07.09.2023 - 14:48 | Son Güncellenme:
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara dahil 81 ilde aday çıkaracaklarını söyledi.
Akşener, 'Ben bu ittifak siyasetine karşıyım. Geldiğim nokta şu; kutuplaştırmanın Türkiye’ye dayattığı 50 artı 1 ittifak sistemi, Türkiye’ye zarar veriyor. Onun için de biz bundan sonra bu ittifak sistemi içinde yer almamaya kararlıyız. Biz bu partiyi üçüncü yol olmak için, bir nefes olmak için kurduk. Milletimize bunu anlatacağız. Kabul eder etmez, saygımız sonsuz. Biz milletin bu sıkışmışlıktan rahatsız olduğuna inanıyoruz ve aslında kuruluş ayarlarına dönüyoruz.' demişti.
'Seçimden önce Kılıçdaroğlu geldi, “Size 60 vekil verelim, hepimiz cümbür cemaat ortak girelim” dedi.' diyen Akşener, 'Ben de, “Mümkün değil, yapamayız. Biz ayrı ayrı gireceğiz” dedim. Biz bu partiyi CHP’nin adaylarını seçtirmek için kurmadık.' ifadelerini kullanmıştı.
Peki İYİ Parti liderinin açıklamalarının perde arkasında neler var? CNN TÜRK Ankara Temsilcisi Dicle Canova son kulis bilgilerini paylaştı. Canova'nın değerlendirmeleri şöyle;
Bu bir süreç tabi ki... Şöyle söyleniyor; 'İYİ Parti kurulduğundan beri bütün seçimlere CHP ile iş birliği yaparak girdi. Ama spesifik bir kazanç sağlamadı' tespiti var.
Mesela 2018 seçimi... Orada oyların ittifak içi dağılımı söz konusuydu, daha sonra kaldırıldı. Bu artık oylardan CHP'nin 2018'de birçok ilde vekil sayısını artırdığı ama İYİ Parti'nin sadece Erzurum ve Trabzon'da artı vekil çıkarabildiği tespiti var.
2019 yerel seçiminde CHP'nin 11 büyükşehir belediyesini kazanmasına rağmen İYİ Parti'nin şu an elinde sadece 13 ilçe belediyesi var. İl belediyesi dahi kazanamadı tespitleri var.
Son seçim... '2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminde Kılıçdaroğlu'nun kazanamayacağı söylenmesine rağmen zoraki adayla seçim kaybedildi' deniyor. Ve 'HDP ile terör ile iş birliği söylemi üzerinden en büyük zararı İYİ Parti gördü' tespitleri var. 'Milliyetçi, muhafazakar oylar kaybedildi' deniyor.
Tüm bunlar arka arkaya konulduğu zaman parti teşkilatları, 'Artık CHP bize zarar veriyor.' görüşünde. Ve bu görüş genel başkana kuvvetli bir şekilde iletilmiş vaziyette.
"İKİ KUTUPLU SİYASETTE ÜÇÜNCÜ YOL OLMAK"
Meral Akşener de zaten o canlı yayında yaptığı açıklamada ne dedi; Kuruluş ayarlarına dönmekten söz etti. Nedir o? İki kutuplu siyasette üçüncü yol olmak. Bunu da zaten ifade etti. Yani İYİ Parti bu yerel seçimi biraz da fırsat bilerek kendi ağırlığını görmeye çalışacak. Bunu iki şekilde tartacağı söyleniyor.
Birincisi; Eğer CHP ile iş birliği yapılmazsa bazı büyükşehirleri kaybederse 2019'da İYİ Parti'nin ağırlığı tescil edilmiş olacak, kendi değerini CHP nezdinde ortaya koyacak. İkincisi; İYİ Parti yerel seçimde yüzde 10 oy üzerine çıkarsa siyasi etkinliğini arıtrabilecek. Nasıl? Aslında bu genel yaklaşım ve genel hedef de diyebilirim.
İYİ Parti'nin yüzdelik oy oranını artırması zaten 13 ilçe belediyesine sahip. 'İlla ki yine ilçe belediyesi kazanır diye bakılıyor. Buna il belediyeleri de eklenirse bu tek başına girdiği seçimde büyük bir başarı olarak lanse edilecek. Ama eklenmezse de zaten yine elinde ilçe belediyeleri olacak ama oy oranı genel seçimde aldığı yüzde 9.9'un üzerine çıkarak yerel seçimi bitirirse yüzde 15'i 16'yı bulursa iktidara alternatif üçüncü yolu açtık söylemini bundan sonraki siyasi süreçte güçlendirebilecek' deniyor.
PARTİ DAĞILMAYLA KARŞI KARŞIYA GELEBİLER
Ama tabi bunun aksi de söz konusu olabilir. Oy oranını yüzde 6'lara düşürmesi söz konusu olursa da 'Büyük bir riski göz önüne almış olacak' deniyor. Çünkü o zaman parti dağılmayla karşı karşıya gelebilir. 'Genel seçimden bu yana rahatsız olan bir kesim var. Suskunluğunu koruyan bir kesim var. Eğer yerel seçimde de yüzde 6'lara dönük bir oy oranına sahip olursa İYİ Parti olağanüstü kurultay kaçınılmaz olur' yorumları var.
"KAPI KAPATILDI, AMA KİLİTLİ DEĞİL"
* Artık iş birliği tamamen ortadan kalktı diyebilir miyiz? Yoksa kazanç sağlayacağı bir durumda yeniden iş birliği ihtimalinden bahsedebilir miyiz?
Ben de bu soruları muhattaplarıma yönelttim. Şöyle bir yanıt aldım; 'Kapı yarıya kadar açıktı. Şimdi kapıyı kapattı, ama kilitlemedi.'
Bu çok enteresan. Kapı kapatıldı. Ama kilitli değil. Şimdi ciddi bir teklif gelirse veya CHP, 'Oturalım, konuşalım' derse elbette değerlendirilebilir. Siyasi nezaket de budur' deniyor. Ama Meral Akşener her türlü genel idare kuruluna yani partinin en üst düzey yetki organına götürecektir. 'Konuşalım' teklifini de ya da olası somut bir teklifi de. Dolayısıyla eğer bir fikir değişikliği de olacaksa genel kurul kararıyla bunu yapar' deniyor. Bu tip yorumlar var.
MUHALEFETE ÇAĞRI: 'KAYBETME ENDİŞESİ VARSA..."
Aam temel olarak söylenen şu; 'Her siyasi partinin ödevi, görevi her yerde nitelikli adaylarla seçime katılmaktır, çıkmaktır. İYİ Parti aday çıkardığında muhalefetin kaybetme endişesi varsa o zaman İYİ Parti'nin nitelikli adaylarına destek verilsin, kazanılsın' mesajları veriliyor.
İMAMOĞLU VE YAVAŞ
Burada birkaç unsur var. Birincisi; Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu CHP'nin adayları. Bunları kendileri de söylediler zaten. Dolayısıyla İYİ Parti, 'Biz her yerden istisna oluşturmadan artık kendi adaylarımızı çıkaracağız' diyor. 'Kaldı ki; ömür boyu aynı isimlerle devam edilecek diye bir kural da yok' ifadeleri kullanılıyor. Yıpranmamış, genç, nitelikli isimler aday çıkarılacak, bu arayış sürecek. Her ilde her ilçede o ilin o ilçenin sevebileceği, sayabileceği isimlerle yol yürümeye gayret gösterilecek. Bunu anlıyorum.
"TÜM AKTÖRLER SEÇİMİN FATURASINI ÖDEYECEK"
'Milletvekilliğinde, MYK'da, birçok platformda rotasyon oluyor da belediye başkanlarında neden olmasın?' soruları soruluyor, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu için.
Bir de 2023 seçim sonuçları var. 'Tüm aktörler o seçimin faturasını ödeyecektir' yaklaşımı var İYİ Parti'de ve o aktörlerden ikisi de Mansur Yavaş ile Ekrem İmamoğlu. Yani bir anlamda yıprandıkları da düşünülüyor.