18.06.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
MERT İNAN - İSTANBUL
Karadeniz’i de etkisi altına alan turkuaz renk dalgası Nasa’nın bile ilgisini çekmiş, ABD’li uzmanlar bunun fitoplankton artışı nedeniyle oluştuğunu açıklamıştı. İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi ve TÜDAV Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk ise “Planktonlar, suda bulunan, hareket yeteneği akıntıya bağımlı olan mikroskobik canlılar. Bu canlılara renk veren ise pigment maddesi. Geçtiğimiz mart-nisan aylarında pigment renkleri kırmızıydı. Şu an Karadeniz ve İstanbul Boğazı’nda ortaya çıkan turkuaz renkli planktonlar ise ‘Emiliania Huxleyi’ adını verdiğimiz türe ait. Şayet Avustralya’da olsaydık, planktonların denizi kahverengine dönüştürdüğünü görecektik” dedi.
‘Kirletenler çözsün’
Prof. Dr. Öztürk, plankton artışının beraberinde denizdeki oksijen seviyesinde azalmaya neden olduğuna dikkat çekerek, “İstanbul Boğazı’ndaki plankton oluşumlarının bu ay sonuna kadar bitmesi gerekiyor. Bu yılki plankton yayılım alanı geçmiş yıllara göre çok büyük bir alanı kapladı. Geçmişte İğneada, Kilyos arasında yayılım gösteren turkuaz plankton artışı, bu yıl Sinop açıklarından İğneada’ya kadar uzandı. Bu gibi durumlarda denize girilebilir. Turkuaz planktonların insan sağlığına olumsuz etkileri olmaz. Ortaya çıkan renk değişiminin deprem veya doğal afetlerle de ilgisi bulunmuyor” diye konuştu.
‘Kuşlar için sıkıntılı’
İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meriç Albay ise söz konusu turkuaz renkli fitoplankton türü hakkında şunları söyledi:
“Boğaz’a turkuaz rengi veren ‘Emiliania Huxleyi’ fitoplanktonudur. Bu tür Marmara Denizi’nde gördüğümüz ‘Red-Tide’ planktonlarından farklıdır. Kirlilik nedeniyle ortaya çıkmaz ve depremle hiçbir ilgisi yoktur. Bu yıl ‘Emiliania Huxleyi’ türünde aşırı çoğalma söz konusu. Sadece balıkla beslenen kuşlar, denizdeki renk değişiminden dolayı beslenme sorunu yaşayabilir. Boğaz’daki fitoplankton renk değişimi 20 metre derinliğe kadar iniyor.”