TBMM Başkanı Şentop'tan 'Sinan Oğan'ın oyları kime gider?' sorusuna yanıt
16.05.2023 - 16:07 | Son Güncellenme:
TBMM Başkanı Şentop, 'Cumhurbaşkanı seçimi ikinci turunda Sinan Oğan'ın oyları kime gider?' sorusuna yanıt verdi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, CNN Türk yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
'İkinci turda nasıl bir süreç yaşayacağız?' sorusuna yanıt veren TBMM Başkanı Şentop, 'Seçime yönelik gündem işlerken bir tarafta Türkiye’nin kurumları görevlerini devam ettiriyor. Cumhurbaşkanımızın görevi, TBMM’nin de görevi devam ediyor. Yeni seçilen Meclis göreve başlayana kadar, yemin yapıldığı tarihte oluyor, mevcut Meclis’in görevi devam ediyor. Bu arada görüşülecek işler var.' dedi.
MECLİS İKİNCİ TUR ÖNCESİ TOPLANIR MI?
CNN Türk Ankara Temsilcisi Dicle Canova'ya konuşan Şentop'un açıklamalarından satır başları şöyle; Yüksek Seçim Kurulu’nun sonuçları ilanına bağlı. İkinci tur 28’inde yapılacak. Benim kanaatim önceki takvimlere de baktığımızda bir iki gün oynamalar olmuş, bu şekilde süreç devam ederse herhalde Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra toplanır diye tahmin ediyorum.
YSK’nın illerden gelecek tutanaklar, itirazlar, YSK’nın nihai değerlendirmesi ve ilanı takvim dahilinde seçimlerden aşağı yukarı bir 15 gün gibi zaman sonrasında Meclis toplanır. Haziran başına kalmaz, tahminim 29-30 Mayıs olabilir.
MEVCUT KABİNE ÜYELERİ MİLLETVEKİLİ SEÇİLDİ, YENİ BİR KABİNE YOK. BAKANLIĞA DEVAM EDECEKLER, HEM BAKANLIK HEM MİLLETVEKİLİ Mİ OLACAKLAR, NASIL OLACAK?
Başkanlık sistemlerinde bir kişinin uhtesinde hem yasama hem yürütme görevi birleşmez. O prensibin yansıması olarak Bakan olarak atananın milletvekilliği sona erer diye bir hüküm anayasada yer alıyor.
Burada görev bakımından bir birleşme söz konusudur. Mesela yargı mensubu, yürütmede göreve getirildi. Bakan yardımcısı var hakimlerden ama statüsü hakim. Burada sıfat hem yargı hem yürütmede var ama göre yargı görevini ifa etmiyor sadece yürütme görevini ifa ediyor. Dolayısıyla burada bakarken benim gördüğüm değerlendirmelerde hukukçu arkadaşlarımızın yanıldığı şu. Milletvekili sıfatını kazanmak ayrı, görevini yürütmek ayrı.
YSK’nın kararı var 2007’de. Milletvekili statüsünün kazanılması başka konu. Parlamento üyesi olarak yasama görevi ifa etmek başka bir konu.
Hem yasama hem yürütme görevini ifa etmesi mümkün değil. Bakan olunca başlar başlamaz görevi ifa etme gerektiği için düşüyor. Yasamada milletvekili seçildin parlamento üyesi olarak görev yapma imkanı henüz yok, ne zaman başlıyor? Yeminle başlıyor. Seçilmiş olan bakan arkadaşlar yemin ettiği zaman ancak yasama görevini yerine getirebilirler. O döneme kadar burada sıfat birleşmesi mühim değil.
Bu benim şahsi, teknik olarak hukuki görüşüm. Cumhurbaşkanının bir değişiklik yapma imkanı vardır. Hukuken durum böyle.
15 PARTİLİ MECLİS TABLOSU ÇIKTI, DEVA, SAADET, HÜDA PAR’DAN LİSTELERDEN GELEN İSİMLER VAR. PARTİLERE DÖNÜŞ NE ZAMAN OLUR?
Yemin konusu yasama görevi ile ilgili işlemler bakımından işlemlerdir. Parlamentoda kanun teklif etmek, komisyon oluşması vs gibi hususlarda. Bir partiden istifa edip başka partiye geçmek gibi hususlarda şart yok.
Türkiye şu anda kuşatılmaya çalışıyor. Savaş dolayısıyla bölgesel ve küresel aktör olması engellenmek isteniyor. Güneyimizde bir terör devleti oluşturulmak isteniyor. Temel mesele bu. Türkiye’nin sınır ötesi kabiliyetlerinin kısıtlanması, orada bir terör devleti oluşumuna sessiz kalması arzu ediliyor. Şimdi parlamentoda oluşan tablo sınır ötesi bir harekat gerektiği zaman tezkere çıkarabilecek bir tablo oluştu. Tezkereyi Meclis’e gönderebilecek bir Cumhurbaşkanı lazım. O da sayın Cumhurbaşkanımız, bugüne kadarki tutumu itibarıyla.
SİNAN OĞAN'IN OYLARI KİME GİDER?
Sinan Bey’in durumu ile ilgili en çok oy alan iki aday kanun gereği 2’nci tura kalmış oluyor. Burada seçmenlerin tavrı belirleyici olacak. Sinan Oğan’a verilmiş oylar ağırlıklı olarak milliyetçi hassasiyetle vatan, bayrak endişesi ile, terör örgütlerine karşı bir tutumla verilmiş oylardır. Oyların bu hassasiyetle aşağı yukarı kime, nereye gideceği belli.
Profili belli. Baktığımızda hiçbir seçmen bakımından filan yere işaret edildiğinde 'seçmen gider' demek yine milletimizin, seçmenimizin durumuyla, aklıyla, kararıyla endişe duymak olur. Herkes kendi değerlendirmesiyle tercihini yapmıştır. Hiç kimse şuraya gidin, 'buraya gidin' denecek şekilde değil, milletimiz bağımsız kararını verecektir. Ama bu tabloya baktığımızda neleri öncelediğini, nelerin öncelikli olduğunu o seçmen bakımından bakabiliyoruz, tahmin edebiliyoruz.
Hiçbir seçmen bakımından falan yere işaret edildiğinde seçmen gider demek milletimizin, seçmenimizin durumu ile aklı ile endişe duymak ve onu hafife almak olur. Herkes kendi değerlendirmesine göre tercihini yapmıştır. Milletimiz bağımsız, kararını verecektir.
SİNAN OĞAN İLE GÖRÜŞÜLÜR MÜ?
Bilemiyorum, mutlaka görüşmeler olabilir.
SEÇMENLERDE REHAVET OLUR GİBİ ENDİŞELER OLABİLİYOR. SİZ NE DİYORSUNUZ?
Sandığa gidip gitmemek tercihtir. Burada tabloda Türkiye birinci turda Cumhurbaşkanı seçememiştir. İkinci turda seçilmesi gerekiyor. Böyle bir tabloda ve sayın Cumhurbaşkanımızın açık ara önde olması dikkate alındığında milletimizin karar verip Cumhurbaşkanımızı yüzde 50’nin üzerinde seçeceği kanaatindeyim. Seçmen kendi üzerine düşeni her seçimde yapmıştır.
KILIÇDAROĞLU 'BURADAYIM' DİYEREK NEDEN MASAYA VURDU?
Ben videoyu çok tuhaf karşıladım. Masadayım diyor buradayım diyor. Daha önce geliyorum demişti. Geliyorum dediği yer Cumhurbaşkanı makamı buradayım deyince sanki gelmiyorum yerimdeyim. Vurduğu masa CHP Genel Başkanlığı masası. Buradan kalkmıyorum anladım ben ilk dinlediğimde.
Normal olan birinci tura girmiş ikinci tura girmiş bir aday söz konusu. Çekilmesini kimsenin beklemeyeceğini düşünüyorum.
Kılıçdaroğlu’nun aldığı oylar tırnak içinde koalisyon oyları. Cumhur İttifakı içerisinde de bir ittifak vardı bu ittifak Cumhurbaşkanı adayını destekliyor.
Yürütme ile ilgili bir pazarlık yok Cumhur İttifakı’nda. Yasama süreci, parlamento ile ilgili ortak listesi var. Millet İttifakında sadece parlamentoda ittifak yok yürütme ile ilgili de ittifak var. Cumhurbaşkanı yardımcıları ilan edildi, bunu değerlendirdiğinizde Cumhur İttifakı içerisinde şu parti var değerlendirmesi, parlamento ile ilgili bir ittifak o. Yürütme ile ilgili bir ittifak değil.
İlk hedef Millet İttifakı’nın kendilerinin güçlendirilmiş parlamenter sistem diye ifade ettikleri literatürde olmayan parlamenter sisteme dönüş iddiasıydı.
Anadolu Ajansı manipülasyon yapıyor iddialarında bulunduklarında Anka Ajansı’nın Anadolu Ajansına yakın olduğunu bazı açıklamalarda gördüm. Önce seçim sürecini doğru yönetebilmek önemli, bilgi akışı bakımından önemli.
Seçmen bilgileri elimizde, YSK’dan çok şey biliyoruz diye bir iddiada bulunmuştu Kılıçdaroğlu, seçmen bilgilerini YSK veriyor. Onların sorunu şu bu verileri işleyip yürütecek bir sistemi kendi parti teşkilatları içerisinde kuramıyorlar.
Ben bakıyorum ki sanki yüzyılın buluşu ile karşılaşmış bir hava içerisinde. Bakıyorsunuz bir saat içerisinde sistemleri çalışmaz hale geliyor. Sonuçları buradan alacaksınız diye ilan ettikleri sistemi açamadılar.
YSK’yı karalıyorsunuz, karaladığınız bilgiler doğruymuş kendi genel başkan yardımcınızı görevden alıyorsunuz bunlar hoş değil.
MİLLET İTTİFAKI İKİNCİ TUR SONRASI DAĞILIR MI?
Değerlendirmek erken, benim işim değil ama bir araya geldiler, yurt dışından yabancı dergiler destek verdiler. The Economist kampanyalar yürüttü gelebildikleri nokta HDP desteği ile birlikte alabildikleri bu.
Milletimiz Cumhurbaşkanına destek verdiğini ortaya koymuştur. Öbür taraftan Kılıçdaroğlu’na ortaya atmış olduğu iddialara rağmen destek vermediğini göstermiş oldu.
40 civarında vekili toplamı yüzde 2’yi bulmayan siyasi partilere vermiş oldu. Toplam milletvekili sayısı 2018’e göre gerilemiş oldu.
Önce siyaset yapıyorsak seçmenin oyuna talipsek bir kere milletin değerleri ile sorununuz olmayacak. Biz kendi mahallemizin oyunu alırız bize yeter diyorsanız onda diyeceğim bir şey yok.
Seçim öncesi Kılıçdaroğlu barışalım diye şeyler dileg etirdi. İnsanımız bu samimiyete inanmadı.
AK PARTİ NASIL BİR YOL İZLEYECEK?
2018 sonucunu hatırlıyoruz yüzde 51’in üzerindeydi Cumhurbaşkanımızın aldığı oy. Bu yüzde 48 üzerinde kişi oy vermemiş demektir. Oy vermeyenler üzerinden gidersek o zaman Kılıçdaroğlu’nu istemeyenler yüzde 55.1. İstemeyen çok daha fazla olmuş oluyor. Bunun üzerinden gitmek yanlış.
Bence geriye dönüp baktığımızda yüzyıllık siyasi tarihimizin en olağanüstü dönemini yaşadık. Kuzeyimizde bir savaş var. Arkasından tahıl başta olmak üzere emtia fiyatlarındaki artışlar, enerji ile ilgili sıkıntılar bu bir tarafı.
Türkiye’nin bunun ayrıca yaşamış olduğu sıkıntılar, Avrupa ve ABD ile beraber bir tavır var. Buna karşı da Türkiye direniyor.
Türkiye’nin demografisi değişti, anket firmalarının da başta denekler skalası olmak üzere kendi kullandıkları yöntemleri değerlendirmeleri lazım. Türkiye’de seçim öncesi kurulan birçok anket şirketleri var.
Türkiye’de uzun yıllardır kesintisiz olarak anket yapan bazı firmalar vardı o firmalar da sayın Muharrem İnce’nin çekilmesini sağlamak üzere arka arkaya iki gün içerisinde anket yayınladılar. Kılıçdaroğlu’nun çok az kalmış Muharrem İnce çekilirse yüzde 50’yi geçecek şeklinde. Çünkü 7 gün önce yaptıkları ankette açıklamalarda böyle bir tablo yoktu. 7 gün içerisinde Kılıçdaroğlu’nu 4-5 puan artıracak bir tablo yoktu. Bunu sayın İnce’nin çekilmesini sağlamak için yaptılar.
MECLİS BAŞKANLIĞI’NI DEVREDECEKSİNİZ, EN YAŞLI ÜYE SIFATIYLA DEVLET BAHÇELİ, ONA MI DEVREDECEKSİNİZ?
Onu bilmek mümkün değil. Kural öyle ama kural her zaman o şekilde uygulanmamış. Kendi takdirindedir. Sayın Baykal en yaşlı üyeydi yapamayacağını ifade etmişti.
