16.07.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
TÜRKER KARAPINAR
GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara
Aralarında emekli orgeneraller Özden Örnek, İbrahim Fırtına ve Çetin Doğan’ın da bulunduğu 361 sanıklı Balyoz davasının temyiz duruşması, Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nde başladı. Yargıtay’da ilk kez darbe suçunun yargılanıyor olması ve ilk kez Örnek ve Fırtına gibi eski kuvvet komutanlarının suçlanması nedeniyle tarihi öneme sahip duruşmada, ‘alfabetik sırayla savunma yapılması’ tartışması yaşandı. Avukatlar askerlerin yasal plan semineri kapsamında hareket ettiklerini bir darbe planlamasının söz konusu olmadığını savunurken konuyu 13 maddede özetledi.
Tarihi duruşma
Yargıtay, tarihindeki ilk darbe davası duruşmasını dün gerçekleştirdi. 09.00’da başlaması gereken duruşma, izdiham nedeniyle 09.30’da başladı. Tarihi yargılamayı yapan heyette, Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanı Ekrem Ertuğrul, üyeler Fikriye Şentürk, Hamza Yaman, Ahmet Toker ve Abdurrahman Kavun yer aldı. Savunma makamında Savcı Zülfikar Altınyüzük oturdu. Zaman zaman elektriklerin kesildiği duruşmada, Ertuğrul, duruşmaların perşembe gününe kadar 09.00-12.00 ile 13.30’dan sonra gün sonuna kadar devam edeceğini, savunmaların heyet tarafından not tutularak tespit edileceğini, duruşma düzenini bozanlara karşı yasal yaptırımların uygulanacağını, duruşmaların safahatının Yargıtay’ın internet sitesinden de izlenebileceğini söyledi. Ertuğrul, savunmaların, alfabetik sırayla sanık avukatlarının soyadına göre yapılacağını, bu karara karşı yapılacak itirazların dikkate alınmayacağını kaydetti.
‘Oturun yerinize’
Bu karar büyük tartışma yarattı. Karara göre, 1 numaralı sanık Doğan’ın avukatının 111. sırada savunma yapacağını belirten avukatlar itiraz etti. Ertuğrul, savunma sırasının öne alınması için dilekçe verdiğini hatırlatan Avukat Ali Rıza Dizdar’ı, “Oturun yerinize” diyerek, sert bir şekilde uyardı. Ertuğrul’un, “Burada kimsenin savunma hakkını kısıtlamayacağız, buna inanın” demesi ise salonda gülüşmelere neden oldu. Soyadı uygulamasına göre, 111. sırada savunmasını yapacak olan Çetin Dizdar’ın avukatı Celal Ülgen’in, “Savunmayı bölmüş durumdasınız” demesi ve “Avukatlara sesinizi yükseltemezsiniz” diye konuşması üzerine Ertuğrul, “Sizden talimat alacak değilim. Yerinize oturun” dedi.
Avukatların verilen arada 405 sayfalık ortak savunmayı ilk söz alan avukatın okuması konusunda anlaştığı ortaya çıktı.
Kitaplı savunma
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde aralarında emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına’nın da bulunduğu bir kısım sanıkların avukatı adına ilk sözü alan avukat Kazım Yiğit Akalın, “Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi Balyoz Davası Temyiz Dilekçesi” adıyla çıkarılan ve piyasada da satılan 409 sayfalık kitabı okumaya başladı. Akalın, kitabın 117’nci sayfasındaki Balyoz davası sırasında tanıkların dinlenmesi sırasında yapılan usule aykırı uygulamalar ile savunma hakkının kısıtlanması başlıklı bölüme kadar geldikten sonra duruşmaya bugün devam etmek üzere son verildi.
13 madde ile ‘neden darbe değil’ açıklaması
Akalın’ın ortak savunmada dile getirdiği bazı önemli başlıklar şöyle:
* 200’e yakın sanık 1. Ordu Komutanlığı’na hiç gitmemesine rağmen sanık oldu. Plan seminerine katılan 162 kişiden ise 51’i hakkında dava açılırken, 111 kişi tanık bile yapılmadı.
* Seminere katılmayan askerler, sadece olası bir darbe halindeki görevlendirmelerde ismi geçtiği gerekçesiyle mahkum oldu.
* Aynı görevlendirmelerde adı geçen siviller hakkında dava bile açılmadı.
* 2006’da üretilen dijital deliller, 2003’teki seminerin kanıtı sayıldı.
* Ak Parti hükümeti göreve gelmeden önce hazırlandığı iddia edilen delillerle, Ak Parti’ye darbe planlandığı iddia edildi.
* Mahkeme, mahkum ettiği sanıkları babalık ve kocalık hakkından mahrum etti. 3 kadın sanık da bu haktan mahrum edildi.
* Kanıtları Taraf gazetesi muhabiri Mehmet Baransu bavul içinde getirdi.
* Dijital verilerle sanıklar arasında bağ kurulamadı. İddia makamı hayali suç tarihini bir türlü netleştiremedi.
* Hâkimler ön yargılı hareket etti. Eksik soruşturma yapıldı. Tanıkların dinlenmesine gerek görülmedi, bilirkişi raporları dikkate alınmadı.
* Mahkeme, bilirkişi incelemesine bile gerek görmemesine, delillerin doğruluğundan emin olduğu hallerde, bilirkişi raporuyla zaten bağlı kalmayacağını gerekçe gösterdi.
* 2003’teki krokilerde yer alan sokak isimleri bu sokaklara resmi olarak 2007’den sonra verildi.
* Genelkurmay, kanıtların tamamının asılların kendisinde olduğunu doğrulamadı.
* Genelkurmay, davanın özünü oluşturan Balyoz Güvenlik Harekât Planı, Oraj ve Suga eylem planlarının elinde olmadığını bildirdi.
Kim ne ceza aldı?
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, Doğan, Fırtına ve Örnek’i 20 yıl, MHP Milletvekili emekli Korgeneral Engin Alan, Tümgeneral Gürbüz Kaya, emekli Orgeneral Ergin Saygun, eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Şükrü Sarıışık, Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, Orgeneral Bilgin Balanlı, emekli Albay Cemal Temizöz ve Tümgeneral Halil Helvacıoğlu’nun da aralarında bulunduğu 78 sanığı ise 18 yıl hapse mahkum etti. Tuğgeneral Bulut Ömer Mimiroğlu 15 yıl, 214 sanık ise 16 yıl hapisle cezalandırıldı. 34 sanık ise beraat etti.
Başsavcılık ‘onayın’ dedi
Yargıtay Başsavcılığı ise tebliğnamesinde, 67 sanık hakkındaki mahkumiyet kararlarının bozulmasını, 2 sanık hakkındaki mahkumiyet kararının düzelterek onanmasını, 35 sanık hakkında verilen beraat kararının onanmasını, 1 sanık hakkındaki beraat kararının ise bozulmasını istedi. Üst düzey komutanlara verilen bütün cezaların da onanmasını talep etti. 5 adımda askeri darbenin tanımlandığı tebliğnamede, Balyoz Planı’nda, icra kısmı hariç, bu hareketlerin 4’ünün gerçekleştirildiği kaydedildi.
NOTLAR
Olağanüstü önlem alındı
* 361 sanıklı davanın temyiz duruşması için olağanüstü önlemler alındı. Başbakanlık’ın da bulunduğu Vekâletler Caddesi trafiğe kapatılırken, sanık yakınlarının kurduğu Vardiya Bizde Platformu, burada toplandı. Barikat kuran polis, kalabalığı Yargıtay’a yaklaştırmadı.
* Ellerinde Türk bayrakları bulunan, sarı fular takan ve arkasında balyoz resmi bulunan tişörtler giyen sanık yakınları, saatlerce burada bekledi. Zaman zaman sloganlar atan gruba, eski bakan Yaşar Okuyan destek verdi. Okuyan, ailelere yapılanları nezaketsizlik olarak değerlendirirken, “İnsanlar müebbetle yargılanıyor. Aileler haklı olarak endişeleniyorlar. Bu görüntü Türkiye’ye yakışmıyor” diye konuştu.
* Yargıtay girişine, avukat isimlerinin bulunduğu liste konuldu. Bu listede ismi bulunmayan avukatlar duruşmaya alınmadı.
* Basın mensupları salona, özel barkodlu kartlarla girebildi. Kartı olmayanlar salona alınmadı. Salonda 120 kişilik avukat bölümü doldu. 40 kadar gazeteci duruşmayı izlerken, sanık yakınlarına 80 koltuk kaldı. Her sanığın bir yakınının duruşmayı izlemesine izin verilince bazı sanık yakınları ayakta kaldı.
* Duruşmayı CHP’li Emine Ülker Tarhan, Umut Oran ve Bülent Tezcan da izledi.
* CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, mahkemenin alfabetik sırayla savunma uygulamasını eleştirerek, “Anlaşılan o ki mahkeme açısından savunma bütünlüğünün bir önemi yok. Şöyle bir algı çıkıyor; ‘Biz kararımızı verdik, siz ne söylerseniz söyleyin, bu karar değişmeyecek’. Herkesin beklentisi şuydu; ‘En azından yüksek mahkeme aşamasında hukuk, adalet gerçekleşir mi?’ Yargıtay heyeti bir ön yargıyla başlıyormuş gibi bir izlenim verdi” dedi.
* Salon içine çok sayıda bilgisayar ekranı yerleştirildi. Ekranlardan, ses ve görüntü kaydedilmesi ve nakledilmesinin yasak olduğu, ses ve görüntü alanların 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılacağı yazıları yer aldı.
* Ses ve görüntü kaydedilmesini önlemek amacıyla avukatlar, basın mensupları ve sanık yakınlarını yaklaşık 40 kadar Yargıtay görevlisi duruşma boyunca ayakta bekledi. Duruşma sürerken görevliler, su ihtiyacını karşılamak için su da dağıttı.
* Duruşmayı, Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı sivil polisler de izledi. Bazı TEM’cilerin ceketlerinin altında tabanca olduğu görüldü.