15.03.2024 - 06:39 | Son Güncellenme:
ÇİĞDEM YILMAZ
ÇİĞDEM YILMAZ- İstanbul’da 2004 yılında işlenen cinayetin zanlısı Serhat Aslan, adaletten kaçan ve yıllarca gündemi işgal eden isimlerden biriydi. Cinayetten birkaç yıl sonra İngiltere’de görüntülenen Aslan’ın zaman aşımı süresi dolunca Türkiye’ye döndüğü, hatta geçtiğimiz yaz evlendiği ortaya çıktı.
İstanbul Yeşilköy’de 2004 yılında 19 yaşındaki Burak Şengöçen bıçaklanarak öldürüldü. Cinayetin bir numaralı zanlısı Serhat Aslan ise kayıplara karıştı. Serhat Aslan hakkında kasten öldürme suçundan 30 yıla kadar, üç arkadaşı hakkında da 10 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Ancak cinayet zanlısı çoktan yurt dışına kaçmıştı. Hakkında “kırmızı bülten” çıkarıldı ancak buna rağmen yıllarca yakalanmadı. Ailenin adalet arayışı sonuç vermedi ve dosya 2020 yılında zaman aşımına uğradı.
Aslan ve eşinin üç farklı fotoğrafının yer aldığı haberde şu ifadelere yer verilmişti:
“Bozcaada başta olmak üzere bölgeye önemli yatırımlar yapan Aslan Ailesi, görkemli bir düğün töreni ile oğulları Serhat Aslan’ı evlendirdi. Güzeller güzeli Sevim Turan ile yaşamını birleştiren Serhat Aslan’ı sevenleri yalnız bırakmadı. Düğün töreni Çanakkaleli siyasetçiler başta olmak üzere iş dünyasının da bir araya gelmesine vesile oldu. Nikâhı Bozcaada Belediye Başkanı Hakan Can kıydı. Nikâhın ardından çift, bol bol dans etti. Adalılar, bu düğün için ‘siyasileri birleştiren, yılın düğünü’ unvanını taktılar.”
‘UMURLARINDA DEĞİL’
Aslan’ın Türkiye’ye döndükten sonra evlendiğini Milliyet aracılığıyla öğrenen Burak Şengöçen’in babası Murat Şengöçen ise şu yorumu yaptı: “Hiç şaşırmadım. Öyle bir babası vardı ki, güle oynaya oğluna düğün yapmıştır. Gülmüştür, oynamıştır, kahkahasını da atmıştır. Bense 20 yıldır evlat acısı yaşıyorum, acım geçmedi ve ölene kadar da bu acı benimle. Bu nasıl bir adalet anlamış değil. Benim oğlum mezarda ve oğlumu öldüren bu kişi bir gün olsun bile tutuklanmadı. Düğün yapıp hayatına devam ediyor. Size soruyorum, bunu hangi vicdan kabul eder?”
2011 yılında Aslan’ın Londra Büyükelçiliği’nde evlendiği iddiası da gündeme gelmişti.
HUKUKÇULAR ZAMAN AŞIMINA KARŞI
‘Kamu vicdanını rahatsız eder’
Hukukçular, cinayet gibi bir suçta “zaman aşımı” olmasına tepki gösteriyor, devletin cezalandırma yetkisinden vazgeçmemesi gerektiğini belirtiyor.
Prof. Dr. Hasan Sınar: Bu şahıs için geçmişte iade uygulanabilirdi. Ama şu zaman aşımına uğramışsa cezai anlamada yapacak bir şey yok. Ben bir hukukçu olarak, zaman aşımını doğru bulmuyorum, tümden karşıyım. 100 yıl geçse bile devlet, cezalandırma yetkisinden vazgeçmemeli.
Avukat Dr. Rezan Epözdemir: Hukuken ve filen kabul edilebilir bir yaklaşım değildir, kamu vicdanını da rahatsız eder. Bu tür kamu vicdanını rahatsız eden suçlar bakımından dava zaman aşımı sürelerinin artırılması gerekir. İnsanlık suçlarında zaman aşımı söz konusu değil, işkence bu kapsamda kabul ediliyor ancak kasten öldürme bu kapsamda kabul edilmiyor. Belki böyle bir yasal düzenleme yapılabilir.