GündemSon dakika haberler: İşte Türkiye'de cuma namazı kılınan tek cami

Son dakika haberler: İşte Türkiye'de cuma namazı kılınan tek cami

27.03.2020 - 12:56 | Son Güncellenme:

Gelen bir son dakika haberine göre, Beştepe Millet Camisi'nde, cemaatin din görevlilerinden oluştuğu cuma namazını Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş kıldırdı.

Cuma hutbesini irat eden Erbaş, giderek artan salgın tehlikesi  sebebiyle ülke genelinde cuma namazlarının kılınamadığını hatırlattı.

Haberin Devamı

Erbaş, "İslam medeniyetinin en önemli coğrafyalarından olan cennet  vatanımızda, İslam toplumunun şiarlarından biri olan cuma namazı ibadetinin devam  etmesi ve namaza gidemediği için milletimizin yaşadığı üzüntünün bir nebze  giderilebilmesi adına salgın tehlikesi bitinceye kadar Türkiye'de sadece bir  yerde, şu an içinde bulunduğumuz Millet Camisi'nde Başkanlığımız tarafından  belirlenen çok az sayıda cemaatimizle cuma namazı eda edilecektir." dedi.

Hutbesinde, salgın sebebiyle hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet,  yakınlarına sabır, tedavi görenlere de şifa dileyen Erbaş, şunları söyledi:

"Bizi zorluklar karşısında diri tutan en büyük gücümüz imanımızdır.  İmanı bize lütfeden Rabbimiz, varlıkta ve yoklukta, bollukta ve darlıkta, farklı  sıkıntılar karşısında nasıl davranacağımızı bize öğretmiştir. Akıp giden hayatın,  acısıyla tatlısıyla bir imtihan olduğunu bize haber vermiştir. Bu

Haberin Devamı

imtihan  karşısında kulluk şuuruna, tedbir ve sorumluluğa, sabır ve metanete, dua ve  tevekküle sarılmamızı istemiştir."

Kendisi ve çevresindekiler hakkında sorumluluk bilinciyle davranmak,  mümince bir tavrın gereği olduğuna işaret eden Erbaş, "Yeni tip corona virüs  ortaya çıktığı andan itibaren devletimiz, bizlerin sağlığını korumak için olanca  gayretiyle çalışmaktadır. Bu süreçte her birimize de ayrı ayrı görev ve  sorumluluklar düşmektedir. Zira hepimiz hem kendi hayatımızı hem de  sevdiklerimizin hayatını korumakla mükellefiz. Allah'ın en büyük nimetlerinden  biri olan sağlığımızı muhafaza etmekle yükümlüyüz." ifadelerini kullandı.

"YETKİLİLERİN UYARILARINA RİAYET ETMEK GÖREVİMİZ"

Erbaş, salgın karşısında en önemli görevlerden birinin yetkili  mercilerin uyarılarına riayet etmek olduğunu da vurguladı.

Vatandaşlardan hem hastalığa yakalanmamak hem de hastalığın  yayılmasını önlemek için gayret göstermelerini isteyen Erbaş, özellikle yaşlılar  ve kronik hastalığı bulunanlara karşı duyarlı olunmasını istedi.

Salgına karşı tedbirli olunmasını talep eden Erbaş, şöyle devam etti:

"Özensizliğimiz ve dikkatsizliğimiz yüzünden toplum sağlığını  tehlikeye atmak, mümine yakışan bir tutum olamaz. Sorumluluğumuzu ihmal ederek  kendimize ve başkalarına zarar vermek, büyük bir vebaldir, kul hakkı ihlalidir.  Oysa Peygamber Efendimiz, tedbirli olmayı, sorumluluk bilinciyle hareket etmeyi,  kul hakkını gözetmeyi emretmiştir. Bulaşıcı hastalığı bulunan bir kişiyle  musafaha etmeyerek onu geri gönderen  Allah Resulü, bizleri şöyle ikaz etmiştir;  'Bir yerde veba olduğunu duyarsanız oraya girmeyin, bulunduğunuz yerde veba  çıkarsa o bölgeden de ayrılmayın.' Peygamberimizin emri gayet açıktır, hastalık  taşıyan kişi, sağlam kişinin yanına gitmesin."

Haberin Devamı

Son dakika haberler: İşte Türkiyede cuma namazı kılınan tek cami

"HAVA, SU VE TOPRAĞIN KİRLETİLMESİ ZEMİN HAZIRLADI"

Erbaş, yaşanan sıkıntılarda insanoğlunun zaafları ve ihtiraslarının da  önemli rolünün bulunduğunu ifade ederek, "Havanın, suyun ve toprağın  kirletilmesi, fıtrata uygun, temiz ve helal olan şeylerden uzaklaşılması,  hastalıkların yaygınlaşmasına zemin hazırlamaktadır. Cenabı Hak tarafından  belirlenen sınırların çiğnenmesi, insanlığı felakete sürüklemektedir." diye  konuştu.

Haberin Devamı

Kur'an-ı Kerim'den ayetler okuyan Erbaş, Müslümanların dünyayla  ilişkisini emanet bilinci ve güzel ahlak çerçevesinde yeniden gözden geçirme  mecburiyetinde olduğunu söyledi.

Erbaş, içinde bulunulan zor günlerde feraset ve metanetli olunması  gerektiğini vurgulayarak, hutbesinde şunları aktardı:

"Çünkü mümin, sağduyulu, akıl ve mantık çerçevesinde hareket eden,  sabırlı insandır. Biliyoruz ki bu hayatta yaşadığımız her olay kulluğun  gereğidir. Karşılaştığımız her durum dünya imtihanının bir parçasıdır. Yüce  kitabımız Kur'an-ı Kerim, bunu şöyle anlatır, 'İnsanlar, denenip sınavdan  geçirilmeden, sadece 'İman ettik.' demekle bırakılacaklarını mı sanıyorlar?  Andolsun ki biz onlardan öncekileri de sınamıştık. Allah, elbette doğru olanları  ortaya çıkaracaktır, keza O, yalancıları da mutlaka ortaya çıkaracaktır.' Bir  diğer ayeti kerimede ise şöyle buyrulmaktadır, 'Andolsun ki sizi biraz korku ve  açlıkla, mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri  müjdele. Onlar, başlarına bir musibet geldiğinde, 'Doğrusu biz Allah'a aitiz ve  kuşkusuz O'na döneceğiz' derler.' Resulü Ekrem, dünya imtihanını sabır, tevekkül  ve metanetle karşılayan mümini şöyle müjdelemiştir. 'Müminin durumu ne hoştur.  Her hali kendisi için hayırlıdır. Bu durum yalnız mümine mahsustur. Başına  sevinecek bir hal geldiğinde şükreder, bu onun için hayır olur. Başına bir  sıkıntı geldiğinde sabreder, bu da onun için hayır olur.' O halde, mümin olarak  bizlere düşen, imtihan karşısında umutsuzluğa kapılmadan daima gayretli, sabırlı  ve dirençli olmaktır."

Haberin Devamı

Son dakika haberler: İşte Türkiyede cuma namazı kılınan tek cami

Son dakika haberler: İşte Türkiyede cuma namazı kılınan tek cami

"NİCE ZORLUKLARI BİRLİK VE BERABERLİKLE AŞTIK"

Allah'a sığınıp tevekkül etmenin Müslümanlara güç ve güven  aşılayacağını aktaran Ali Erbaş, "Tevekkül önce maddi ve manevi sebeplere  sarılmak, sonra da Allah'a dayanmaktır. Onun yardımına ve desteğine dair sonsuz  bir güven beslemektir.  Tevekkül ve dua, bizi teskin eder, maneviyatımızı canlı  tutar. Zorluklar karşısında metanetimizi artırır. Rabbimiz katındaki değerimizi  yüceltir." açıklamasını yaptı.

Kur'an-ı Kerim'den, "Duanız olmasa Allah size ne diye değer versin."  ayetini okuyan Erbaş, şunları kaydetti:

"Millet olarak nice zorlukları birlik, beraberlik, yardımlaşma ve  dayanışma ruhuyla aştık. Yaşadığımız bugünleri de tedbir ve tevekkülle, istişare  ve sağlam bilgiyle, sağduyu ve basiretle, sabır ve duayla atlatacağız inşallah.  Yeter ki sorumluluklarımızın bilincinde olalım. Tavsiyelere, kararlara ve  tedbirlere titizlikle uyalım. İyiliğimiz, sağlığımız ve güvenliğimiz için  özveriyle çalışan kardeşlerimizin işlerini zorlaştırmayalım. Birlik ve  beraberliğin bizi güçlü bir geleceğe taşıyacağı şu günlerde birbirimize karşı  daha hassas ve anlayışlı davranalım."

Çaresizlik üzerinden toplumu istismar etmek, fitne ve fesat tohumu  ekmek isteyenlere fırsat verilmemesini isteyen Erbaş şöyle devam etti.

"Kardeşlerim, evimizde geçirdiğimiz zamanı geçmişimizin muhasebesi ve  geleceğimizin Allah rızası doğrultusunda inşası için fırsata dönüştürelim.  Yuvamızdaki sevgi ve muhabbeti pekiştirmenin gayreti içinde olalım.  Çocuklarımızın eğitimini aksatmayalım. Onların bütün günlerini internet, sosyal  medya ve ekran karşısında boş meşgalelerle heba etmelerine göz yummayalım.  Akrabalarımıza, komşularımıza, çevremizdeki ihtiyaç sahiplerine gücümüz  nisbetinde iyilik ve yardımda bulunalım. Sabır ve namazımızla, ibadet ve  taatimizle, dua ve niyazımızla, tevbe ve istiğfarımızla Rabbimizin engin  rahmetine sığınalım."

Erbaş, hutbenin sonunda, milletin bu musibetten kurtulması için gece  gündüz demeden canla başla hizmet eden görevlilere başarı diledi ve "Ülkemizin,  İslam aleminin ve bütün insanlığın bu illetten tez zamanda kurtulmasını Cenab-ı  Hak'tan niyaz ediyorum." dedi.

Hutbeyi tamamlayan Erbaş, cuma namazını kıldırdı.

Din görevlilerinden oluşan cemaatin maske taktığı ve aralıklı olarak  saf tutulan namazda Diyanet İşleri'nden iki genel müdür ile Ankara Müftüsü Yusuf  Doğan ve ilçe müftüleri yer aldı.