13.01.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:
Gökhan Karakaş - İstanbul
İstanbul’un simge tatlıcılarından biri, profiterolüyle ünlü İnci Pastanesi. Beyoğlu’nda İstiklal Caddesi’nde tarihi Emek Sineması’nın 2012’de yenilenmesinin ardından Mis Sokak’taki yeni yerine taşınan İnci Pastanesi’nin sahibi Paola Loor, ilk kez Milliyet’e konuştu. Tatlı ustası dedesi Lukas Zigoris’in 1944’te kurduğu işletmenin artık ayakta durmakta zorlandığını belirten Loor, “Halen şehrin en iyi profiterolünü üretiyor, 75 yıllık hatıralarımızla var oluyoruz. Müşterilerimiz, çok kültürlülüğün, şehirli olmanın ve nostaljinin keyfini pastanemizde yaşıyor. Hem damak tadına hem belleklere kazınan bir pastane olmanın gururunu yaşıyoruz” dedi.
‘Şartlar aleyhimizde’
Dedesinin lezzet, kalite ve güler yüz ile pastaneyi marka haline getirdiğini söyleyen Loor, “2005’te dedemi kaybettik. İşlerin başına 60 yıldır yanımızda çalışan Musa Ateş geçti. Musa Bey, annem Elisa ve babam Gilbert’ten daha çok tarihi mirası korudu. Emek Sineması’nın yıkılmasıyla taşınmak zorunda kaldık. Oysa İstiklal Caddesi, İstanbul’un tarihi dokusunu en iyi anlatan yerdir. 6 yıldır Mis Sokak’ta ismimizi yaşatmaya çalışıyoruz. Ama ne eski müşterilerimiz var ne de şehrin eski havası. Güçlükle ayakta duruyoruz. Annem ve ben İspanya’da yaşıyoruz. Kızlarım Claudia ve Athima da yurt dışındalar ve İnci Pastanesi ile ilgilenmiyorlar. Ben sadece ismi yaşatmak için çabalıyorum. Ama her geçen gün şartlar aleyhimize işliyor. Yani metropol hayatına, hızlı tüketime ve zamana yenilmekten korkuyorum” dedi.
60 yıllık ustanın gözyaşları
Lukas Zigoris’in yanında 13 yaşındayken işe başlayan Musa Ateş, Mis Sokak’taki yeni işletmeyi ayakta tutmaya çalıştıklarını ama Emek Sineması’nın yarattığı büyüyü yakalayamadıklarını söyledi. Tarihi sinemanın girişindeki eski dükkanlarının önünde gözyaşlarını tutamayan Ateş, “İstiklal Caddesi 24 saat yaşayan bir yerdir. İnci, başka hiçbir yerde şubesi olmayan, geleneksel Türk tatlılıları üreten sembol bir pastanedir. Binlerce insanın hatırasını barındıran, 75 yılda yaşanmışlıklarıyla derin bir belleği olan işletmedir. İstanbulluların çoğu kapandığımızı düşünüyor.Kapanmadık, tüm hatıralarımızla hizmetteyiz” dedi.
Çok kültürlü olmanın sembolü
Arnavutluk’tan 150 yıl önce gelen bir ailenin ferdi olan Lukas Zigoris, bir Fransız tatlısından esinlenerek profiterol yapar. Profiterolün çok tutması üzerine İstiklal Caddesi’nde Emek Sineması girişindeki dükkânı kiralayan Zigoris, kısa süre içinde Türkiye’nin en ünlü pastasını satmaya başlar. Büyük Kulüp (Cercle d’orient) binasında kurulduğu günden itibaren İstanbul’un çok kültürlülüğünün sembolü olan işletme, günümüze kadar geldi.