25.05.2024 - 11:04 | Son Güncellenme:
Aliekber METE-Muhammet BAYRAM/ANKARA (DHA)
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde 'Ülkü Ocakları İl Başkanları Eğitim Programı Toplantısı'na katıldı. Bahçeli, toplantı öncesi Ülkücü Şehitler Anıtı'nı ziyaret etti.
Bahçeli, Kuran-ı Kerim tilaveti okunması ve dua edilmesi ardından anıta karanfil bıraktı.
Toplantının açılışında konuşan Bahçeli, Ülkü Ocakları'nın son dönemde haksız ve hayasız suçlamalara maruz kaldığını söyleyerek, "Eğer varlığınızdan birileri ürküyorsa, fitne, fesat okları devamlı üzerinize geliyorsa, baskı ve kuşatma altına alınmak isteniyorsanız, biliniz ki yolunuz doğru, önünüz açıktır. Yeter ki birlik ve bütünlüğünüzü zaafa uğratmayınız. Yeter ki duruşunuzdan ve dirayetinizden taviz vermeyiniz. Ülkü Ocakları kurulduğu ilk günden bu yana pek çok haksız ve hayasız suçlamaya maruz kaldı. Türklük gurur ve şuuruna, İslam ahlak ve faziletine diş bileyen, cephe açan, husumet duyan ne kadar grup, oluşum ve müfteris emel sahibi varsa karalama yarışına girdi. Ülkü Ocakları'nda yetişmiş birisi olarak elbette her şeyin tanığıyım. Ancak unutulan bir gerçeği hatırlatmak da bir dava görevimdir. Ülkü Ocakları, Türk milletinin aşılamayacak hisarı, yıkılamayacak kale duvarı, teslim alınamayacak kahramanlık timsalidir. Esasen karanlık hedefin odağında, Ülkü Ocakları’ndan ziyade Türklük ve Türk milleti yer almaktadır. İşgal ve ihanetin tedavülü ve tezahürü maksadıyla yol temizliği yapmak için kollarını sıvayan iç ve dış mihrakları her mevzide karşılayan, alayının uykularını kaçıran, hatta çılgına çeviren Ülkü Ocakları’dır" ifadelerini kullandı.
'İTHAMLARIN HEPSİ AYAĞIMIZIN ALTINDADIR'
Bahçeli, bazı kesimlerin partisinin yumuşak karnını kolladığını vurgulayarak, "Derelerin sığ yerlerinde balık avına çıkan pelikan kuşları gibi, buldukları leşin etrafında kanat çırpan akbabalar gibi, çevremizde pusu kuranlar, sipere yatanlar, akıllarınca zaaf anımızı ve yumuşak karnımızı kollayanlar hüsrana uğramaya mahkum olacaktır. Ülkü Ocakları'nı kötülemek için kuyruğa girenlere, suç örgütü muamelesi yapanlara, kutlu varlığına gölge düşürmek için çırpınanlara baktığımızda, hepsinin amaç ve arayışını görüyoruz. Küresel ve bölgesel krizleri Türkiye’ye ihraç etmek için yanıp tutuşanların önünde iman ve irade duvarı gibi yükselen, şer odakları şaşkına döndüren Ülkü Ocakları ve Milliyetçi Hareket Partisi’yle ilgili estirilen isnat ve ithamların hepsi ayağımızın altındadır. Gelişmeler karşısında ölçüsüz ve öfkeli olmaya gerek yoktur. Akıl, azim, ahlak, anlayış ve sabırla millete hizmet yegane hedefimizdir. Nihayetinde Milliyetçi-Ülkücü Hareket, Cumhur İttifakı’yla birlikte Türk milletinin muazzez umutlarını omuzunda taşımaktadır" diye konuştu.
'MİLLİYETÇİ ÜLKÜCÜ HAREKETİN VEREMEYECEĞİ HESAP YOKTUR'
Tek münakaşa konularının fikir ve kalem münakaşası olması gerektiğine işaret eden Bahçeli, "Temennim, bilgiye dayalı yorumla, mensubiyete dayalı sadakat ve sevgiyle, üretkenliğe dayalı katılımla Cumhuriyet’in yeni yüzyılına sizlerin de destek vermenizdir. Hiçbir zorluk sizleri durdurmamalıdır. Tehdit ne derece büyük, tehlike ne kadar yakın, engeller nasıl olursa olsun taşıdığımız milli sorumluluk şuuru, heyecanlarımızı ve öfkemizi bastırmak durumundadır. Sorunlardan ve suçlamalardan yılmamak, tuzaklardan ve karanlık oyunlardan uzak ve uyanık durmak lazımdır. Hiç kimse bizlere adalet ve hukuk hatırlatması yapacak kadar dürüst, dengeli, tutarlı ve samimi bir maziye ve mizaca sahibi değildir. Zira Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in veremeyeceği hiçbir hesap da yoktur. Bize sözde doğruluk dersi vermeye cüret edenler önce kendilerine bakmalıdır. Bize ikide bir parmak sallayanlar haddini ve hududunu bilmek mecburiyetindedir" dedi.
Bahçeli, adalet ne diyorsa bağlı ve saygılı olduklarını söyleyerek, "6-8 Ekim olayları münasebetiyle 37 kişiyi katleden teröristleri alkışlayıp pervasızca destek açıklaması yapanların sosyal medya yalanlarından ve sokak ağzından istifadeyle müfterilik yapması ahlaklı ve edepli bir tutum değildir. Türk devlet geleneğinde zulmün yeri olmadığı, 'Zor kapıdan girince, töre bacadan çıkar' tabiri ile anlatılmıştır. Bir başka sözde devlet hayatında zulmün küfürden beter olduğu ifadesi de şöyledir, 'Melik inkar ve küfürle ayakta kalabilirse de zulümle ayakta kalamaz.' Ne Milliyetçi Hareket Partisi ne de Ülkü Ocakları onun bunun kum torbası olamaz. Aksine tevessül edip teşne olanların alınlarını karışlamak, akıllarını başlarından almak, boş kafalarına da külah geçirmek bizim için çocuk oyuncağıdır" ifadelerini kullandı.
ASGARİ ÜCRET AÇIKLAMASI
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Asgari ücretle muhatap olan insanların refah seviyesini yükseltmek, bu ülkede yaşayan her insan asli görev olması lazım. Onun için buna benzer teklifler geldiği zaman biz gerekli katkıları sağlarız" dedi. (İHA)
'SOKAK HAYVANLARI TEHLİKESİ CİDDİ BOYUTLARA ULAŞTI'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, öğle yemeğinde gazetecilerle bir araya geldi. Soruları yanıtlayan Bahçeli, sokak hayvanları ile ilgili tartışmalara ilişkin, "Sokak hayvanları ile alakalı çok önemli tartışmalar başladı. Farklı farklı düşünenler de var; ama buna bir çözüm üretebilmek için bir ağız birliği de var. Zannediyorum Meclis'te veya hükümet nezdinde konu ele alınacak. Belediyeler üzerinde de tasarruflar sağlanacak. Buna da bir son verilecek herhalde. Çünkü çok tehlikeli boyutlara ulaştı. Önerilen şekli tam bilmiyorum. Uyutulunca nasıl uyutulacak? Ne kadar uyutulacak? Kim uyutacak? Sınırı ne kadar? Bunları bilen yok. Hayvanların sevgisi üzerinden çok aşırı derecede yorum yapanlar, şimdi sokak hayvanlarından şikayet etmeye başladı. Demek ki hudutsuz, sınırsız sevgi, bir şeye yaramıyor. Ben televizyonlardaki tartışmaları dinliyorum. Türkiye ikiye bölünmüş vaziyette, ağırlık kazanan şey ise köpeklerin uyutulması mevzusu. Türkiye'nin neresine giderseniz gidiniz, öğlen sıcaklığında mutlaka uyurlar, herkes de görür. Tartışma çok farklı konulara gidiyor. Türkiye ve dünyada çok şeyler oluyor. İnsanlar açlıkla, işsizlikle, kimsesizlikle, birçok olayla karşı karşıya geliyor. İnsanları sevmekten uzak kalanların hayvanları sevmeye yönelmeleri acaba insanları sevmekteki güçlükten mi kaynaklanıyor? Onu da bilmek lazım" ifadelerini kullandı.
'DEM'DEN KORKMA İŞARETİDİR'
Bahçeli, grup toplantısında CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e yönelttiği 4 soruya, Özel'in verdiği cevap için, "Sorudan kaçmanın ifadesi. Bizim sorularımıza cevap vereceği yerde başka türlü konulara çekmesi, cevaptan kaçma veya DEM'den korkma işaretidir" dedi.
AK Parti grubunun Meclis Başkanlığı'na sunduğu, 'Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nde yer alan emekli komutanların katıldıkları televizyon yayınları öncesi Türk Silahlı Kuvvetleri'ni bilgilendirmesine yönelik maddeye değinen Bahçeli, "Uzun yola giderken, bir levha gördüm. Boş bir arazi, üzerinde bir tekne var; 'Sınırlı sorunlu yapı kooperatifi.' Fikirleri savunurken sınırlı, sorumlu olmak lazım. Her gün her şeyi, her yerde konuşmak doğru değil. Silahlı Kuvvetler'de uzun yıllar hizmet yapmış insanların, yaşadıklarını siyasi kalıp içerisinde yoruma katması doğru değil. Eğer yüksek bir tecrübe varsa, bu tecrübeyi mücadeleyi veren insanlara aktarmak daha sağlıklı. Mücadeleye yardımcı olmak lazım" diye konuştu.
'BU KADAR UZUN SÜRE TÜRKİYE DÜŞMANLIĞI DOĞRU DEĞİL'
Bahçeli, İran'dan Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin kaza yapan helikopterinin Türkiye'ye ait Akıncı İHA tarafından bulunmadığı yönündeki açıklamaya ilişkin, "Türkiye'nin bildiğini İran'dan öğrenecek değiliz. Türkiye bir hizmet sunmuştur, orada da sonuç almıştır. İftihar etmek lazım. Başkaları üzerinden, Türkiye'yi sorgulamaya, hükümeti yetersiz görmek veya mücadele veren insanları yok farz etmek doğru yaklaşımlar değil. Bu kadar da uzun süre Türkiye düşmanlığı da doğru değil. İnsanların sağlığını da bozar" dedi.
'MANSUR BEY, YAVAŞ YAVAŞ İLERLİYOR'
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesinde düzenlediği mitinge ilişkin konuşan Bahçeli, "Bu Mansur Yavaş'ın bileceği iş. Yavaş yavaş ilerliyor. Yıllar öncesinde Beypazarı'nda MHP'nin belediye başkanıydı. Daha sonra MHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı oldu. Şimdi bir yerlerde, Beypazarı'na gitmek yerine Pınarbaşı'na gidiyorsa; şimdi en çok kullanılan sık tabir var, 'Siyasi' diyorlar ya, siyaseten gitmiş yani. Her tarafa gidebilir. Bazı küçük yaşta çocuklar var. Onlar olayın üzerinde duruyor. Ardından geliyor, 'Nasıl yaklaşalım efendim' diyor. Ben her zaman onlara derim ki, 'ürkütmeden yaklaşalım'" ifadelerini kullandı.
'NE YAPACAKTIK, ÇİÇEK Mİ TOPLAYACAKTIK'
Ülkü Ocakları'nın geçmişten bu yana saldırılara uğradığını kaydeden Bahçeli, Ocaklar'ın Türkiye için var olması gereken bir kuruluş olduğunu belirtti. Bahçeli, "Şimdi televizyonlara çıkmışlar, kendi dönemindeki gençliklerin, ne tür hata yaptıklarına dair, hiçbir ifade kullanmadan Ülkü Ocakları'yla ilgili konuşmaya başlıyorlar. Bu doğru bir şey değil. Bana göre, bu sözün başlangıcı bunlardır. Şimdi bir cümle sarf edeceğim. Bu cümleyi iyi değerlendirmeniz lazım, saptırmaya da gerek yok. 'İşgal de bir, boykot da bir' sözü, Türkiye'deki gençlik hareketlerini çok aşırı boyutlara taşımıştır. Bu cümlenin sahibini, bu cümleyle beraber olanları, onların yetiştirdiklerini, Türkiye'yi yönetme kabiliyetini dikkate alıp, hareket noktası neresiymiş oradan bir başlamak lazım. Boykot da bir, işgal de bir. Sosyal demokratlar, boykotu tercih ettiler, sokakta gezdiler. Devrimciler, kaba kuvveti temsil ettiler, işgalde bulundular. O zaman boykotla işgali yapanlar kimler? Bunlar bunu yaptıktan sonra ne yapacaktık biz, çiçek mi toplayacaktık?" diye konuştu.