31.08.2023 - 09:39 | Son Güncellenme:
Mehmet Can PEÇE/DHA
Doğu Karadeniz'de her yıl can ve mal kayıplarının yanında alt ve üst yapıda hasara neden olan sel, heyelan ve taşkınların nedenleri ve alınabilecek önlemleri araştıran RTEÜ Heyelan Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi, çalışmalarını sürdürüyor.
Bilim insanlarının araştırmalarında; bölgede en çok afetin yaşandığı Rize’de, yoğunluktaki çay bitkisinin kök derinliğinin toprak bütünlüğünü sağlayamaması, yanlış arazi kullanımı ve kontrolsüz ağaç kesiminin, heyelan riskini artırdığı ortaya kondu. Olası afetlerin önüne geçmek için bölgenin heyelan risk raporunu da oluşturan uzmanlar, vatandaşların bu haritadan yararlanarak, bölgelerindeki risklerin farkına varmasına dikkati çekti.
'EN BÜYÜK TESPİT KONTROLSÜZ AĞAÇ KESİMİ'
RTEÜ Heyelan Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve Araştırma Görevlisi Prof. Dr. Ayberk Kaya, “Rize ile ilgili yaptığımız en büyük tespitlerden biri, özellikle ormanlardaki ağaçların kontrolsüz bir biçimde kesilerek çaylık arazilere çevrilmesidir. Bu durum yağmur yağması sonucunda heyelanı tetikleyici bir unsura dönüşüyor. Yağışların haricinde de Doğu Karadeniz’de dağlık bir yerleşim şekli hakim olduğundan vatandaşlar, kendi arazilerine müstakil evler yapmaya yönelik faaliyetlerde bulunmaktadır. Bu faaliyetler esnasında da mühendislik hizmeti almadan yaptıkları temel kazıları ya da kontrolsüz yol kazıları yoğun bir şekilde heyelanın meydana gelmesini tetiklemektedir. Çözüm önerisi olarak vatandaşlarımızın eğer çaylık alanlarının heyelan riskini taşıyıp taşımadığını merak ediyorsa İl Afet Acil Durum Müdürlüğü’nden öğrenebilirler" dedi.
‘ÇAY BAHÇELERİ ÖNLEYİCİ DEĞİL, TETİKLEYİCİ ROL ALMAKTA'
Bölgede sürdürülen çalışmayla heyelan risk alanlarının belirlendiğini kaydeden Prof. Dr. Kaya, “Toprak kayması olayının meydana gelmesinin en büyük nedeni bölgemizin içinde bulunduğu yoğun topografik şartlar ve jeolojik koşullar bitki örtüsünün heyelan türü olayları tetiklemesine yol açacak özelliklere sahip olmasından kaynaklanmaktadır. Heyelan riski taşıyan yerlerin çay tarımına açılması da bu riski artırmakta. Çay bitkisinin kökleri normal ağaç kökleri gibi uzun ve sağlam olmadığından riskli bölgelerde heyelan riskini oldukça artırmakta. Çay bahçeleri bu alanlarda önleyici değil de tetikleyici bir rol almaktadır. Bu tür riskli yerlerde ormanlık arazilerin çay tarımına açılmasından önce AFAD ve Özel İdare ekipleri tarafından bir görüş beyan edilmesi gerekmektedir. Biz ilimizle ilgili 2021 içerisinde İl Afet Risk Azaltma Planı kapsamında bölge bölge araştırma yaparak hangi lokasyonların heyelan riski taşıdığı, hangi alanların çaylık bölgelerde heyelan riski taşıdığını belirledik. Bunun haricinde çığ potansiyeli olan yerler, kaya düşmesi yaşanabilecek bölgeleri de belirledik” diye konuştu.