15.01.2024 - 10:14 | Son Güncellenme:
Denizhan KARAHANCI/BURSA (DHA
Kestel ilçesi Çataltepe Mahallesi'nde oturan Recep Arı, 24 Şubat 2023’te eşiyle tartıştıktan sonra, av tüfeğini de yanına alıp evden çıktı. 16 ATD 714 plakalı kamyonetine binip giden Arı'dan haber alamayan ailesi, kayıp başvurusu yaptı. Jandarma arama çalışması başlatırken, yakınları, 1 Mart'ta, evine 6 kilometre uzaklıktaki Burhaniye Mahallesi'ndeki ormanda, Recep Arı'nın cesedini buldu. Arı'nın cebinde 4 bin 500 TL olduğunu tespit eden jandarma, cüzdanıyla cep telefonuna ulaşamadı. Bursa Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopside, Recep Arı'nın, başından ve vücudundan 9 kurşunla vurulup öldürüldüğü tespit edildi. Olayın ardından İl Jandarma Komutanlığı Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT), cinayet şüphelisi olarak Arı'nın eşi S.A. ile arkadaşı Kadir Ilgız'ı gözaltına aldı.
(Recep Arı)
ARKADAŞI İTİRAF ETTİ
Jandarma Komutanlığı'nda susma hakkını kullanan şüphelilerden Kadir Ilgız, bir süre sonra suçunu itiraf etti. S.A. ile ilişkisi olduğunu söyleyen Ilgız'ın, durumu öğrenen Recep Arı ile çıkan tartışma sonrası cinayeti işlediğini söylediği iddia edildi. Adliyeye sevk edilen şüphelilerden Kadir Ilgız tutuklanırken, S.A. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
'2 KURŞUN SIKTIM, 9 DEĞİL'
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma, 6,5 ay sonra tamamlandı. 2 sanık hakkında hazırlanan 4 sayfalık iddianamede, Kadir Ilgız'ın cinayeti itiraf ettiği ancak maktul Recep Arı'ya 2 kurşun sıktığını söylediği belirtildi. İddianamede Ilgız'ın, olay günüyle ilgili, "Evinden alıp ormana götürdüm. Orada aramızda tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi sonucu bacağından bıçakla yaraladım. Bu sırada Recep silah çekti. Boğuşma sırasında elindeki tabancayı aldım, 2 el ateş ettim. Adli Tıp Kurumu raporunda 9 adet kurşun atıldığı söyleniyor. Kabul etmiyorum" savunmasına yer verildi.
(Kadir Ilgız)
'SÜREKLİ DARBEDİYORDU'
İddianamede, Recep Arı ile 2011 yılında evlendiğini ve sürekli şiddet gördüğünü öne süren S.A.'nın da ifadesine yer verildi. S.A. yöneltilen sorulara, "Recep beni darbederken, Kadir de tanık oldu. Olaydan 1 yıl önce Kadir ile aramızda gönül ilişkisi başladı. Kadir ile mesajlaştığımı Recep gördü ve beni darbetti. Eline tüfek alıp, 'Önce Kadir'i, sonra gelip seni öldüreceğim' diyerek evden çıktı. Ertesi gün sabaha kadar gelmedi. Ben de KADES'i aradım, yardım istedim. Daha sonra Kadın Sığınma Evi'ne gittim. Burada cep telefonumdaki WhatsApp görüşmelerini sildim. 2 gün sonra Kadın Sığınma Evi'nden çıktım" dedi.
İddianamede, sanıkların telefon mesajlaşmaları da yer aldı. S.A.'ya WhatsApp mesajıyla, 'Onu paketledim. Artık seni rahatsız edemez. Eve bir daha gelemez. Annenin evine git ve orada kal' diyen Ilgız'a, Arı'nın eşinin ise yaptıkları telefon görüşmesinde, 'Oh, iyi olmuş, süpersin' yanıtını verdiği belirtildi.
'ÖLDÜRMEMESİ İÇİN YALVARDIM'
Tutuklu sanık Kadir Ilgız ile tutuksuz sanık S.A. hakkında, ‘tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Bursa 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yaptığı savunmada, kendisine yöneltilen suçlamaları reddeden Ilgız, "Kimseyi canavarca hisle öldürmedim. Recep Arı'nın ailesinden özür dilerim. Recep, eşi ile olan mesajlaşmalarımızı görmüş ve çok sinirlenmiş. Olay günü telefonla beni arayıp, 'Seninle gezmeye çıkalım' dedi. Olay yerine geldiğimizde bir anda küfredip, tüfekle darbetmeye başladı. Bir anda cebinden ekmek bıçağı alıp, bacaklarıma doğru saplamaya başladı. Kendisine beni öldürmemesi için yalvardım" dedi.
'KAÇ EL ATEŞ ETTİĞİMİ HATIRLAMIYORUM'
Jandarmadaki ifadesinin aksine, Recep Arı'nın eşi S.A. ile ilişkileri olmadığını öne süren Ilgız, "Karısı ile ilişkimiz olduğunu düşününce bana saldırmaya devam etti. Ben de o hırsla tabancamın ağzına mermiyi verip ateş ettim. Olayın ardından taksiye binerek Kestel'e gittim ve hastanede ayağımı diktirdim. Silahım 8 mermi alıyor, kaç el ateş ettiğimi hatırlamıyorum. Pişmanım" diye konuştu.
'ÖNCE O BENİ ALDATIYORDU'
Recep Arı'nın eşi tutuksuz sanık S.A. ise ifadesinde eşinin kendisine her gün şiddet uyguladığını söyledi. Kadir Ilgız ile 1 yıldır aralarında gönül ilişkisi olduğunu, ilk olarak eşinin kendisini aldattığını söyledi. Kocasının ölümüyle ilgisi olmadığını belirten S.A., "Eşim bir gece eve alkollü geldi. Cep telefonunu parmak iziyle açtım ve yeğeniyle uygunsuz mesajlarını gördüm. Kendisine, ‘Bunlar nedir?’ diye sorduğumda beni dövmeye başladı. Beni, 'Aileme söylersen seni öldürürüm' diyerek tehdit etti. Kadir bizim bahçemizde çalışıp eşime yardım ediyordu. Beni üzgün gördüğü zaman oturur dertleşirdik. Aramızda ilişki yaşanmadı. Eğer eşim benim uygunsuz mesajlarımı görseydi tavana değil, kafama sıkardı. Kadir'in, Recep'i öldürdüğünü bilmiyordum, ben her şeyi jandarmadan öğrendim. Ertesi gün Kadir'i aradım ve Recep'in kayıp olduğunu söyledim. Kadir, bana bilgisi olmadığını söyledi" dedi.
PANİKLE BAKMIŞ
Dava dosyasına, sanıkların telefon mesajlaşmalarının yanı sıra internet aramaları da girdi. Ilgız’ın cinayetin ardından cep telefonundan internete girerek, 'Eldeki barut izi kaç günde çıkar?' diye arama yaptığı ortaya çıktı. Ilgız, cinayetin ardından yaşadığı panikle, cep telefonundan internete girerek baktığını söyledi.
TANIK OLARAK DİNLENDİLER
Davanın ikinci duruşmasında, Kadir Ilgız’ın cinayetin ardından, bacağındaki bıçak yarasını tedavi ettirmek için gittiği sağlık ocağında görevli 1’i kadın, 2 sağlık çalışanı tanık olarak dinlendi. Kadir Ilıgız’ın komşusu olduğunu ve bu nedenle şüphelenmediğini söyleyen sağlık çalışanı ifadesinde, “Kadir benim komşum. Ayağını o halde görünce açıkçası şüphe duymadım. Ayağı kesikti. Şüphe uyandıracak bir durum da olmadı. Sebebini sorduğumda, ‘Yaralandım. Aileme söylemeyin. Panik olmasınlar, üzülmesinler’ dedi. Ben de müdahale ettim” diye konuştu.
Kadın sağlık çalışanı da “Olay günü ayağı kesikti. Ben de dikiş atmak için gerekli her şeyi yaptım. Birini öldürmüş olabileceğini hiç düşünmedim. Bana yaralandığını söyleyince üstünde durmadım” dedi.
'KOLLUK KUVVETLERİNE BİLGİ VERMEDİLER'
Kadir Ilgız’ın tutukluk halinin devamına hükmeden mahkeme heyeti, kolluk kuvvetlerine bilgi vermedikleri gerekçesiyle, sağlık çalışanları hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.