07.05.2019 - 15:13 | Son Güncellenme:
Dinen sefer sayılacak mesafedeki bir yere gitmek üzere yola çıkan kişi, yaşadığı yerleşim yerinin meskûn mahallinden çıkınca misafir hükmünde kabul edilir. Bu kimse yolculuk hüküm ve ruhsatlarından yararlanmaya başlar (Merğînânî, el-Hidâye, II, 101). Buna göre, yolculuğa başlayıp şehrin meskûn mahallinden çıkan kimse dört rekâtlı farz namazları iki rekât olarak kılar.
Günümüzde şehirler genişlemiş, İstanbul örneğinde olduğu gibi, iki ucu arasındaki mesafe neredeyse sefer mesafesi olacak kadar uzamıştır. Bu nedenle İstanbul gibi büyükşehirlerde yaşayan kimseler, yolculuğa kendi araçlarıyla çıktıklarında, ikamet ettikleri ilçenin belediye sınırlarını geçtikleri andan itibaren seferî sayılırlar ve haklarında seferîlik hükümleri sabit olur. Yolculuğa otobüs, tren, uçak ve gemi gibi umumi vasıtalarla çıkılması halinde ise seferiliğin başlangıç noktası olarak otogar, gar, havalimanı ve limanlar esas alınabilir.
İmkânı olmayan insanlar oruç tutmayabilir
İslam dini kolaylık dinidir. Birtakım ibadetlerin farz olması ile birlikte insanlara zulmetmek ve eziyet etmek İslam'ın doğasında yer almaz. Her zaman inananların kolaylığını düşünen Allah, ramazan ayında da bazı kullarına kolaylıklar sağlamıştır. Müslümanların gün doğumundan gün batımına kadar yemek, içmek ve cinsel ilişkiden kendilerini alıkoymaları anlamına gelen oruç ibadeti konusunda da bazı kolaylıklar tanınmıştır. Hasta, hamile ve emziren insanlar oruçlarını ramazan ayında tutmak zorunda değildirler. Oruç tutmaları durumunda zor durumda kalacak olan bu insanlara oruçlarını sonradan tutabilme imkânı verilmiştir. Oruç ibadeti konusunda kendilerine izin verilen gruplar arasında yolcular da yer alır.
Seferîlere ibadetlerde kolaylık sağlanır
Seferî olan bir kimse hem namaz hem de oruç ibadetleri konusunda bazı haklara sahiptir. Namazların sadece iki ve üç rekâtlarını kılma kolaylığı tanınan seferi Müslümanlara oruç ibadeti konusunda da kolaylık sağlanmıştır.
Seferî olmanın şartları mezheplere göre değişiklik gösterir
Seferî sayılabilmek için birtakım şartların sağlanması gerekmektedir. Bu şartlar, mezhepten mezhebe değişiklik gösterir. Şafii mezhebine göre bir kimsenin seferî sayılabilmesi için gittiği mesafe önemlidir. Bu mezhebe göre yaşadığı yerin 90 kilometre veya uzağına seyahat eden kimse seferidir. Hanefi mezhebinde ise iki ayrı görüş mevcuttur. İlk görüşe göre seferî sayılabilmek için mesafe önemlidir ve 90 kilometre ve ötesine giden Müslümanlar, Şafii mezhebinde olduğu gibi seferîdir. İkinci görüşe göre seferî sayılabilmek için zaman şartı mevcuttur. Bu görüşteki insanlar, on sekiz saat veya daha uzun süre yolculuk yapan kişiyi seferî olarak kabul ederler.
Seferîlere sağlanan kolaylık
İki mezhebe göre değişen bu şartları sağlayan seferi Müslümanlar, ramazan ayında oruç tutmak zorunda değildir. Oruç ibadeti yolculuğu ve yolcuları sıkıntıya sokma ihtimali taşıdığı için bu insanlara izin verilmiştir. Seferîler, bu şartları sağladıkları takdirde yolculuk esnasında oruçlarını tutmayıp kazaya bırakabilirler. Yolculukları bittiğinde ve uygun gördükleri zamanda tutamadıkları bu oruçlarını kaza edebilirler.