05.07.2021 - 11:13 | Son Güncellenme:
DHA
İstanbul'un fethinin sembolleri arasında yer alan tarihi surlar, dünyanın en uzun tarihi eserleri arasında yer alıyor. Surlara bitişik, günümüzde birçoğu yıkılmış, çatlamış durumda, çoğunluğu kare planlı ve 25 metre yüksekliğinde 96 burç bulunuyor. Yedikule Narlıkapı'da bulunan burcun son hali tepkiye neden oldu. 1164 yılından günümüze ulaşan burcun üzerinde yer alan ve kitabe ise bakımsızlıktan düşecek durumda. Üzerinde '1164 senesinde, 'Romalıların İsa sever kralı, hükümdarı ve imparatoru Manuel Komnenos tarafından restore edildi' yazan kitabe her an düşebilir.
'BUGÜNE GELMESİ TARİHİ AÇIDAN DA KAYDA DEĞER BİR ÖNEME SAHİPTİR'
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, burçların tarihi önemine dikkat çekerek, "Bu burçların yüksekliği ortalama 25 metredir ve İstanbul'a Marmara Denizi'nden bakanlar için ayrı bir güzellik katarlar. Dolayısıyla bu surları koruma, Türklerin bütün kesimlerinin üzerinde bir yükümlülüktür. Burada bir bilgilendirme tabelasının bulunması ve mümkün olduğunca bir restorasyon, restitüsyon çalışmasının yapılması gerektiği kanaatindeyim. Manuel Komnenos'un 1164 yılında tamir edip kitabesini astırdığı bu sur ayrıca önemlidir. İstanbul'un Latinlerin işgalinden 40 yıl önce bu kitabe buraya asılmıştır. Dolayısıyla bugüne gelmesi tarihi açıdan da kayda değer bir öneme sahiptir" şeklinde konuştu.
'KİTABENİN ACİLEN KORUMA ALTINA ALINMASI LAZIM'
Burcun üzerinde bulunan kitabenin acil bir şekilde koruma altına alınması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Kızıltoprak, "Acilen kitabenin koruma altına alınması ve onun yere düşmesini engelleyecek bir çalışmanın yapılması gerekiyor. Sonrada bir bilgilendirme tabelasının asılmalıdır. Buradaki çevre düzeninin, peyzaj düzeninin bu tarihi eseri ve bölgedeki arkeolojik değerleri koruyacak bir anlayışla ve titizlikle düzenlenmesi gerektiği düşüncesindeyim. Ama hemen yapılması gereken kanaatimce kitabenin koruma altına alınmasıdır ve bulunduğu yerde sağlamlaştırılacak bir çalışma yapılmasıdır. İstanbul bir deprem bölgesi. Her an bir sarsıntıda, artçıda şiddeti ne olursa olsun o kitabe düşecek ve parçalanacak bir izlenim bırakıyor insana" ifadelerini kullandı.
'RESTORE EDİLMİŞ OLSA HEM İÇ HEM DIŞ TURİZM İÇİN ÖNEMLİ BİR GÜZERGAH OLUŞTURUR'
Surların restore edilerek turizme kazandırılması gerektiğini söyleyen Kızıltoprak, "Bu surlar restore edilmiş olsa hem iç hem dış turizm için önemli bir güzergah oluşturur. Kitabeyi görüyoruz. Kitabe daha belirgin olarak görülür. Aynı zamanda buraya asılacak bilgilendirme tabelaları insanların olabildiğince ilgisini çeker. Böylelikle hem bir gezinti yeri olur hem de söz konusu mekanların toplum nezninde koruma bilinci geliştirilmiş olur. Ayrıca turizm amacı dışında bir gezinti yeri de olabilir. Başka kültürel amaçlı etkinlikler içinde kullanılabilir. Temennimiz ilgililerin bir an önce bu soruna el atmasıdır" diye konuştu.
İBB'nin yaptığı açıklamada ise, "Deniz surları röleve, restitüsyon ve restorasyon projeleri, geçmiş dönemde hazırlanmamış. Proje hazırlıklarına başladık. Koruma Kurulu tarafından onaylanması halinde restorasyon uygulamasına başlayacağız" denildi.