10.07.2023 - 12:51 | Son Güncellenme:
Mikail BIYIKLI-Özgür KUMANOVALI/ İSTANBUL (DHA)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Vilnius'ta 10-12 Temmuz'da düzenlenecek olan NATO Zirvesine katılmak üzere Litvanya'ya gitmeden önce Atatürk Havalimanı Devlet Konukevinde açıklamalarda bulundu. Erdoğan, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"NATO UKRAYNA KONSEYİNİN İLK TOPLANTISINI DA BU VESİLEYLE TERTİPLEYECEĞİZ"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yarın başlayacak NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'ne katılmak üzere birazdan Vilnius'a hareket edeceğiz. Zirvemizi Ukrayna'daki savaşın küresel istikrarı ve güvenliğe yönelik menfi tesirinin arttığı bir dönemde yapıyoruz. Bu kritik zamanda NATO coğrafyasının savunması ve güvenliği hakkında görüş telakkisinde bulunacak önemli kararlara imza atacağız. İttifakın caydırıcılık ve savunma yapılanmasını tahkim etmek, Ukrayna başta olmak üzere ortakları desteklemek üzere Madrid Zirvesi'nde aldığımız kararları gözden geçireceğiz. NATO'nun ve müttefiklerin Ukrayna'ya desteğinin bir göstergesi olarak ihdas edilen NATO Ukrayna Konseyinin İlk toplantısını da bu vesileyle tertipleyeceğiz. Savaşın en kısa sürede adil ve kalıcı bir barışla sona erdirilmesinin Ukrayna'nın NATO'ya üyelik sürecini daha da kolaylaştıracağına inanıyoruz. Madrid'de ittifakın savunma planlarının güncellenmesini kararlaştırmış ve bunların Vilnius zirvesinde onaylanmasını öngörmüştük. Bu süreçte işi yokuşa sürme çabalarına rağmen her zaman olduğu gibi ittifak dayanışmasıyla hareket ettik. Milli üste NATO'nun terörizmle mücadele konusundaki gayretlerinde yeni bir safhaya geçilmesi amacıyla yürütülen çalışmaları değerlendireceğiz. Zirvenin önemli sonuçlarından bir diğeri ise asgari yüzde 2 savunma harcaması taahhütünün yenilenmesi olacaktır. Tabii bir taraftan savunma harcamalarının arttırılması konuşulurken diğer taraftan kısıtlamalarla frene basıldığını da görüyoruz. Bazı müttefiklerimizin haksız yere ülkemize uyguladıkları kısıtlama ve engellemeler bizi sınırlandırıyor. 2019 savunma harcamalarında neredeyse yüzde iki seviyesinin gören ülkemiz bu alanda şu an yüzde bir virgül otuzlara geriledi. Zirvede Türkiye'ye yönelik yaptırım ve kısıtlama uygulayan müttefiklere bu yanlıştan süratle dönmeleri çağrımızı tekrarlayacağım" dedi.
"İSVEÇ KONUSUNDA İSE SÜREÇ DEVAM EDİYOR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir diğer gündem maddemiz ise NATO'nun genişlemesidir. Türkiye NATO'nun açık kapı politikasını hep desteklemiş bir ülkedir. Makedonya sadece isim meselesinden dolayı tam 16 yıl boyunca kapıda bekletilirken bu politikaya verdiğimiz desteği her fırsatta ifade ettik. İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyelik başvuruları konusunda geçtiğimiz yıl Madrid'de imzaladığımız üçlü mutabakatla bir yol haritası hazırlandı. Finlandiya taahhütleri gereğince hareket ederek. Nisan ayında ittifaka resmen üye oldu. İsveç konusunda ise süreç devam ediyor. İlgili kurumlarımız işli muhataplarıyla temaslarını şeffaf ve iyi niyetli bir yaklaşımla sürdürüyor. Ben de bu akşam sayın genel sekreter ve İsveç başbakanıyla güçlü bir toplantı gerçekleştireceğim. İsveç'in NATO'ya üyelik sürecinin ilerleyebilmesi üçlü Mutabakatta kayıtlı hususların yerine getirilmesine bağlıdır. Türkiye olarak terör örgütleriyle ve uzantılarıyla ayrım gözetilmeden mücadele edilmesi gerektiğini söylemekten neredeyse dilimizde tüy bitti. Bu vesileyle dün Pençe Kilit Harekat Bölgesinde şehit düşen kahraman mehmetçiklerimiz Hasan Taş ve Furkan Günergök'e Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Rabbimden şehitlerimizin yakınlarına ve silah arkadaşlarına başsağlığı diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun. Askerimizi, polisimizi, sivil vatandaşlarımızı şehit verdiğimiz bir durumda kimse bizden taviz ve anlayış göstermemizi beklememelidir. Biz bize verilen ve altına imza atılan tüm sözlerin tutulmasını istiyoruz. Ve bu konularda kararlılığımız daimdir" diye konuştu.
"ÖNCE GELİN TÜRKİYE'NİN AVRUPA BİRLİĞİ'NDE ÖNÜNÜ AÇIN"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "NATO misyon ve harekatlarına en çok katkı veren ilk beş müttefikten biri olarak üzerine düşeni fazlasıyla yapıyor. Karada, denizde, havada, ileri teknolojilerden yararlanarak ittifaka ciddi kuvvet ve yetenekler sağlıyoruz. NATO'nun da sınırları olan Güney hudut bölgelerimizde ve ötesinde terörle mücadelemiz devam ediyor. Kitlesel düzensiz göç hareketlerinin önlenmesinde ve idaresinde küresel ölçekte kritik roller üstleniyoruz. Tehditlerin arttığı bir dönemde müttefiklerimizle birlikte ittifaka verdiğimiz önemi teyit edeceğiz. Zirve marşında bazı devlet ve hükümet başkanlarıyla ikili temaslarda bulunacağım. Litvanya ziyaretimin ülkemiz ittifakımız ve bölgemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Tabii bu vesileyle bir gerçeğin de altını özellikle çizmek istiyorum. O da şudur, Şu an 50 yılı aşkın zamandır Avrupa Birliği kapısında bekletilen bir Türkiye var. Ve şu anda NATO üyesi ülkelerin hemen hemen tamamı Avrupa Birliği üyesidir. Türkiye'yi Avrupa Birliği kapısında 50 yılı aşkın zamandır bekleten bu ülkelere buradan sesleniyorum. Ama aynı zamanda Vilnius'da da sesleneceğim. Önce gelin Türkiye'nin Avrupa Birliği'nde önünü açın ondan sonra biz de Finlandiya ile ilgili nasıl onun önünü açtıysak, İsveç'in de önünü açalım. Bu konuda dün akşam sayın Biden'a da bu ifadeleri kullandım. Ve Vilnius'da bu açıklamayı yapmak durumundayım. Çünkü ben de şuna inanıyorum. Milletimin bizden beklentisi var. Milletimizin bizden beklentisini de artık daha kaldıramayız 50 yılı aştı. Biz Türkiye'yiz. Biz bir çat kapı ülkesi değiliz. Bunun bilinmesi lazım. Zirvede yapacağım görüşmelerde devlet ve hükümet başkanlarıyla bu temasları yaparken bunları da ifade edeceğim. Litvanya ziyaretimin ülkemiz, ittifakımız ve bölgemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bu düşüncelerle sizlere veda etmeden önce hafta sonu Karadeniz bölgemizde yaşanan şiddetli yağışlardan ve sellerden olumsuz etkilenen vatandaşlarımıza ve yine orada da şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum" diye konuştu.
"UKRAYNA BU KONUDA BİZ ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPMAYA HAZIRIZ DİYOR"
Gazetecilerin 17 Temmuz'da bitecek olan tahıl koridoru antlaşmasının uzatılmasıyla ilgili sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sayın Putin'in önümüzdeki ay bir ziyaret gerçekleştirmesini bekliyoruz. Türkiye ziyareti gerçekleşirse tabi bunu yüzde yüz görüşeceğiz bu konuyu ele alacağız. Ukrayna bu konuda 'biz üzerimize düşeni yapmaya hazırız' diyor. Sayın Putin'le yapacağımız görüşmede de ben Sayın Putin'den farklı bir şey beklemiyorum. İnanıyorum ki sayın Putin de bugüne kadar nasıl bir duruş sergilediyse bundan sonra da aynı duruşu sergileyecektir. Telefon diplomasisi noktasında da arkadaşlarım bu konuları enine boyuna görüşüyorlar" diye cevap verdi.
"NİHAİ KARAR TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ'NDEDİR"
İsveç'in NATO üyeliği ile ilgili tutumunun sorulması üzerine Erdoğan, "Şimdi değerli arkadaşlar, biliyorsunuz bu işte nihai karar Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi bu kararı vermedikten sonra burada herhangi bir adım atmak mümkün değil. Bakın F-16'lar konusunda hep bizim önümüze neyi getiriyorlar? Diyorlar ki kongreden geçmesi lazım. Onların kongresi varsa bizimde Türkiye Büyük Millet Meclisimiz var. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne geçmedikten sonra biz 'ben dedim oldu' diyemeyiz" şeklinde cevap verdi.
ABD'nin F-16 konusunda tutumunu değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biden 'Ben elimden gelen bütün imkanı seferber ediyorum' diyor. Bizden de aynısını istiyor. Biz de kendisine dedik ki yani bizim olay da sizinki çok çok farklı. Siz de bizle teröre karşı her zaman ne diyoruz bizim sert bir duruşumuz, terörle mücadelede dünyada başta DEAŞ olmak üzere bu mücadeleyi sürdürürken burada da Finlandiya'ya bakın bu konuda teröre bulaşmadığı için biz Finlandiya konusunu parlamentomuza getirdik. Ve parlamentomuz da bu noktada bu işin önünü açtı ve işi bitirdik. Fakat F-16 meselesi böyle değil. Biz söyledik. F-16 konusunda biz sizlerle NATO müttefiki olan iki ülke olan burada atacağımız adımlarla tüm NATO düşmanlarına karşı kendimizi güçlü kılacağız. Bizim size yapmış olduğumuz ödemeler var. F-35'te yaptığımız ödeme 1 milyar 450 milyon dolar. Daha bu ödemenin karşılığını alamadık. Bunları konuştuk. Tabii şimdi Vilnius'te bizim bir dar kapsamlı görüşmemiz olacak. Kendisiyle bunları görüşeceğiz. Bu görüşmeyle birlikte de temenni ederim ki bu sıkıntıyı aşarız. Ve bunun da İsveç'le ilişkili hale getirilmesi bizi ayrıca üzmektedir. Bu farklı bir şeydir. Bunları kendilerine tekrar ifade edeceğiz. Temenni ederim ki sonu hayır olur" ifadelerini kullandı.