12.03.2024 - 16:28 | Son Güncellenme:
Gizem KARADAĞ-Emirhan YÜZÜGÜLDÜ/ANKARA (DHA)-
Yeniden Refah Partisi’nin Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkan adayı Suat Kılıç, “Yeniden Refah Partisi bu seçime katılan bir siyasi parti olarak aday profiliyle ve proje performansıyla birden fazla partinin tabanından oy alıyor. Yeniden Refah Partisi AK Parti’den ziyade Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) adayından oy alıyor. Bu artan oylarda CHP'ye oy veren yani Sayın Yavaş'a oy veren CHP seçmeni demiyorum, Sayın Yavaş'ın sağdan gelen seçmeninden de biz Ankara'da ciddi manada oy alıyoruz” dedi.
Yeniden Refah Partisi’nin ABB adayı Suat Kılıç, yerel seçim çalışmaları kapsamında Hamamönü’nde bulunan Seçim Koordinasyon Merkezi’nde (SKM) açıklamalarda bulundu. Suat Kılıç, 30 gündür Ankara’da sahada çalışmalarını sürdürdüklerini söyleyerek, “Tespit ettiğim üç temel problem var. Belki on binlerce insanla birebir iletişim sağladık. Gündemdeki bir numaralı problem geçim darlığı. Hayat pahalılığı, enflasyon ve özellikle mutfak enflasyonu, gıda enflasyonu. Bunu takip eden, ikinci sıradaki en önemli sorun emekli maaşları ve genç işsizliği. Emekliler maaşlarından çok şikayetçi, en düşük emekli maaşı 10 bin lira ama maalesef ‘bu 10 bin lirayla kirayı mı ödesek, faturalarımı ödesek mutfak ihtiyaçlarını mı karşılasak? Hayatın olağan akışında gerekli olan diğer ihtiyaçlarımızı mı karşılasak’ sorusuna emeklilerimiz cevap bulmakta zorlanıyor. Yine genç işsizliği dediğim konu şu; parklarda, kahvelerde, caddelerde, sokaklarda haddinden fazla sayıda genç insanımız var. Ve bu gençlerin önemli bir kısmı cebinde diploması olan gençler, diploması var, eğitimini almış, üniversite okumuş tahsilini yapmış ama mesleği olmadığından dolayı işsiz ve yakın gelecekte iş bulabileceğine dair bir umudu da yok. KPSS'den de umudu yok. Adam kayırmacılıktan yana da şikâyeti var. ‘Torpil, dayısı olan işe girer’ gibi yaklaşımlar almış başını gitmiş. Yani tamamen özellikle kamuya, devlete, KPSS puanıyla oluşan sıralamaya göre alım yapıldığına dair bile ikna etmek, inandırabilmek mümkün değil. Kaldı ki gençlerin ifade ettiği şu, ‘KPSS'de 90-95 civarında puan almadığınız sürece KPSS üzerinden de atanma şansınız yok” diye konuştu.
‘BUGÜN İTİBARIYLA HÜKÜMET ELİYLE, DEVLET ELİYLE ACİL BİR ŞEYLER YAPILMASI LAZIM’
Suat Kılıç, en önemli problemler arasında Ankara’daki kira fiyatları olduğunu ifade ederek, “Maalesef bu konuda alınan kararlar, inisiyatifler hiçbir işe yaramamış. Belki işe yaradı ama vatandaşın cebine hitap eder duruma gelmedi kira fiyatları. 15 bin liradan aşağıya 2+1 daire bulmak mümkün değil. Kira fiyatından emekli de yakınıyor. Evlenecek olan da yakınıyor. Mevcut işi gücü olan da yakınıyor. Çift maaşı yani karı ve koca ikisi birlikte çalışanlar da yakınıyor. Çoluk çocuk sayısı fazlaysa 3+1’e geçmesi lazım. 20-25 bin lira gibi kiralar Ankara'da mevzubahis. Bilinen TOKİ konutlarında bile 15 bin liranın altında Ankara'nın herhangi bir mahallesinde konut bulabilmek maalesef mümkün değil. Dolayısıyla seçime gidilirken kimin ne kadar oy alacağının bir önemi yok. Yeter ki bu sorunlar çözülebilsin. Enflasyon ateşini ivedi söndürmek lazım. Emekli maaşlarıyla ilgili mutlaka ama mutlaka bir şeyler yapmak lazım. Ramazan geldi önümüz bayram. 3 bin lira bayram ikramiyesi verilecek ama emekli hem rakamdan memnun değil hem zaten var olan açıklarını 3 bin lirayla kapamasının mümkün olmadığını beyan ediyor. Ne yapılır bilemiyorum ama belediye olarak yapacaklarımızı biliyorum. Ama şu an bugün itibarıyla hükümet eliyle, devlet eliyle acil bir şeyler yapılması lazım. Tespitlerimiz bu” dedi.
‘100 İLÇE İSTEDİYSE BU BEYAN EDİLMELİDİR’
Suat Kılıç, AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala’nın ittifak görüşmeleri açıklamalarına ilişkin şunları söyledi:
“İttifak görüşmelerini Yeniden Refah Partisi adına yürüten arkadaşlarımızla temas sağladım. 100 ilçe konusunun hiçbir şekilde söz konusu olmadığını ifade ettiler. Ben de kendilerine bu konuda açıklama yapmalarının uygun olacağını söyledim. 100 ilçe istenmediği halde neden ‘100 ilçe istendi’ şeklinde bir açıklama yapıldı? Bunu anlamak mümkün değil. Efkan Bey heyetler arası görüşmelerde yer alan Yeniden Refah Partili isimlerle yakın diyalog geliştiren bir parti yöneticisi. Dolayısıyla arkadaşlarımız 100 ilçe istediyse bu beyan edilmelidir. Ama bizim arkadaşlarımıza ben sorduğumda ‘hayır biz 100 ilçe istemedik’ şeklinde ifadelerini ortaya koydular. Kamuoyuna da yansıdığı şekilde, ilk görüşmede 2 büyükşehir, 2 il, 35 de ilçe olabileceğine dair bir görüş alışverişi aramızda oldu ama sonraki görüşmelerde zaten 2 büyükşehir, 2 il veya 35 ilçe telaffuzu söz konusu edilmedi. İstanbul'da 2 ilçe, Ankara'da 2 ilçe şeklinde Yeniden Refah Partisi'nin talebinin minimuma indirgendiğini arkadaşlarımız ifade ettiler. Yeniden Refah Partisi adına görüşmelere katılan arkadaşların beyanı budur. Bunu da şu şekilde beyan ettik dediler. Hani madem bir ittifaka giriyoruz. ‘Pazarlık yapmalıyız, şu kadar almalıyız, bu kadar vermeliyiz’ şeklinde değil ama ‘kendi tabanımızı sandığa götürebilmek ve ittifak yönünde oy kullandırabilmek için böyle bir ihtiyaç söz konusu’ diye ifade ettiler ama nihayetinde ittifak görüşmeleri tabii ki başarıyla sonuçlanmadı, başarısızlıkla sonuçlandı. Bu süreç geride kaldığına göre dönüp dönüp hani ittifak sürecini konuşmakta biz doğrusu kendi payımıza bir fayda görmüyoruz.”
‘KALP KIRMANIN, GÖNÜL KIRMANIN BİR GEREĞİ YOK’
Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü; “Yeniden Refah Partisi genel seçimde milletvekili listesini verdi. Kendi listesiyle milletvekili yarışına katıldı ama Cumhurbaşkanı adayı olarak genel başkanımız Cumhurbaşkanı adaylığına yönelik açıklamasını yaptığı halde Yeniden Refah Partisi kendi genel başkanını geri çekerek, AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ı destekleme yönünde bir karar aldı. Dolayısıyla bunlar da daha yeni yaşanan gelişmeler, 14-28 Mayıs’ta yaşanan gelişmeler. İki parti arasında bu kadar yakın takvimde Türkiye'nin bekasıyla doğrudan ilgili bu kadar önemli kritik bir süreçte Sayın Cumhurbaşkanı'nın seçimi yönünde böylesi bir iş birliği varken bugün geriye dönük kırıcı, incitici beyanlarda bulunmaktan kaçınmakta yarar var diye düşünüyorum. Çünkü camialar birbirine yakın camialar ve birbirini seven insanlar var. Dolayısıyla kalp kırmanın, gönül kırmanın bir gereği yok. Kimseye bir faydası da yok diye düşünüyorum.”
‘ANKARA'DA CİDDİ MANADA OY ALIYORUZ’
Kılıç, Ankara’daki oy oranları ile ilgili de, “Ankara'da benim gözlemlediğim mesela AK Parti'den ziyade Cumhuriyet Halk Partisi adayından oy aldığımızı gözlemliyorum. Ankara'da vatandaşı ziyaret ederken de bu kendini çok net ortaya koyuyor. Ayrıca ‘geçen seçimde Sayın Yavaş'a oy vermiştim, bu seçimde tercihim sizsiniz’ diyen birçok insanla karşılaşıyorum. Yani bir parti sadece bir partiden oy almıyor. Yeniden Refah Partisi bu seçime katılan bir siyasi parti olarak aday profiliyle ve proje performansıyla birden fazla partinin tabanından oy alıyor. Yeniden Refah Partisi AK Parti'den ziyade Cumhuriyet Halk Partisi adayından oy alıyor. Bu niye? CHP adayı Sayın Yavaş'ın zaten aldığı oyların önemli bir kısmı sağ seçmen profilinden aldığı oylar. Bu oyların tamamı Sayın Yavaş'ın Cumhuriyet Halk Partisi tabanından aldığı oylar değil. Bir önceki seçimde kerhen mecburen kendini Sayın Yavaş'a oy vermek mecburiyetinde hisseden seçmenin bir bölümü artık pişman, verdiği oydan rahatsız. Geride kalan 5 yılda Ankara'da hiçbir şey yapılmadığını görüyor ve ‘zaten CHP'li değilim, o yüzden CHP'nin adayına oy vermek mecburiyetinde de değilim’ diyerek tercih değiştiriyor. Evet Yeniden Refah Partisi'nin oyları artıyor. Ama bu artan oylarda CHP'ye oy veren yani Sayın Yavaş'a oy veren CHP seçmeni demiyorum, Sayın Yavaş'ın sağdan gelen seçmeninden de biz Ankara'da ciddi manada oy alıyoruz. Sayın Yavaş'a oy verenlerin AK Parti adayına oy vermesi imkânsız olduğundan dolayı arada Yeniden Refah Partisi aday profili ve adayın projeleri de etkili olmak kaydıyla Yeniden Refah Partisi yeni bir tercih oldu. Bunu görüyorum, bunu ifade ediyorum” dedi.