Duruşmaya tutuklu sanık Seçil Erzan, tutuksuz sanıklar, müştekilerden Nuray Şengüler ve taraf avukatları katıldı. Şengüller, “Seçil Hanım, bir fon olduğunu ve bu fonda açık bulunduğunu söyleyerek benim de katılabileceğimi ifade etti, ikna etti. Kendisine toplamda 10 milyon TL ve 6 bin 650 dolar ödeme yaptım. Sayenizde eşimi kaybettim. Bankanın hiçbir sorumluluğu yok mu? Tüm suç sadece bizde mi?” dedi. Seçil Erzan, sürecin başından bu yana yeterli hukuki destek alamadığını iddia edip, şunları dedi:
‘Ölmek istiyorum’
“Dolandırıcı değilim, suçlamalarını kabul etmiyorum. Kimseyi kandırmadım. Ödemeler belli bir düzene bağlı değildi. Bazı kişilere anaparalarını iade ettim, bazılarına fazlasını ödedim, bazılarına ise ödeyemedim. Kimseye baskı yapmadım, ödeme almak için ısrarcı olmadım. Dosyada 19 milyon dolarlık bir zarardan söz ediliyor, bunun 11 milyon doları iade edildi. Bu ödemelerin tamamı faiz ödemesi şeklindedir. Bazı durumlarda karşı taraf ‘faizin faizi’ diyerek daha fazla para talep etti. Fon ifadesini kullanmamın sebebi ise BDDK ‘Fon dersen, ödemeler yapılacak’ yönündeki açıklamalardır. Nefes alacak halim kalmadı. Ölmek istiyorum, dayanamıyorum. Günde 5 kere de imza atarım. İnsanları kandırmış değilim” dedi. Ara kararını açıklayan mahkeme sanık Erzan’ın tutukluluk halinin devamına karar verirken, duruşma 16 Haziran’a ertelendi.
‘Erzan’ın bireysel eylemi’
Hakan Ateş’in avukatı Birsen Elmas, “Seçil Erzan’a verdikleri paralar şahsi güven ilişkisine dayanmakta, herhangi bir banka işlemi niteliği taşımamaktadır. Elden verilen paralar, kayıt dışı şekilde, yüksek getiri umuduyla teslim edilmiştir. Bu işlemler sırasında Seçil Erzan dışında hiçbir banka görevlisiyle görüşülmemiştir. Sürecin başından sonuna kadar tüm işlemler şahsi ilişkiler üzerinden yürütülmüştür. Bu da olayın tamamen Seçil Erzan’ın bireysel eylemlerinden ibaret olduğunu açıkça ortaya koymaktadır” dedi.