16.01.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Mert İnan-İstanbul
Tarihi Yarımada’daki 553 yıllık İshak Paşa Hamamı’nın durumu içler acısı. Çatı ve duvarları otla kaplanan eserdeki tahribat hamamı harabeye dönüştürmüş. Topkapı Sarayı’nın ana giriş kapısından Ahırkapı Meydanı’na inen Akbıyık Caddesi üzerinde yer alan tarihi yapılardan biri de İshak Paşa Hamamı. UNESCO’nun Dünya Mirası listesinde yer alan bölgedeki İshak Paşa Hamamı’nı görenler hayrete düşüyor. Bakımsızlık nedeniyle viraneye dönen eserin, hem çatı hem de duvarları otlarla kaplanmış.
Beton sıva yapılmış!
Camların olduğu bölümlerdeki tahribat ilk bakışta dikkat çekiyor. Kimi bölümleri paslanmış levhalarla kapatılan hamamın önünde çöp konteynırı yer alırken, yan kısmındaki duvar bölüm ise otoparka ait eşyaların konulduğu bir yer durumda. Kubbe kısmı ilgisizlik nedeniyle adeta küçük bir ormanı andıran tarihi hamamın bir bölümü de çimentoyla sıvanmış. Hamamın bitişiğinde bir otopark işletiliyor ve otoparkın levhası hamamda asılı.
Mimarlık Tarihçisi Prof.Dr.Afife Batur, “Fatih Sultan Mehmed ve II.Beyazıd’ın sadrazamı olan İnegöllü İshak Paşa’nın yaptırdığı anıtsal yapı 15. yüzyıl tiploji ve planını temsil ediyor. Kısmen taş ve tuğladan karışık teknik ile yer yer taş, tuğla almaşık örgülü duvarları olan yapı, 20 yüzyılda işlevini kaybederken, bir süre askeriyenin eski elbise deposu olarak kullanılıyor. Ancak söz konusu eser dönemin malzeme kullanım modeline verdiği referanslar ve kentsel dokuya anıtsal katkısı nedeniyle önem taşıyor. Özgünlüğünmü yitirmeyen yapılacak bir restorasyon hem yapıyı sağlamlaştırır, hem çevresini zenginleştirir” dedi.
Kamu satın alabilir
Restorasyon Uzmanı ve Mimarlık Tarihçisi Prof. Dr. Zeynep Ahunbay da İshak Paşa Hamamı’nın biran önce restorasyondan geçmesi gerektiğini belirterek; “Yapının deprem hasarlı olduğunu biliyorum. Şayet özel mülkiyet durumu varsa devletten veya vakıflardan yardım alınabilir. Hatta bu eserin kurtatırılması için gerekirse devlet vatandaştan mülkü satın alabilir. Maalesef ülke olarak tarihi eserlerimize yeterince sahip çıkmayı bilmiyoruz. Tarihi eser aynı zamanda dünya miras alanı içerisinde ve İstanbul’un en değerli yerinde bulunuyor. Tarihi yarımada içerisindeki eserlere en güzel şekilde bakılması gerekiyor” diye konuştu.