‘Şule Çet gibi mi olayım?’

Songül Bora (24), 2015 yılında Ataşehir’de yaşadığı apartmanın yedinci katından balkondan düştü. Altı ay yoğun bakımda kalan genç kadın, aylar sonra kendine geldiğinde düşmediğini, birlikte yaşadığı Müjdat Çevik’in arkadaşı İsrafil Köksal tarafından balkondan aşağıya atıldığını iddia etti. Kayıtlara intihar girişimi olarak geçen olayla ilgili Bora’nın dört yıl süren hukuk mücadelesi sonuç verdi. Zanlılar, “tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan tutuksuz yargılanmaya başladı. Zanlıların tutuksuz yargılanmasına isyan eden ve tekerlekli sandalyeye mahkûm olan Bora yaşadıklarını Milliyet’e anlattı:

“Müjdat Çevik’le 1.5 yıldır birlikteydik. Olaydan bir gün önce Müjdat, bana hayatında başka bir kadın olduğunu ve o kadının hamile olduğunu söyledi. Ben ayrılmak isteyince tartışma çıktı. O sırada İsrafil Köksal da yanımızdaydı. Beni eve kilitleyip gittiler. Ablamı aradım. Bir süre sonra Müjdat ve İsrafil eve geldi. Zarar vereceklerini düşünerek kapıyı kilitlemiştim, o kilidi kırarak içeri girdiler. Yine tartışma çıktı. O sırada ablam geldi. Müjdat, ablamla konuşacaklarını söyleyip onu dışarı çıkardı. Ben de balkona çıkmıştım. O sırada İsrafil beni sırtımdan aşağıya itti. Gözümü açtığımda hastanedeydim. Ben ikinci kadın olmayı kabul etmediğim için planlı bir şekilde yaptılar her şeyi.”

Songül Bora, arkadaşımız Çiğdem Yılmaz’a açıklamalarda bulundu.

‘Dikkate alınmadı’

“Altı ay yaşam mücadelesi verdim. Olayın kayıtlara intihar girişimi olarak geçtiğini öğrendim. Gözlerimi açıp kendime geldiğimde durumu anlatıp şikâyetçi oldum ama şikâyetim dikkate alınmadı. Dosyam karakolda bekletilmiş, bilinçli olarak sümen altı yapılmış. Bir yıl adliyeye gönderilmemiş. Dört yıl ikisinin yargılanması için hukuk mücadelesi verdiğim. İkisi de ‘tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanmaya başlandı. Ama maalesef tutuksuz yargılanıyorlar. Benim en büyük şansım 35 metreden düşüp hayatta kalmam. Bu adamların ceza alması için Şule Çet gibi ölmem mi gerekiyordu? Artık adaletin bana da uğramasını ve sesimin duyulmasını istiyorum. Şu anda ikisine karşı koruma kararı aldırdım, yarım bıraktıkları işi bitirmelerini bekleyemezdim.”

‘İntihar süsü verilmiş’

Bora’nın avukatı Cesim Parlak ise dosyayla ilgili gerekli araştırmaların yapılmadığını belirterek şöyle dedi: “4 yıl mücadele ettik, en nihayetinde Ağır Ceza Mahkemesi’nin önünde artık ‘öldürmeye teşebbüs’ten iki sanık var. Savcı da intihar vakası şeklinde meseleye yaklaşmış. Sadece Songül Bora’nın olay günü tartıştığı iki kişinin ifadesi alınmış ve olay yerinde herhangi bir inceleme yapılmamış. Bu sanıklar tarafından da intihar süsü verilmiş. Müvekkilim kendine gelip ifade verdikten sonra da yine gerekli incelemeler yapılmamış. Adli Tıp Kurumu da düşme olayının başkası tarafından atılma mı, yoksa atlama mı yani intihar mı olduğuna dair bir araştırma yapmamış. Eksik incelemeyi yapan bütün kamu görevlilerinin soruşturmaya tabi tutulmasını istiyoruz. Sanıklar da tutuklu yargılanmalı, davanın aydınlanması için önemli.”