GündemSedat hoca da korona kurbanı

Sedat hoca da korona kurbanı

18.04.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

Sağlık sektöründe Kovid-19 nedeniyle kaybettiğimiz hocalara ürolojinin duayen ismi Prof. Dr. Sedat Tellaloğlu da eklendi

Sedat hoca da korona kurbanı

Türkiye’de ürolojinin duayen ismi Prof. Dr. Sedat Tellaloğlu (85), Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybetti. İstanbul’da sistemli ilk böbrek naklini gerçekleştiren ekibin başında yer alan Prof. Dr. Sedat Tellaloğlu, ilk kez kapalı yöntemle prostat ameliyatını yapan uzmanlardan biriydi.

Ateş şikâyetiyle


Koronavirüs salgını Türkiye’de belirli alanlarda duayen isimleri hayattan koparırken, dün acı bir haber daha geldi. İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı eski Başkanı, Türk Üroloji Derneği eski Başkanı ve Türk Böbrek Vakfı’nın kurucuları arasında yer alan Prof. Dr. Sedat Tellaloğlu, 25 Mart’ta yüksek ateş şikâyetiyle hastaneye kaldırıldı. Kovid-19 testi pozitif çıkan Tellaloğlu dün hayatını kaybetti.

Tıbbın büyük ismi


Üroloji ihtisasını Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Üroloji Bölümü’nde yapan Tellaloğlu, İstanbul Tıp Fakültesi Üroloji Bölümü’nü kuran üç hocanın en genci olarak Türk tıp tarihinde yer edindi. Avrupa üroloji camiasında da çok saygın bir yeri olan Tellaloğlu, binlerce öğrenci, akademisyen, bilim insanı yetiştirdi. Öğrencileri, asistanları ve arkadaşları Prof. Tellaloğlu’nu Milliyet’e anlattı.


‘Çok büyük bir kayıp’

Prof. Dr. Timur Erk (Türk Böbrek Vakfı Başkanı):
“Vakfımızın kurucuları arasındaydı. Tıbbi açıdan gelişmesi için çok ciddi destekleri olmuştur. Ülkemize üroloji ve böbrek nakli konularında destekte bulunmuştur. Hocamız oldukça disiplinli ve kuralları yerine göre uygulamasını seven biriydi. Bizim için çok büyük bir kayıp. Bana ve vakfımıza büyük emeği geçti.”

Haberin Devamı

‘Prensip sahibiydi’

Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu (Türk Üroloji Derneği İkinci Başkanı): “Tıp talebesi olarak da Sedat hocanın derslerine girdim, asistanlığını da yaptım. Özellikle androloji, pediatrik üroloji, onkoloji gibi alt branşların gelişmesi için büyük çaba sarf etti ve onu da başardı. Dürüstlüğü ile ön plandaydı. Eğitime son derece önem verirdi. Ben genç bir doçentken, bir vaka nedeniyle seminere geç kalmıştım. Geç kaldığımı görünce beni odasına çağırdı. Vaka da olsa eğitimi aksatmamam gerektiğini vurguladı. Prensip sahibi birisi olduğu için insanlara mesafeli, fakat sevecen davranırdı.”


‘Tıpta bir ‘ilk’e imza attı’

Prof. Dr. Mustafa Akıncı (İstanbul Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı emekli öğretim üyesi): “1976 yılında Sedat hocanın asistanlığına başladım, emekliliğine kadar beraber çalıştık. Çok çalışkandı, disiplinli ve programlıydı. Yurt dışına her gidişinde hastanelerde bilgi alışverişinde bulunurdu. Sonra sabah 05.00’te bizi hastaneye getirir, akşam 21.00’e kadar her şeyi teker teker anlatırdı. Sert görünümlü bir mizacı olabilirdi ama o görünüşün altında son derece şefkatli ve sevgi dolu bir yapısı vardı. 1976 yılında prostatın kapalı yöntemle ameliyatı yapılamazdı. Bunu Sedat hocamız Türkiye’de ilk kez yapanlardan biri. Hak ettiği şekilde bir cenaze töreni yapamadık. İçimizde bir ukde kaldı.”

‘Öncü oldu’

Prof. Dr. Faruk Özcan (İstanbul Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Başkanı): “Sedat hoca bizlerin ürolojinin değişik konuları için yurt dışında çıkmamızda öncü oldu. Disiplinliydi, doğruları yapmayı isterdi. Eğitim sırasında modern ürolojinin uygulanmasında bize çok yol gösterdi. Türk ürolojisinin uluslararası alanda tanınırlığını kazandırmakta çok büyük katkısı vardır. Prensiplerini hepimize devretti. İstanbul’da sistemli, nefroloji ve biyofizik gibi diğer bilim dallarıyla da ortaklaşa böbrek nakli programını ilk başlatan ve başarılı bir şekilde yürüten isimdi.”