26.04.2025 - 07:01 | Son Güncellenme:
SEVGİ ÇAVUŞOĞLU Haber Merkezi - Milliyet’e konuşan siber güvenlik uzmanları, bu durumun nedenini anlattı.
Apple’da yok
Siber Güvenlik Uzmanı Gökhan Say, Apple’ın deprem uyarılarını aktarmak için gerekli teknolojilere sahip olduğunu ancak bu teknolojiyi kullanmaktan kaçındığını belirtti. Apple’ın kullanıcılarının güvenliği açısından temkinli bir yaklaşım sergilediğini ve bu nedenle yalnızca devlet destekli sistemlerden gelen uyarıları aktardığını belirten Say, “Apple, ABD’de devlet sistemiyle ortak çalışarak sadece devletin gönderdiği verileri iletiyor. Sistemden kaynaklanan hataların sorumluluğu ise devlete aittir” dedi. Google’ın, Android cihazlarında bulunan sensörleri (jiroskop ve akselemetre gibi) kullanarak, deprem dalgalarını tespit edebilen aktif bir sismik ağ oluşturduğunu söyleyen Say, bu sensörlerin telefonların yatay ve dikey hareketlerini algılayarak sismik aktiviteleri tespit ettiğini, Google’ın bu verileri yapay zeka ile analiz ederek erken uyarı sistemini devreye soktuğunu açıkladı.
Kaynak telefonlar
Siber Güvenlik Uzmanı Osman Demircan da Android işletim sistemine entegre edilen uyarı sistemini şöyle anlattı: “Bu sistem, ivmeölçer adı verilen sensörlerle çalışıyor ve cihaz aniden sarsıldığında bu veriyi anonim olarak Google’a iletiyor. Özellikle cihaz sabitken yaşanan ani hareketler, sistem tarafından dikkatle izleniyor. Aynı bölgedeki birçok cihazdan gelen benzer veriler, bir sismik hareket olarak değerlendiriliyor ve deprem uyarısı gönderiliyor.”
Demircan, sistemle ilgili en önemli avantajın herhangi bir uygulama gerektirmemesi olduğunu vurguladı.
Verileri toplamıyor
Apple cihazlarında ise benzer bir sistemin bulunmadığını söyleyen Demircan, iOS işletim sisteminin, cihazların ivmeölçer sensörlerinden gelen verileri Google gibi merkezi bir sunucuda analiz etmediğini belirtti. Demircan, şunları kaydetti: “Apple, kullanıcı verilerini daha sınırlı kullanıyor. Güvenlik ve gizlilik politikaları gereği bu tür verileri toplamadığı için deprem gibi anlık olaylara karşı sistematik bir erken uyarı sistemi geliştirilmemiş durumda. Dolayısıyla kullanıcıya da doğrudan bir uyarı gönderemiyor. Bu nedenle iPhone kullanıcıları, sadece manuel olarak indirdikleri üçüncü taraf uygulamalara güvenmek zorunda kalıyor. Ancak bu uygulamalar işletim sisteminin kendisine entegre olmadığı için Android’in sunduğu sistem kadar hızlı ve güvenilir sonuç vermeyebiliyor.”