12.08.2024 - 15:39 | Son Güncellenme:
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, TBMM'de Can Atalay için yapılacak olağanüstü oturuma ilişkin, "Meclis Başkanımızın bir çağrısı var. Bugün akşam ve yarın AK Parti olarak biz bu konuyu ele alacağız ve değerlendireceğiz. O değerlendirmenin neticesi olarak tutumumuzu paylaşacağım." dedi.
Çelik, parti genel merkezinde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın toplantının başlangıcında iç ve dış siyasi olaylara ilişkin ayrıntılı değerlendirme yaptığını belirten Çelik, Gazze konusunda gelinen noktayla ilgili temaslarından bahsettiğini aktardı.
Çelik, toplantıda AK Parti Dış İlişkiler Başkanlığı, Siyasi ve Hukuki İşler Başkanlığı, Çevre, Şehir ve Kültür Başkanlığı ile Gençlik Kolları Başkanlığının sunum yaptığını söyledi.
Herkesin birinci derece gündeminin Gazze'deki insanlık dışı acı tablo olduğunu dile getiren Çelik, insanların ölümden kaçmak için büyük bir göç dalgası halinde Gazze'den hareket etmesinin, burada ne kadar büyük bir yoksunluk ve yoksulluk yaşandığını gösterdiğini vurguladı.
Çelik, artık son bombalamalarda insanların cesetlerine dahi ulaşılamadığına dikkati çekerek, "İnsanlık tarihinin en soykırımcı hükümeti olarak Netanyahu Hükümeti muhakkak surette yargılanmalıdır." dedi.
Bugün Fransa, Almanya, İngiltere'nin Gazze'ye insani yardım erişiminin tam olarak açılması için çağrı yaptığını hatırlatan Çelik, şunları kaydetti:
"Bu çağrılar İslam dünyasından gelmiyor sadece, herhangi bir demokrasiye sahip bütün ülkelerin, Gazze konusunda hassasiyet sahibi bütün ülkelerin yaptığı çağrılar. Ama İsrail bu çağrıların hiçbirine uymuyor. Burada temel soru şudur, Fransa, Almanya, İngiltere, Birleşmiş Milletler bu çağrıyı yaparken, bu çağrılara olumlu karşılık vermeyen, hatta daha çok insan öldürme şeklinde karşılık veren İsrail'e karşı yaptırım ne olacaktır? Dikkat ederseniz ne zaman bir ateşkes iradesi uluslararası toplumda yükseliyor, o sırada bir suikast ya da bir saldırı gerçekleştiriyor İsrail. Bu, ateşkes iradesini sabote etmek için ortaya koyduğu bir tutum olarak geliyor. İsrail'in Dışişleri Bakanı, Hitler'in Dışişleri Bakanı Ribbentrop gibi davranmaya devam ediyor.
Bu Netanyahu şebekesi birbiriyle katliam ve ahlaksızlıkta yarışıyorlar. En son İsrail Maliye Bakanı çıktı 'Gazzelilerin açlığa terk edilmesinin İsrail'in hakkı olduğunu' savundu. Bunun karşısında Birleşmiş Milletlerden, Avrupa Birliği'nin Dış İlişkilerden Sorumlu Temsilcisinden, İngiliz Dişişleri Bakanından ağır ifadelerle cevap verildi, 'bu bir alçaklıktır, insanlık suçudur' diye. Ama gördüğünüz gibi tecavüzleri, insanların açlığa mahkum edilmesini savunan bir cinayet şebekesiyle karşı karşıyayız."
"AK PARTİ DÜNYA SİYASETİNDE BİR MARKA OLDU"
Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin şehit edilmesinin, barış çağrılarının yukarı çıktığı bir dönemde olduğuna dikkati çeken Çelik, "En son barış çağrıları yapılmışken, ABD Başkanı Joe Biden, Katar Emiri ve Mısır Cumhurbaşkanı tarafından üçlü bir deklarasyon yayınlanmışken İsrail'in buna cevabı bir okulu bombalamak şeklinde oldu." ifadelerini kullandı.
Çelik, Türkiye'nin Uluslararası Adalet Divanı'na soykırım konusunda İsrail aleyhine açılmış davaya taraf olduğunu anımsatarak, Uluslararası Adalet Divanı'ndaki davaya bütün devletlerin katılmasını arzu ettiklerini bildirdi.
14 Ağustos'ta tüm milleti AK Parti'nin 23. kuruluş yıl dönümünde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yapacağı konuşmayı dinlemeye davet eden Çelik, AK Parti'nin Türkiye'de büyük reformlar gerçekleştirmiş, büyük devrimlere imza atmış bir halk hareketi olarak doğduğunu söyledi.
Çelik, AK Parti'nin millet siyasetini devlet hayatına yansıtmış büyük bir siyasi yürüyüşün adı olduğunu ifade ederek, AK Parti'nin hem Türkiye'nin en büyük partisi hem de dünya siyasetinde bir marka olduğunu kaydetti.
Ömer Çelik, AK Parti'nin, reformlar, değişimler, dönüşümler, demokratik devrimler, Cumhuriyet'in demokrasiyle taçlanması, devlet hayatına millet odaklı siyasetin hakim olması, sivil siyasetin üstünlüğünün her türlü vesayet karşısında korunması ve Türkiye Yüzyılı hedefleri çerçevesinde daha ileriye yürünmesi için büyük bir yolculuğun, mücadelenin adı olduğunu belirtti.
14 AĞUSTOS ÇAĞRISI
Vesayetle, içeriden ve dışardan yapılan saldırılarla, bilinen ve bilinmeyen suikast girişimleriyle, sabotajlarla mücadele edilerek bugünlere gelindiğini anlatan Çelik, "Bundan sonrasında da inşallah Cumhurbaşkanı'mızın, Genel Başkanımızın liderliğinde bu hizmet, mücadele, bu değişim, dönüşüm, Türkiye'yi geleceğe taşıma iradesi yoluna devam edecektir. Çarşamba günü bütün milletimizi bekliyoruz." diye konuştu.
Çelik, Türkiye'nin bütün illerinde milletvekillerinin kutlamalara katılacağını ifade etti.
Hakkari'de 25 bin kişinin katılımıyla Cilo Festivali'nin gerçekleştirildiğini anımsatan Çelik, daha önce terörle anılan bölgelerin bugün festivallerle anıldığına dikkati çekti.
Çelik, bunun, bir kere daha Türkiye'deki huzuru, demokratik açıdan sağlanan güvenliği gösterdiğine işaret etti.
Gelecek dönemde gençlerle ilgili birçok faaliyet yapacaklarını belirten Çelik, yeni Anayasa çalışmaları bağlamında çalıştaylar düzenleyerek, vatandaşları ve uzmanları dinleyeceklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu yaz için vatandaşlarla buluşmak için AK Parti teşkilatlarına tam bir seferberlik talimatı verdiğini aktaran Çelik, "23'üncü yılımızı, her zaman 18 yaşındaki dinamizmiyle partimizin kutlayacağız. 20'nci, 23'üncü, 30'uncu yılı da olsa AK Parti her zaman 18 yaşında olmaya devam edecek." ifadelerini kullandı.
SORU-CEVAP
Erdoğan'ın CHP eski Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile görüşmek için aracı gönderdiği iddia edildi. Kılıçdaroğlu iddiayı yalanlamadı. Böyle bir görüşme planlandı mı?
"Sayın Cumhurbaşkanı'mız tarafından Sayın Kılıçdaroğlu'na gönderilmiş böyle bir mesaj yoktur. Bu bilgi, bu beyan doğru değildir. Sayın Cumhurbaşkanı'mız tarafından bu bahsedildiği şekilde bir mesaj gönderilmemiştir. Herhangi bir görüşme, buluşma, konuşma için herhangi bir mesaj iletilmemiştir. Bu mesele doğru değildir."
Bir gazetecinin, Türkmen cephesinin, Kerkük'te yakın zamanda seçilen Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) üyesi valiye tepki göstermesine yönelik değerlendirmesini sorması üzerine Çelik, şunları kaydetti:
"Başından beri Irak'ta biz kimsenin dışlanmadığı kapsayıcı bir politikadan yanayız. Burada KYB'nin fiili bir durum oluşturarak Türkmenleri dışlaması, diğer Arap grupları dışlaması, Kürdistan Demokrat Partisini (KDP) dışlaması gibi bir siyaset tarzının doğru olmadığını değerlendiriyoruz. Bu kapsayıcı bir politikaya ihtiyaç duyan Irak için hiçbir şekilde iyi değildir. Kerkük için de son derece yanlış bir yaklaşımıdır. Dolayısıyla her zaman ifade ettiğimiz şey şudur, Türkmenleri dışlayan bir yaklaşım yanlıştır. Diğer Arap grupları, KDP'yi ve diğerlerini dışlayan bir yaklaşım da yanlıştır. Biz, Türkmenlerin hakkının teslim edilmesi gerektiğini ifade ettiğimiz gibi, diğer Arap grupların, başka grupların da hakkının teslim edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu bahsettiğiniz seçim bu çerçeveye aykırı bir durum oluşturmuştur. Sadece KYB eksenli bir durum oluşturmuştur. Bu da Türkmenlerin dışlanması, Arap grupların dışlanması gibi bir tablo ortaya çıkarmıştır. Bu sağlıklı bir durum değildir ve kabul edilebilir bir durum değildir. Bunun tamamen kapsayıcı bir çerçeveye dönülmesi için hızla adım atılması gerektiğini değerlendiriyoruz. Yoksa başka başka sorunlarla karşı karşıya kalınır. Irak'ta bütün Iraklıları kapsayan modeller ancak çalışabilir, işleyebilir ve Irak'a hizmet edebilir. Onun dışındaki hiziplerin fiili alanlar, bir takım parçalar oluşturarak yaptığı, adım attığı adımlar kesinlikle yanlış sonuç doğuracaktır. Biz bu açıdan doğru bulmuyoruz."
"Muhalefet bu ay içerisinde Can Atalay nedeniyle olağanüstü toplantı talep etti. MHP'den oturuma katılmayacağı yönünde bir açıklama geldi. AK Parti oturuma katılacak mı?" sorusu üzerine Çelik şu yanıtı verdi;
"Meclis Başkanımızın bir çağrısı var. Bugün akşam ve yarın AK Parti olarak biz bu konuyu ele alacağız ve değerlendireceğiz. O değerlendirmenin neticesi olarak tutumumuzu sizle paylaşacağım. Olağanüstü Meclis oturumuna yönelik tutumumuzu belirleyeceğiz."