Sislerin içinde çıktı: Anadolu'nun gizemli efsanesi
08.09.2023 - 14:22 | Son Güncellenme:
Mehmet ÇINAR/ANTALYA (DHA) - İHA
Türkiye’de nesli tükenmek üzere olan Anadolu parsını arama çalışmaları sonuç verdi. Türkiye’de fotokapan ile 18 ilde yapılan çalışmalar sonucu Anadolu parsının görüntülendiği açıklandı. Anadolu parsının sisli havadaki yeni görüntülerini 'Anadolu'nun gizemli efsanesi bu kez sislerin içinden geldi' notuyla paylaştı.
DKMP Genel Müdürlüğü, Anadolu'da nesli tükendiği düşünülürken ilk kez 25 Ağustos 2019'da Batı Akdeniz'de görülen Anadolu parsı ile ilgili yeni görüntü paylaştı. Yeni görüntü 'Anadolu'nun gizemli efsanesi bu kez sislerin içinden geldi' notu ile sosyal medyada yer aldı. DKMP Genel Müdürlüğü'nün paylaşımında, "Ülkemizde nesli tükendiği düşünülen Anadolu parsını, asla umudumuzu kaybetmeden, onu doğada görüntülemek çok zor olsa da çalışmalarımıza yılmadan devam ederek, ülkemizin biyolojik çeşitliliğinin ve doğal güzelliklerinin korunması konusunda gerçekleştirdiğimiz titiz çalışmalar neticesinde 1974'ten sonra ilk kez 25 Ağustos 2019'da fotokapanlarımız ile görüntülemeyi başarmıştık. Onu kadim topraklarımızda görüntülemek hepimizde büyük heyecan uyandırdı ve hepimize sevinç kaynağı oldu. Ardından bu eşsiz hazineyi korumak ve neslinin devamlılığını sağlamak amacıyla Genel Müdürlüğümüzce dört koldan hummalı bir çalışma başlatıldı" denildi.
'İŞARETLERİNİ TAKİP EDİYOR VE ONU KORUYORUZ'
Paylaşımının devamında, şunlar kaydedildi:
"Bir taraftan 'Göçmen Türler Sözleşmesi Orta Asya Memeliler Girişimi' uzmanlarınca leopar türü için hazırlanan bölgesel eylem planı ülkemize uyarlanırken, diğer yandan 'Anadolu Parsının Eylem Planı' kapsamında hızla veriler toplanmaya başlandı. Farklı üniversitelerden uzmanların görev aldığı TÜBİTAK projesi ile şimdiden geniş alanlara fotokapanlar yerleştirildi. Fotokapanlardan elde edilen veriler eylem planında ve yaban hayatı geliştirme sahalarının yönetim planlarında altlık veri olarak kullanılacak. Bu kadim topraklar ilelebet onun yurdu olsun diye izlerini sürüyor, işaretlerini takip ediyor ve onu koruyoruz."
4 BÖLGEDEN 5 BİREYE AİT GÖRÜNTÜ GELDİ
Öte yandan DKMP'ye bağlı ekipler öncülüğünde bazı üniversitelerin de destek verdiği saha çalışmalarında; şu ana kadar Türkiye'de toplamda 5 bireye ait görüntü elde edildi. Batı Akdeniz'de 2 bireye ait toplam 62 görüntü, Doğu Karadeniz'de 1 bireye ait toplam 70 görüntü, Doğu Anadolu'da 1 bireye ait 1 görüntü, Güneydoğu Anadolu'da ise 1 bireye ait 1 görüntü kayıtlara geçti.
ÖLDÜRMENİN CEZASI 1 MİLYON
Bu arada Anadolu parsının öldürülmesinin cezasının 1 milyon TL olduğu belirtilirken Türkiye’deki yaban hayatının tepe yırtıcısı olmasına rağmen yaklaşık yarım asırdan bu yana varlığı hakkında şüphe duyulan Anadolu parsının elde edilen son fotoğraf ile yaşadığı kanıtlanmış oldu.
“ARALIK 2010’DA DOLDURULMUŞ POSTU GERMENCİK’TE BULUNMUŞTU”
Nesli yıllar önce tükendiği zannedilen Anadolu parsına ait tahnit (postun doldurulması) bir rastlantı sonucu 2010 yılının Aralık ayında Aydın’ın Germencik ilçesinde bulunmuş, o dönemin Çevre ve Orman Aydın İl Müdür Vekili Süleyman Gündeay'ın katkılarıyla, temizlenerek Eski Doğanbey Köyü'nde bulunan Ziyaretçi Tanıtım Merkezi'nde sergilenmeye başlamıştı.
“AYDIN’DA 1962’DEN SONRA İZİNE RASTLANMADI”
Kuşadası Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, “Anadolu Parsı’nın en son 1962 yılında, Milli Parkın doğu yakasında Kaplankaya sırtlarında Söke Konak mahallesinden bir avcı tarafından vurulduğunu tespit etmiştik. Beşparmak Dağları'nda yapmış olduğumuz araştırmalarda, bir tanesi sağlam bir şekilde kalmış, 4 adet kaplan kapanını bulmuştuk. Eski keçi çobanlarından, hayvanlarını yedikleri için demir kapanlarla Anadolu parslarını nasıl avladıklarını araştırmıştık. Anadolu parsına ait tahnitin Germencik'te bulunmasının ardından araştırmalarımızı bu bölgedeki köylere çevirdik. Bulunan tahnite ait Anadolu parsının, Aydın-İzmir karayolunun kuzeyinde tepede görülen Kızılcagedik Köyü'nde vurulduğunu tespit ettik. Etrafı yaşlı zeytin ağaçlarıyla çevrili köyde yaşayan eski avcılarla konuştuk" demişti.
