08.03.2011 - 02:02 | Son Güncellenme:
ESRA ALUS İstanbul - CEM TURSUN İstanbul DHA
Coşkun Musluk’un avukatı Hüseyin Ersöz, Ergenekon soruşturması çerçevesinde adliyeye sevk edilen son gözaltılarla ilgili bilgi kirliliğini önlemek ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesini sağlamak amacıyla yaşananları anlatan bir basın açıklaması yaptı.
Ersöz’ün açıklamasına göre, Küçük şöyle konuştu: “Hitler, basılmış kitapları yakmıştı, şimdi yapılan ise kitapları yayınlamayı önlemektir. Ahmet Şık’ın yayınlanmamaış kitabı bu operasyonla engellenmiştir. Emniyet ve savcılık ifadelerindeki sorulara bakmak dahi istemedim. Mahkemenizden de bunları öğrenmek istemiyorum. Konu basittir. Kurt kuzuyu yiyeceğim demiştir.”
Savcılık sorgusundaki soruların tamamının gazetecilik mesleğiyle ilgili olduğunu belirten Yurdakul, Oda TV’de bulunan notlarla ilgili olarak, “Hayat görüşümü yansıtmayan ve nereden geldiği belli olmayan bu notlara dayanılarak suç isnadında bulunulması da oldukça vahimdir” diye konuştu.
Sait Çakır da, Soner Yalçın’la hiç tanışmadığını, Oda TV’de 3 yılda 21 yazısının yayınlandığını, yazılarını asla bir müstear isimle kaleme almadığını ve kurye suçlamasını asla kabul etmediğini belirtti.
Coşkun Musluk sorgusunda, kendisinin akademisyen olduğunu, kimsenin yönlendirmesiyle yazı yazmasının mümkün olmadığını belirtti ve “Kürt sorunu ile ilgili görüşlerimiz Yalçın Küçük ile taban tabana zıttır” dedi.
Müyesser Uğur da, “40 bin kişinin ölümünden sorumlu Öcalan’ın villaya çıkarılmasının düşünüldüğü bir dönemde bizlerin yazılarımızdan dolayı Silivri’ye gönderilme çabalarından dolayı üzüntü duyuyorum” diye konuştu.
Silivri’ye nakledildiler
Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklandıktan sonra Metris Cezaevi’ne konulan Milliyet muhabiri Nedim Şener, gazeteci Ahmet Şık, Prof. Dr. Yalçın Küçük, Doğan Yurdakul, Müesser Yıldız, Coşkun Musluk ve Sait Çakır Silivri Cezaevi’ne nakledildi.
Soruşturma kapsamında Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz’e ifade veren Nedim Şener ve Ahmet Şık sevk edildikleri nöbetçi hâkimlik tarafından 6 Mart Pazar günü tutuklanmıştı. Tutuklandıkları ilk günü Metris Cezaevi’de geçiren Şener ve Şık, dün tutuklanarak Metris Cezaevi’ne gönderilen Yalçın Küçük, Doğan Yurdakul, Müyesser Uğur, Coşkun Musluk ve Sait Çakır ile birlikte Silivri Cezaevleri Kampüsü’ne nakledildi. Şener ve diğer tutukluların Ergenekon davası tutuklularının bulunduğu L1 Cezaevi’ne konulacakları belirtildi. Bu arada 4 CHP milletvekilinin Şener ve Şık ile görüşme talebiyle Adalet Bakanlığı’na başvurduğu öğrenildi.
Tanık Erdil: Bana komplo kuruldu
Birinci “Ergenekon” davasının 174. duruşması verilen 36 günlük aranın ardından dün görüldü. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Cezaevi’ndeki duruşma salonunda yapılan duruşmaya, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Alparslan Arslan ve Osman Yıldırım’ın da aralarında bulunduğu 19 tutuklu sanık katıldı. Köksal Şengün’ün mazereti dolayısıyla mahkeme heyetine üye hâkim Hasan Hüseyin Özese başkanlık etti.
Özese, MHP eski genel başkan adaylarından olan ve MHP eski lideri Alparslan Türkeş’in de avukatlığını yapmış olan Abdülkadir Erdil’i tanık olarak ifadesinin alınması için kürsüye çağırdı. Erdil, 2006 yılında Aktüel dergisinde yayımlanan ve Danıştay saldırısı tetikçisi Alparslan Arslan’ın işadamı Erol Şahin’le birlikte 500 milyon dolarlık bir alacakla ilgili olarak ofisine geldiği iddialarını içeren “Katil para için önce bana geldi” haberine ilişkin ifade verdi. Erdil, “Bana ısrarla ‘Alparslan Arslan ofisinize geldi mi’ diye sordu. Ben de kendisine ‘Sen zorla bana onu tanıtmaya mı çalışıyorsun? Git buradan’ diyerek gönderdim. Ardından ise dergide manşetten bu haber yayınlandı. Haberle ilgili olarak da Aktüel dergisine tekzip gönderdim” dedi. Duruşma bugüne ertelendi.