Yer altı suları için tedbir programı hazırlanacak

Selek, bir otelde düzenlenen, Burdur ve Batı Akdeniz Havzalarında Yeraltı Sularının Miktar ve Kalite Özelliklerinin Ortaya Konması ve Değerlendirilmesi Projesi'nin açılış toplantısında konuştu.

Yer altı sularının stratejik kaynaklar olduğunu ve korunmasının çok büyük önem teşkil ettiğini vurgulayan Selek, kaynak suların kullanımının sınırlı seviyede tutulması ve bu suların kriz durumunda başvurulacak kaynak olarak değerlendirilmesi gerektiğini anlattı.

Yer altı sularının rutin olarak izlenmesi ile noktasal kirletici kaynakların tespit edilmesinin önemine işaret eden Selek, kirlenmenin tüm su kütlesini etkilemesinin önüne geçilmesi gerektiğini kaydetti.

Yer altı sularının temizlenmesinin yer üstü sularının temizlenmesine oranla daha güç olduğuna işaret eden Selek, şöyle konuştu:

"Sanayi bölgeleri, eski düzenli ve düzensiz katı atık depolama alanları, işletme halinde veya terk edilmiş madencilik alanları, limanlar gibi geçmişten günümüze kirletici taşıyan, kirlenmiş alanlar mevcut olup bu bölgelerdeki kirlenmeyi günümüz teknolojisi ile bile kısa bir sürede temizlemek çok zordur. Ayrıca bu çalışmalar oldukça ciddi bir ekonomik güç gerektirmekte olup kirlilik azaltmayla ilgili son 20 yıllık deneyimler pek çok durumda alınan tedbirlerin bütün kirletici maddeleri tamamen temizleyemediğini ve kirletici kaynakların kısmen ortadan kaldırılsa bile uzun bir süre kirletici yaymaya devam ettiğini göstermiştir. Bu sebeple öncelikle kirliliğin kaynağında önlenmesi konusunda büyük önem verilmesi gerekliliği görülmektedir."

Selek, Su Çerçeve Direktifi ve Yer altı Sularının Kirlenmeye ve Bozulmaya Karşı Korunması Hakkındaki Direktifin yürürlüğe girişiyle birlikte Avrupa Birliğine üye ülkeler arasında yer altı suyu konularında bir dil birliğinin oluşturulması ve uygulamalarda ortak çalışmalar yapılması konusunda ilerleme kaydedildiğini aktardı.

Selek, "Burdur ve Batı Akdeniz havzalarında yer altı suyu kütlelerinin belirlenmesi, bu kütlelerin başlangıç karakterizasyonlarının yapılması, risk altındaki yer altı suyu kütlelerinin belirlenmesi, havzadaki baskı unsurlarının yer altı suyu kütlelerinin miktar ve kalitesine etkilerinin ortaya konulması ve ayrıca yer altı suyu kütleleri için eşik değerler belirlenerek, bu kütlelerin miktar ve kalite değerlendirmelerinin yapılması akabinde, her bir yer altı suyu kütlesi için tedbir programı hazırlanacaktır." dedi.