu'nun teşviki ile Yeşilçam'a adım atar. Emel Yıldız'ın yerine Şoray'ın da kariyerinin ilk sinema filmi olan 1960 yılı yapımlı "Köyde Bir Kız Sevdim" filminde Baki Tamer ile başrol oynamıştır. Türkân Şoray sinemaya başlamasıyla ilgili anısını şöyle anlatır:"Sinemaya girmeden önce mahallemize bir film seti geldi. Filmin bir setini mahallemizde çekeceklerdi. Başrol oyuncusu kadını gördüğümde 'ne kadar güzel bir kadın' dedim. Bu kadın Muhterem Nur'du. Öyle şaşkın bir şekilde bakınırken yanıma bir adam geldi ve 'Sen de filmlerde oynamak ister misin?' diye sordu. Korktum ve hemen eve kaçtım. Bu adamın da daha sonra Memduh Ün olduğunu öğrendim. O zaman film setinden kaçmıştım ama daha sonra film setleri hayatım oldu." der.Şoray'a ilk Altın Portakal ödülü getiren 1964 yapımlı yönetmenliğini Metin Erksan'nın yaptığı başrollerinde Şoray ve Ekrem Bora'nın yer aldığı Acı Hayat filmi "Manikürcü Nermin"'i canladıran oyuncu için kariyerinde önemli basamak olmuştur. 1968 yılında, Şoray'a kariyerinde ikinci Altın Portakal ödülünü Sait Faik Abasıyanık'ın 'Menekşeli Vadi' adlı öyküsünden esinlenerek Safa Önal tarafından senaryosu yazılan Vesikalı Yarim filmi kazandırmış, yıllar sonra filmin yenilenmiş kopyasının yeniden yayımlandığı İstanbul Film Festivali'nde konuşan Şoray film için şöyle demiştir:"Türk sinemasının yeri çok zor doldurulacak bir yönetmen olan Lütfi Akad'la çalışmış olmak benim için çok mucizevi bir şeydir. 'Türkan, gözlerinle oynayacaksın' diyordu bana. Gözlerimle oynamayı Lütfi Akad öğretti bana."1980'ler: Ustalık dönemiBaşrolde bir eşe sahip oyuncuların başarılı olduğu filmlerde Şoray'a onlarca erkek sinema aktrisi eşlik etmiştir. Klasikleşmiş birkaç Şoray filminde de eleştirmen Agah Özgüç'ün değimiyle 'Seyirciyi aldatmak, daha fazla para kazanmak için' yayınlanmamış ancak seyirciye yayınlanmış gibi afişi basılmıştır. Şoray'ın Ediz Hun'la oynadığı 1980 yapımı Tabancamın Sapını Gülle Donatacağım adlı filmin afişinde Türkân Şoray ve Kemal Sunal olmasına karşın Ediz Hun ve Türkân Şoray'ın oynadığı Güllü Geliyor Güllü filmi vardır. Kemal Sunal, sadece figüran oyuncudur. Sonrasında Kemal Sunal'ın popüler oluşuyla aynı film başka adla, başka afişle tekrar yayınlanmıştır. İlginç olaylardan biride Keşanlı Ali filmi olup görüntü yönetmeninin adı olan Ali, film afişinde Keşanlı’nın altına büyük harflerle yazıldığından 'Keşanlı Ali' olarak adlandırılıyor.Şoray'ın ilginç sinema deneyimlerinden biri kendisi ile Filiz Akın'ın Günahkâr Kadın filminde biraraya getiren Ülkü Erakalın'dan henüz 17 yaşındayken bir film çekimi sırasında yediği tokat olmuştur.1990'lı yıllarla birlikte, televizyon dizileri çalışmalarına da ağırlık vermeye başlamıştır. Yaptığı bu çalışmalardan en çok ses getiren ve uzun ömürlü olanları, başrollerini Şener Şen'le paylaştığı İkinci Bahar ve Haluk Bilginer ile paylaştığı Tatlı Hayat olmuştur.FilmografiBugüne kadar 203 filmde rol almıştır. Türkân Şoray ilk televizyon programı olan ve NTV'de yayınlanan konuklarıyla birlikte kendi sinema kariyerinin konuşulduğu televizyon programı Sinema Benim Aşkım'ı sunmuştur. Şoray programında sinema oyuncuları ile sinema kariyerini anlatmaktadır.