6 günde hazırlanıyor, saatler içerisinde bitiyorEskişehir’de yemek sektöründe babasıyla birlikte hizmet veren Oğuz Ali Dülek’in 6 günde hazırlayıp haftanın sadece bir günü müşterilerine sunduğu paça çorbası, yüzlerce kişi tarafından sabahın erken saatlerinde tüketiliyor.Yemek sektöründe hizmet veren baba Enver Dülek ve oğlu Oğuz Ali Dülek, 2011 yılında meydana gelen Van depreminden sonra Eskişehir’e yerleşti. Burada kebap salonu açan Dülek ailesi, ilk başlarda sadece kendilerine yaptıkları paça çorbasını, gelen talepler üzerine müşterilere ikram etmeye başladı. Ardından talebin arttığını gören baba ve oğul, çorbayı haftanın bir günü servis etme kararı aldı. Şimdilerde ise çorba yaptıkları gün sabahın erken saatlerinde servise başlayan baba ve oğul, yüzlerce kişinin damak zevkine hitap ediyor. Yaptıkları çorbanın çok beğenildiğini belirten usta Oğuz Ali Dülek, müşterilerinin ilaç niyetine çorbayı tükettiklerini söyledi. Paça çorbasını yapmaya nasıl başladıklarını anlatan Dülek, "2011 Van depreminden sonra buraya geldik. İlk başlarda kendimize çorba yapıyorduk ve içiyorduk. Müşteriler gelip 'Siz ne içiyorsunuz?' diyordu. Biz de 'paça çorbası içiyoruz' diyorduk. 'Bize de verin, biz de tadalım, bakalım' diyorlardı. Birkaç porsiyon öyle verdik. Ertesi gün müşterilerimiz birkaç arkadaşlarını göndermişler. Biz kendimize yapmıştık onu sadece öyle içiyorduk. Ondan sonra da 10 kişi geldiler, sordular. 'Gelin salı günü yapalım siz de için biz de içelim' dedik. Salıdan salıya yapmaya başladık. Ayak paça çorbası yapıyoruz. Özellikle ayak paça, hiçbir şekilde kelle eti kullanmıyoruz. Sığır ayağından, büyükbaş hayvan ayağından yapıyoruz. Ondan olduğu için ilikleri sürekli kemikle birlikte kaynadığı için, bütün iliğini ve kemiğini paça çorbasına veriyor" şeklinde konuştu.
Zürafaların nesli tükeniyor!Nijerya Zürafası olarak bilinen ve bilimsel adı ’camelopardalis peralta’ olan batı Afrika zürafası nesli yok olma tehlikesi altında. Sayıları 612’ye düşen zürafalar, Nijer hükümeti tarafından koruma altına alındı. Nijer’in Daso ve Telabiri mıntıkasındaki ormanlarda yaşayan zürafalar, hükümetin gözetimi altında tutuluyor. Duso yaklaşık 34 bin kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. Bu da bütün Nijer’in yüzde 2,7’lik bölümünü oluşturuyor. Talebari ormanı ise 97 bin kilometrelik bir alanı kapsıyor. Bu da Nijer’in yüzde 7,7’lik bölümüne denk geliyor.
‘İstilacı’ İsrail sazanları balıkların neslini tüketiyorDicle Üniversitesi (DÜ) Fen Fakültesi Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erhan Ünlü, Dicle Nehri’nin Diyarbakır’dan aktığı bölümde nehir ekolojisinin bozulması ve nehre ne zaman bırakıldığı kesin olmayan, balıkçıların “istilacı” diye tabir ettiği İsrail sazanlarının diğer türlerin yumurtalarını yemesi nedeniyle balık türlerinin azaldığına dikkat çekti. DÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erhan Ünlü, Dicle Nehri’ndeki balık türlerinin durumuna ilişkin İhlas Haber Ajansı’na (İHA) açıklamalarda bulundu. Dicle’nin Türkiye, İran ve Irak’a hayat veren, birçok medeniyetin yer aldığı müthiş bir nehir olduğunu belirten Ünlü, nehrin sadece çevresine değil aynı zamanda içerisinde bulunan çok büyük bir canlı grubuna hayat verdiğini söyledi. Nehrin içinde bulunan türlerin birçoğunun nehre özgü ve endemik denilen türler olduğunu ifade eden Ünlü, “Nehirde meydana gelen bir çevresel değişiklik anında balıklara yansımakta ve balık türleri bunlardan büyük bir zarar görmektedir. Dicle Nehri’nde yaklaşık olarak 40 balık türü bulunmaktadır. Bu balık türleri eskiden nehrin daha temiz olması nedeniyle nehrin çeşitli yerlerinde görülürken, şimdi sadece çok lokal yerlerde görülüyor. Önceleri balıkçılların bol miktarda tuttuğu şabut, turna ve diğer birçok balık türünü burada görebiliyordunuz. Hatta burada 30-40 kiloluk balık türleri bile çıkardı fakat günümüzde maalesef bu balık türlerinin birçoğunu artık burada göremiyoruz” dedi. “Bu türler ciddi bir tehditle karşı karşıya” Bahsedilen balık türlerinin ciddi bir tehditle karşı karşıya olduğunu dile getiren Ünlü, “Dicle Nehri’ndeki balıkların daha belirli bölgelere çekilmelerinin birçok nedeni var. Bu nedenlerin başında oluşturulan barajlar doğal olarak balık türlerinin yaşadığı ekolojik yaşamı büyük ölçüde değiştiriyor. Özellikle akıntılı, bol oksijenli sular yerine oluşan rezervuarlarda birçok balık türünün yaşama şansı da ortadan kalkmış oluyor" dei.
Hatay’da çizgili sırtlan görüntülendiHatay’ın Kırıkhan ilçesindeki Dağ Ceylanları Üretme İstasyonu’nun güvenlik kamerasıyla nesli tükenme tehlikesi altında olan çizgili sırtlan (Hyeane hyeane) görüntülendi. Kırıkhan ilçesi İncirli-Perişan Mahallesi Suriye sınır bölgesi Beşikli Tepe mevkisindeki Dağ Ceylanı Üretme İstasyonunun güvenlik kamerası kayıtlarında çizgili sırtlan tespit edildi. Farklı bölgelere yerleştirilen foto kapan kamerasıyla da görüntülenen sırtlan, Hatay’da Altınözü Yaban Hayatı Geliştirme Sahası sınırları dışında tespit edilen ikinci çizgili sırtlan olarak kayıt altına alındı. Kendi gücüyle büyük hayvanları avlayamayan çizgili sırtlanın, genelde leşle beslendiği, bunun yanı sıra küçük kemiricileri, kuşları, kertenkeleleri, bazen keçi, koyun ya da köpek avlayabildiği kaydedildi. Tabiatı Koruma Derneği'nin danışmanlığını yapan Dr. Muhsin Çoğal, yaptığı açıklamada, çizgili sırtlanın ''Tür Koruma Eylem Planı'' yapılan nesli tehdit altında bulunan canlı türlerinden biri olduğunu kaydetti. Koruma türleri arasında yeralan çizgili sırtlanın Hatay’da Kırıkhan ilçesinde çeşitli alanlarına kurulan foto kapanlarla tespit edildiğini belirten Dr. Çogal, ”Elde edilen görüntülerle çizgili sırtların varlığını tekrar ortaya çıkardık. Elimizdeki veriler Türkiye’de Hatay’dan başlayıp, Gaziantep, Şanlıurfa ve Mardin’e olan bölgelerde güncel yayılışı söz konusu olduğunu ifade etti.
Ucuz et öğlene kadar tükeniyorYüksek et fiyatlarını düşürmek için başlatılan ‘ucuz et’ satışı vatandaşın yoğun ilgisiyle sürüyor. İki zincir markette satılan etler öğle saatlerine kadar tükeniyor.
‘Sabrımız tükeniyor’Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, hakem hatalarına isyan etti, “Bu hafta Eskişehirspor maçında da hatayapılırsa bu seyirciyi nasıl durduracağız? Gerektiğinde biz de yumruğumuzu masaya vurmayı biliriz” dedi